Katalunya Parlamentosu’nda onaylanan ‘Egemenlik Deklarasyonu'

İspanya'nın Doğusundaki Katalunya Özerk Yönetimi’nde 25 Kasım 2012’de yapılan erken seçimlerden sonra oluşan yeni parlamentonun ilk genel kurulunda, “egemenlik Deklarasyonu” adı altında, Katalanların kendi geleceklerine karar verme hakkını içeren bir bildiri kabul edildi.

İspanya’nın 17 özerk bölgesinden birisi olan Katalunya Özerk Yönetimi Başkanı ve CIU partisi lideri Artur Mas, parlamentoda yaptığı konuşmada, egemenlik deklarasyonunun kabul edildiği oylamayı “tarihi” olarak niteledi. Geçtiğimiz hafta (23 Ocak Çarşamba) gerçekleşen oylamanın ardından Mas, “tarihi karakterde olan bu oylama, sorunları 24 saatte çözmese de çoğunluğun istediği şekilde ülkeye yol gösterecek” dedi. Ülkenin karşı karşıya olduğu ekonomik kriz hakkında, “Katalunya sadece kendine bağlı olsa bu kriz döneminde daha az çile çekerdi” diyen Mas, kendi geleceğine karar verme dışında diğer önceliklerinin “ekonomide ve iş piyasalarında büyümeyi sağlama ve sosyal birliği koruma” olduğunu vurguladı.

135 sandalyeli Katalunya Özerk Meclisi tarafından 41 hayır oyuna karşı 85 evet oyuyla kabul edilen bildiride “Katalunya halkı, demokratik meşruiyetten kaynaklı siyasi ve hukuki egemenliğe sahiptir” deniliyor.

Sembolik öneme sahip bildirinin ardından Katalunya'nın referandum sürecindeki bir sonraki adımın, bağımsızlığa giden yol üzerinde araştırma ve tavsiyelerde bulunacak bir ‘Ulusal Geçiş Konseyi’ kurmak olduğu belirtiliyor.

Mecliste kabul edilen bildirinin tam metni ise kurulan gönüllü tercümanlar ağı sayesinde birçok dile çevrildi.  Pelin Doğan ve Bawer Çakır tarafından Türkçe’ye çevrilen bildiri metni şöyle;

Tarihsel süreç (Önsöz)

Katalunya halkı, kendi kültürünü ve ortak kimliğini kuvvetlendirmek için, tüm vatandaşlarına aynı olanakları eşit şekilde sağlamak, refah ve ilerlemeyi arttırmak amacıyla, demokratik bir biçimde, kendi kendini yönetme isteğini, tarihi boyunca göstermiştir.

Katalunya Özerk Yönetimi, Katalan halkının tarihsel hakları, köklü kurumları ve hukuki geleneklerinin de üzerine kurulmuştur. Katalan parlamenter rejiminin temelleri Barış ve Ateşkes (Pau i Treva) ve Kont Mahkemesi (Cort Comptal) görüşmeleriyle Orta Çağ’a dayanmaktadır.

14. yy’da Diputació General, ya da yaygın olarak anıldığı adıyla Generalitat, kuruldu ve 16. ve 17. yy’larda Katalunya Prensliği Hükümeti olarak görev yapmaya başlayıncaya kadar bir çok özerlik elde ederek varlığını sürdürdü. İspanya Veraset Savaşı sebebiyle 1714’te Barselona’nın düşmesiyle beraber V. Felip, Nova Planta Hükümleri gereğince özerk yönetimleri ve Katalan kamusal haklarını fesh etti.

Bu tarihsel süreç daha birçok toplumlarca da tecrübe edildi ve bu gerçeklik, karşılıklı olarak varlıklarını tanımalarının teşvik edilmesi ve güçlendirilmesi çabalarıyla, linguistik (dilsel), kültürel, sosyal ve ekonomik bir ortak paydada onları birbirine bağladı.

20. yy boyunca Katalanlar özerklik taleplerini sürdürdü. Daha sonra Primo de Rivera Diktatörlüğü tarafından geçersiz kılınacak olan Mancomunitat de Catalunya’nın 1914’te kurulması özerkliğin yeniden kazanılmasındaki ilk adım oldu. II. İspanya Cumhuriyeti’nin ilanıyla Generalitat de Catalunya adıyla 1931’de bir Katalan hükümeti oluşturuldu ve Katalunya’ya özerklik statüsü verildi.

Generalitat, 1975’e kadar diktatörlük rejimini sürdüren General Franco tarafından, 1939’da yeniden kaldırıldı. Diktatörlük, Katalan hükümeti ve halkı tarafından etkin bir direnişle karşılaştı. Özgürlük mücadelesinin dönüm noktalarından biri 1971’de Katalunya Meclisi’nin kurulmasıyla gerçekleşti. Bu meclis, 1977’de sürgündeki başkanının [Josep Tarradellas i Joan’ın] dönmesi ve Generalitat’ın yeniden kurulmasına kadar geçici olarak görevini sürdürdü. Katalunya halkı, demokrasiye geçiş sürecinde, 1978 İspanya Anayasası tarafından tanımlanmış yeni özerklik sistemine dayanarak, 1979’da Katalan Özerk Yönetim Statüsü’nü referandumla kabul etti. 1980’de ilk Katalunya Parlamentosu seçimleri yapıldı.

Son yıllarda, demokrasinin sağlamlaştırılması yolunda, Katalan politik ve sosyal kuvvetlerinin çoğunluğu siyasal ve hukuki yapıların dönüşümü için harekete geçmiştir. Bu çabaların en sonuncusu, 2005 yılında Parlamento tarafından başlatılan Katalunya Özerklik Statüsü reform sürecidir. İspanya devletinin kurumlarının çıkardığı zorluklar ve engeller, özellikle de Anayasa Mahkemesinin 31/2010 kararı, İspanya devleti içinde, Katalan halkının kolektif iradesinin demokratik gelişiminin köklü bir inkarıdır, ve bugün siyaset, hukuk, ekonomi, dil bilimi ve toplum gibi alanlarda kendini açık bir şekilde gösteren ve özerkliği de etkileyen gerilemenin kaynağını oluşturmuştur.

Katalunya halkı İspanya devleti içinde bugün de sürmekte olan ablukayı aşma isteğini çeşitli yollarla dile getirmiştir. Onbinlerce kişinin katıldığı, ‘Biz bir ulusuz, kararı da biz veririz’ sloganıyla 10 Temmuz 2010 ve ‘Avrupa’nın yeni devleti, Katalunya’ sloganıyla 11 Eylül 2012 mitingleri, Katalan halkının, kararlarına saygı gösterilmemesi karşısında verdiği tepkinin en açık ifadesidir.

27 Eylül 2012 tarihiyle birlikte, Katalunya parlamentosu, 742/IX Kararı uyarınca, halkın istişare yoluyla, kendi ortak geleceğini demokratik ve özgürce belirleyebilmesi gerekliliğini gündeme getirdi. 25 Kasım 2012’de yapılan parlamento seçimleri bu isteği açık ve kararlı bir şekilde yenilemiş oldu.

10. Yasama Meclisi 1. Oturumunda toplanan Katalunya Parlamentosu, bu isteği gerçekleştirmek için vatandaşlarının son seçimlerde demokratik yollarla dile getirdiği talepleri esas alarak Katalunya Halkının Karar Hakkı ve Egemenliği Deklarasyonu'nu hazırlamıştır.

Katalunya Halkının Karar Hakkı ve Egemenliği Deklarasyonu

Katalunya Parlamentosu, halkın çoğunluğu tarafından demokratik olarak ortaya koyulan talep gereğince, vatandaşlarının ortak politik geleceklerine karar verebilmeleri için karar hakkı yürütme sürecini, aşağıda belirtilen ilkeler uyarınca, başlatmaya karar vermiştir:

Egemenlik - Katalunya halkı, demokratik meşruiyetten kaynaklı siyasi ve hukuki egemenliğe sahiptir.

Demokratik meşruiyet - Karar hakkı gerçekleştirme süreci ilkeli ve demokratik olacaktır; Katalan toplumuyla mütalaa ve dialog yoluyla; özellikle seçeneklerin çeşitliliğini ve hepsine saygı duyulmasını garanti edecektir. Karar hakkının temel garantisi olacak olan sonuç beyanının, halkın çoğunluğunun iradesinin bir ifadesi olması hedeflenmektedir.

Şeffaflık - Bütün nüfusun ve sivil toplumun, karar hakkının icrasında her türlü bilgi ve tam malumata erişimi, ve sürece katılımının teşvik edilmesi için tüm araçlar sağlanacaktır.

Dialog - İspanya Devleti, Avrupa Kurumları ve uluslararası kuruluşlarla tam dialog kurulacak, ve müzakere edilecektir.

Sosyal uyum - Ülkenin bölgesel ve sosyal uyumu, ve daha önce defalarca Katalan toplumu tarafından dile getirildiği üzere Katalunya’nın tek bir halk olarak devamlılığını sağlama isteği garanti edilecektir.

Avrupalılık - Başta kültürel, sosyal ve ekonomik gelişim, Avrupa’nın diğer halklarıyla dayanışma, refah ülkesi olma taahhüdü, demokrasi, ve vatandaşların temel hakları olmak üzere, Avrupa Birliği’nin temel ilkeleri teşvik edilecek ve savunulacaktır.

Hukuka uygunluk - Karar hakkı icrası ve demokrasinin güçlendirilmesi için mevcut tüm yasal çerçeveler kullanılacaktır.

Parlamentonun başlıca görevi - Katalunya halkını temsil eden bir kurum olan Parlamento bu süreçte öncü rol oynar. Bu bakımdan mekanizmaları ve iş dinamiklerini, bu ilkeyi garanti edecek şekilde kararlaştırmak ve düzenlemek gerekli olacaktır.

Katılım - Katalunya Parlamentosu ve Generalitat hükümeti, tüm siyasal varlığı ve gücüyle ülkemizin tüm sosyal ve ekonomik unsurlarının yanısıra sivil ve kültürel kuruluşlarında aktif katılımcı olmalı, bu ilkeyi garanti altına alacak mekanizmaları belirlemelidir.

Katalunya Parlamentosu karar hakkının elde edilmesi için sürdürülen demokratik süreçte Katalunya halkını aktif rol almaya teşvik etmektedir.

Katalunya Parlamentosu, 23 Ocak 2013

Kaynak:  http://www.vilaweb.cat/noticia/4077773/20130126/katalunya-parlamentosu-egemenlik-deklarasyonunu-onaylad.html

Kategoriler

Güncel Dünya