Avrupa’dan anadilde savunma örnekleri

Avrupa ülkelerinin hepsinde anadilde savunmaya ilişkin düzenlemeler var. Düzenlemelerde tercümanlık hizmetlerinin tamamı da ücretsiz. Türkiye’de ise taslak halinde olan düzenlemede hem bu hakkın kullanımı sınırlandırılıyor hem de tercümanlık hizmetlerinin masrafı sanık ya da şüphelilere yükleniyor.

Meclis Araştırma Merkezi, Avurpa’da anadilde savunma uygulamasını araştırdı.  Araştırmada, AB üyesi ülkelerdeki düzenlemelere yer verildi.

Buna göre,

Almanya’da resmi dil Almanca ve bu nedenle her belgenin Almanca’ya çevrilmesi gerekiyor. Taraflardan biri, özellikle sanık Almanca bilmiyorsa bütün yargı işlemlerini çevirecek bir tercüman isteme hakkına sahip. Devlet bu hizmeti ücretsiz olarak sağlıyor.

Avusturya’da, Almanca bilgisi yetersiz olan sanıkların çeviri hakkı bulunuyor. Gerekirse, kendilerine tercüman imkanının da sağlandığı, alternatif olarak çevirilerin mahkeme personeli ya da güvenilir başka kişiler tarafından da yapılabildiği kaydediliyor. Avusturya’da da tercümanın ücreti sanığa yüklenemiyor. Ayrıca, Almanca bilmediği için kendisini mahkeme önünde savunma imkanı bulunmayanların ücretsiz olarak avukat imkanından yararlanma haklarının olduğu kaydedildi.

Belçika’da ise sanıkların, yargılamanın her aşamasında kendilerinin tercih ettiği dilde ifade etme hakları bulunuyor. Gerektiğinde, devlet tarafından masrafları karşılanmak üzere kendilerine yeminli tercüman hizmeti veriliyor.

Bulgaristan’da, Bulgarca bilmeyen bireylerin tercüman hizmetinden yararlanma ve kendilerine yönelik suçlamaların bildikleri bir dilde yapılmasını talep etmelerine yönelik olarak düzenlemeler bulunuyor.

Çek Cumhuriyeti’nde herkes mahkeme, diğer devlet organları veya kamu idareleri nezdinde yargılamanın başından itibaren hukuki yardım talep etme hakkına sahip ve mahkemede kullanılan dili bilmediğini ifade eden herkesin tercüman hizmetinden yararlanma hakkı var. Anadilini kullanma hakkı bütün kanunlarda ve hükümet uygulamalarında yer alıyor.

Danimarka’da mahkemelerde kullanılan dil Danca. Bu sebeple, uygun olduğu ölçüde, duruşma öncesinde veya duruşma sırasında cezai veya hukuki yargılamalarda yazılı ya da sözlü tercüme gerekiyor.

Estonya’da mahkeme, Estonya dilini konuşamayanlar için ücretsiz olarak tercüme hizmeti sunuyor.

Finlandiya’da, davalarda kullanılan dil Fince ya da İsveççe. Kişiler Fince ya da İsveççe’yi bilmiyorsa devlet tarafından ücretsiz olarak kendilerine çeviri hizmeti veriliyor.

İspanya’da, kişilerin ücretsiz olarak tercüman hizmetinden yararlanma hakkı bulunuyor.

Fransa’da, yargılama öncesi kullanılacak dil hakkında Anayasa Konseyi, 15 Haziran 1999 tarihli kararında; 'Bireyler, kamu hizmetleri ve yönetime ilişkin işlemlerinde Fransızca dışında başka bir dil kullanma hakkında ısrar edemez ve buna da zorlanamazlar' hükmüne yer veriliyor. Konseyin ayrıca, 'Anayasanın 2. maddesine göre Cumhuriyetin dilinin Fransızca olması'nın çevirilerin kullanılmasını yasaklamadığını da eklediği belirtiliyor.

İngiltere’de, gözaltında tutulup ve İngilizce anlamayan insanlar için uygun nitelikte tercüman veya çevirmenin bulundurulduğu kaydediliyor.

İrlanda’da 'suçlunun yargılama dilini bilmemesi halinde tercümandan yararlanma hakkının bulunduğu' belirtiliyor.

İtalya’da mahkeme dilinin İtalyanca olduğu, ancak İtalyanca konuşamayan ya da anlayamayan kişiler için tercüman tahsis edildiği belirtiliyor.

İsveç’te, herkes hukuk mahkemelerinde yapılan her türlü yargılama için bir tercüman hizmeti hakkına sahip.

Macaristan’da, duruşma sırasında kişilerin ana dilinde konuşma ya da yazma hakkı bulunuyor. Ana dili Macarca olmayan bir kişi kendi ana dilini duruşma sırasında kullanmak isterse, kendisine bir tercüman tahsis ediliyor.

Portekiz’de Portekizcesi yeterli olmayan ve yargılamaya katılmasına ihtiyaç duyulanlar yabancı dil kullanabiliyor. Bunun için bir tercüman atanıyor. Bu hizmet ceza yargılaması boyunca ihtiyaç duyan her yabancı için ücretsiz veriliyor.

Polonya’da Lehçe konuşamayan herkesin mahkemede anadilini kullanma hakkı bulunuyor.

Romanya’da, 'Anadilin ve Tercümanın Mahkemede Kullanımı' başlığını taşıyan anayasanın 128. maddesi, herkese mahkeme önünde kendi anadilinde savunma yapma hakkını tanıyor.

Slovakya’da, yargılamada kullanılan dili bilmediğini iddia eden kişinin tercüman hakkı bulunuyor.

Slovenya’da, yargılamada tarafların tanıklar ve diğer katılımcıların soruşturma, mahkeme prosedürleri ve yargılama boyunca kendi dillerini kullanma hakları bulunuyor.

Yunanistan’da, Yunancayı bilmediğini iddia eden sanığa ya da tanığa tercüman veriliyor.

Kategoriler

Güncel Gündem