Agop Martayan'ı bilir misiniz?

Hürriyet Gazetesi yazarlarından Yalçın Bayer, bugünkü (27 Ocak Cuma) köşe yazısında; Agop Martayan'ın ne denli kıymetli bir dil bilimci olduğunu bir güzel anlatan ve Martayan'ın Atatürk için Atatürk soyadını önererek bir nevi isim babası olduğunu aktaran Abdullah Bıçakcıgil'in yazısını aynen paylaştı. Yazar ve Bayer aynı fikirde olsa gerek, bu örnekle soykırımın olmadığını bir kalemde ispat ediyorlar...

 

(...)

'1915'lerde ve tabii bugün de Türkiye'de pek çok Agop Martayan'lar vardır. Eğer Türkler Ermenilere soykırım uygulasaydı bu topraklarda bir tek bile Agop Martayan'ın mezarı dahi kalmazdı. Agop Martayan, isminden de anlaşıldığı üzere bir Ermeni'dir. 22 Mayıs 1895'te İstanbul Büyükdere de ticaretle uğraşan köklü bir Ermeni ailesinin çocuğu olarak doğmuştur. Sizlerin, 'Osmanlı bize soykırım uyguladı' dediğiniz 1915te Robert Kolej'i bitirmiştir.

Neymiş? Demek ki bir Ermeni 1915 te Robert Kolej'de okuyabiliyormuş. Ticaretle uğraşan ailesine yan gözle bakılmıyormuş. Üstelik Agop Martayan bir Ermeni olarak Osmanlı Ordusunda I. Dünya Savaşında yedek subay olarak görev alır.

Demek ki yine neymiş: Osmanlı o yıllarda bir Ermeni yi en mahrem noktasında eline silah verip vatan ve bayrağını ona emanet edebiliyormuş. Soykınm yapan bir millet böyle abukluklar yapar mı? Hitler, Yahudileri orduya alıp subay yaptı mı, ellerine silah verdi mi?

Doğu cephesinde yani kimi Ermenilerin, Osmanlı'yı arkadan vurduğu cephede Osmanlı saflarında görev yapan Agop Martayan bu cephenin ihanet eden soydaşlarının da yardımıyla çözülmesi üzerine Güney Cephesinde görev alır. Ve burada Mustafa Kemal Paşa'nın karşısına kötü bir talih olarak 'esir' diye çıkartılır.

Uzatmayalım...

Mustafa Kemal Paşa, Agop Martayan'a hürriyetini iade eder. Cebine para koyar, eline serbestçe dolaşabileceğine dair bir belge verir. Bu süreçte gelişen ilgi çekici olaylan bilmeyenlerin merakını tahrik için atlıyor, sonuca geçiyorum. Hani biz Mustafa Kemal Paşaya Atatürk' diyoruz ya... İşte bu Agop Martayan, Mustafa Kemal Paşaya Atatürk' soyadını teklif eden adamdır.

Agop Martayan, Mustafa Kemal Paşa ya Atatürk'  'Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptallann küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.' (Bertrand Russell) dediği için biz Ona Atatürk diyoruz. Çünkü Mustafa Kemal vatanı kurtanp cumhuriyeti kurduktan sonra her alanda olduğu gibi Türk dili üzerinde de derinlik ve genişliğine çalışmalara başlar.

22 Eylül 1932 tarihinde Dolmabahçe Sarayında gerçekleştirilen Türk Dili Konferansı'na Agop Martayan ile birlikte İstepan Gurdikyan ve Kevork Şimşyikyan da uzman olarak davet edilirler. Çünkü Agop Martayan devrin en büyük dil alimlerinden biridir. İngilizce, Yunanca, İspanyolca, Latince, Almanca, Rusça ve Bulgarca bildiği gibi, Türkçe gramer kitabı da yazmıştır.

Türk-Sümer ve Hitit Dilleri Arasındaki İlişkiler' bildirisini Agop bu kurultayda sunar. Ve 1934 yılında Atatürk tarafından TDK Başuzmanı olarak atanır. Yabancı sözcüklerin kökünü açmada uzman olduğu için Atatürk tarafından kendisine 'Dilaçar' soyadı teklif edilir, o da bu soyadı memnunlukla kabul eder. 'Beni buraya Atatürk getirdi, ölünceye kadar O'na ve Türkçe'ye layık olmaya çalışacağım' diyen Agop Dilaçar TDK Başuzmanı olarak 45 yıl görev yaptı. Soyadı Kanunu'nda Mustafa Kemal'e Atatürk soyadını teklif eden de oydu.

Ey, 'Türkler Ermenilere soykırım uygulamıştır' diyen iftiracılar, Agop Martayan'ı bu tezinizde nereye oturtacaksınız?'

Buyurun o zaman!

(...)

 

Kategoriler

Güncel Basın