Pınar Selek davasının gerekçeli kararında bomba var ama yok

Pınar Selek'in ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığı davada gerekçeli karar açıklandı. Raporda olayın kurgusuna ve işleyişine ilişkin birçok ayrıntıya yer verilirken, Mahkeme başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, raporda birçok çelişki olduğu ve patlamanın bombadan kaynaklandığının ispatlanamaması nedeniyle gerekçeli karara şerh koydu. Selek’in avukatlarının ayrıntılı bir açıklama yapması bekleniyor.

Sosyolog Pınar Selek'in de sanıkları arasında yer aldığı Mısır Çarşısı'nda 1998 yılında meydana gelen patlamayla ilgili davada İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 407 sayfadan oluşan gerekçeli kararını açıkladı. Gerekçeli kararda üye hâkimler patlamanın LPG'den değil, bombadan kaynaklandığını ifade ederken Mahkeme Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu ise, 'Patlamanın bir bomba sonucu meydana geldiği tespit edilememiştir' diyerek gerekçeli karara şerh koydu.

Pınar Selek'e verilen ağırlaştırılmış müebbet kararının gerekçesinde, mahkeme heyeti 'Deliller incelendiğinde Mısır Çarşısı'nda meydana gelen patlamanın LPG patlamasından değil, bomba patlamasından kaynaklandığı değerlendirilmektedir' ifadesini kullandı. Heyet, Taksim'de bulunan sokak sanatçıları atölyesinde bomba yapımında kullanılan malzemelerin üzerinde Pınar Selek'in parmak izinin bulunduğunu belirtiyor. Bazı sanıkların ifadelerinin değerlendirildiğini belirten Mahkeme, 'Leyla kod adlı sanık Pınar Selek'in PKK terör örgütünü incelemek amacıyla Fransa ve Romanya'ya gittiği, yöneticisi ve örgüt üyeleri bir araya geldiği, siyasi eğitim aldığı, onlara örgüt lideri Abdullah Öcalan'la görüşmek için Suriye'ye gitmek istediğini söylediği, başlangıçta bu talebinin kabul edilmediği' belirtildi.

'Çantasında bomba vardı'

Yakalanmadan önce Selek'in polis tarafından takip edildiğinin anlatıldığı kararda, 'Sanığın bu bürodan çıktıktan sonra yakalandığı, üzerinde taşıdığı çantasında yakalama ve el koyma tutanaklarında sayılan bomba malzemelerinin ele geçirildiği, yine sanığın faaliyette bulunduğu 'Sokak Sanatçıları' isimli atölyede tutanaklarda yazılı bombalar ve örgütsel malzemelerin bulunduğu belirtildi. Sanığın, polis, savcılık ve sorgu ifadelerinde örgütsel konumu ve patlayıcı madde bulundurma suçları yönünden beyanlarda bulunduğu ve atılı suçlamaları kabul ettiği vurgulandı.

Soruşturma aşamasında alınan adli tıp raporlarında da Selek'te, 'darp ve cebir izine rastlanmadığının belirtildiği' vurgusu yapılan kararda, 'Sanık her ne kadar mahkememizdeki beyanlarında atılı suçlamaları kabul etmemişse de sanığın inkara yönelik savunmasının dosyadaki sanığın kolluk, savcılık, sorgu ifadeleri, aynı dosyada yargılanan ve mahkememiz kararında beyanları yazılı diğer sanıkların beyanları, müşteki ve tanık anlatımları, yakalama ve el koyma tutanakları, yüzleştirme tutanakları, ekspertiz raporları, hükme esas alınan bilirkişi raporları, yer gösterme tutanakları karşısında itibar edilemeyeceğinin anlaşıldığı, Leyla kod adlı sanık Pınar Selek'in bu dosya kapsamında yargılanan sanıkları organize ettiği, yönlendirdiği, eylem talimatları verdiği, onlara kod adı verdiği, örgüt adına vahamet arz eden eyleme katıldığı, örgüt içerisinde yönetici konumunda olduğunun anlaşıldığı' ifadeleri yer aldı.

'Eylemi selek gerçekleştirdi'

Eylemin Selek tarafından gerçekleştirildiğinin belirtildiği kararda şu ifadelere yer verildi: 'Sanıkların, Pınar Selek'in örgütte yönetici konumunda olduğu, 'Leyla' kod adını kullandığı ve bombalama eylemlerini organize ettiği yönündeki beyanları, Maşallah Yağan'ın gösterdiği yerde kendisine Pınar Selek tarafından bırakıldığını ifade ettiği lav silahı ile bomba malzemelerinin bulunması, sanık Heval Öztürk'ün gösterdiği Osman Sayalı'ya ait işyerinde sanık Pınar Selek'in talimatıyla imal edilen ve ettirilen bomba yapımında kullanılan boruların ele geçirilmesi ve sanık Pınar Selek'in örgütle ilişkilerini anlattığı kolluk, Cumhuriyet Başsavcılığı ve sorgudaki anlatımları, dosyadaki diğer kanıtlarla birlikte değerlendirildiğinde Mısır Çarşısı Ünlüoğlu Büfe'de bomba patlatılması eyleminin, bulunduğu yere yurt dışında bulunup Fransa'da yaşayan Doğan kod adlı Berzan Öztürk'ün telefon talimatıyla, sanıklar Leyla kod adlı Pınar Selek ve Abdulmecit Öztürk tarafından birlikte gerçekleştirdiği hiçbir kuşkuya yer vermeksizin açıkça anlaşılmaktadır.'

'Selek 2 gün önce keşif yaptı'

Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk'ün patlamadan 2 gün önce Mısır Çarşısı'na giderek keşif yaptıkları anlatılan kararda, patlamadan bir gün önce de ikilinin yine Şeker Güler'in evinde buluştukları ve bombayı patlayacak hale burada getirdikleri anlatıldı. Patlama günü Öztürk ve Selek'in Mısır Çarşısı'na gittikleri ve bombanın Selek'in çantasında olduğu anlatılan kararda, ‘bombayı Ünlüoğlu büfesine Leyla kod adlı Pınar Selek'in bıraktığı, Azad kod sanık Abdülmecit Öztürk'ün de kendisine gözcülük yaptığı’ anlatıldı.

'Bombanın şifresi: Tavukların içerisine yumurtayı bıraktım'

Gerekçeli kararda, 'bombanın bırakılmasından sonra her iki sanığın olay yerinden uzaklaşarak Karaköy'e gittikleri buradan Beşiktaş'a vapur iskelesine geldikleri, sonrasında buradan ayrıldıkları, Leyla Kod adlı Pınar Selek'in Fransa'da bulunan eylem talimatını veren Doğan- Murat Kod adlı Berzan Öztürk'ü arayarak şifreli olarak 'Tavukların içerisine yumurtayı bıraktım' şeklinde eylemi gerçekleştirdiklerini haber verdiği belirlenmiştir’ ifadeleri kullanıldı.

Mahkeme başkanının şerh gerekçeleri

Selek’e beraat verilmesi yönünde oy kullanan Mahkeme Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu ise 3 sayfalık muhalefet gerekçesi yazdı. Neden beraat kararı verdiğini açıklayan mahkeme başkanı şunları kaydetti, 'Gerek soruşturma aşamalarında Mısır Çarşısı'ndaki patlamanın hangi sebepten kaynaklandığı ve yapılan araştırmalar sonucu bunun bir bomba patlaması ile meydana gelip gelmediğinin tespit edilemediği yönünde özellikle olayın hemen sonrasında tanzim edilen tutanaklar ve raporların kapsamı ve yine mahallinde inceleme yapan bomba uzmanı Nazmi Nuri Çelik'in duruşmada alınan beyanları ve gerekse mahkememizce patlamanın sebepleri ile ilgili olarak bir çok kez yaptırılan uzman bilirkişi incelemeleri ve raporları, bu raporlar arasında çelişkiler ve bu çelişkilerin bütün uğraşmalara rağmen giderilemediği, buna göre hangi sanığın bu olaya katıldığından daha önemli ve öncelikle Mısır Çarşısı'ndaki bu patlamanın bombadan mı yoksa, başka bir sebepten mi kaynaklandığı yönünde tespitin ve öncelikle isnat edilen suçun oluşması için en önemli unsur durumunda olan patlamanın bir bomba sonucu meydana geldiğinin tespit edilememiş olması, bu husustaki şüphe, delil durumu nazara alınarak sanıklar Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk'e isnat edilen Mısır Çarşısı patlamasına ilişkin atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden her iki sanığın bu suçtan beraatlerine ve bu nedenle sanık Pınar Selek hakkında çıkartılan yakalama emrine dair sayın çoğunluğun görüşüne muhalif olduğuma dair diğer hususlarda ise verilen kararın oy birliği ile verildiğine dair muhalefet şerhimdir.'

 

Kategoriler

Güncel İnsan Hakları