Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldukça sert ifadeler kullandı. Bursa'daki mitingde 'vur de vuralım öl de ölelim' sloganı için onun da zamanı gelecek diyen Bahçeli grup toplantısında 'onu kararlılıkla söyledim' diyerek şiddet içerikli sloganın arkasında durduğunu söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında Diyarbakır'daki Nevruz kutlamaları sırasında alanda Türk Bayrağı olmamasını eleştirdi ve ''Cumhuriyet’i savunmakla sorumlu hakimler, savcılar nerededir, nereye gitmişlerdir'' dedi.
İşte Bahçeli’nin sözlerinden satır başları:
Erdoğan’ın hala ekonomide gelişme masalları anlatması eğer şaşkınlık hali değilse umursamazca dalga geçmektir. Kamu kaynaklarını nasıl dağıttığını açıklamalıdır. Ekonomik çözüm beklerken Türkiye’nin çökmesi için verilen mücadele kabul edilemeyecektir.
Bizim açımızdan ortada ne bir başarı, ne bir zafer havası vardır. AKP hükümeti sınıfta kalmıştır. Başkalarının tasarrufuna bel bağlamıştır. Olmayacak duaya amin demekten farksızdır. İkinci sorun ise eğitim açıklarıdır. YGS sınavı yapılmış ve öğrenciler ter dökmüşlerdir. Hedefledikleri puanları almalarını diliyorum. Üçüncü sorun ise şiddet, terör ve bölücülük konusudur. Kadınlara şiddet artarak devam etmektedir.
Düzenleyeceğiz ve konusu bayrak olan toplantımızı 20 Nisan’da İzmir’de yapacağız. Bakalım nereye saklanacaklardır. İzmir’i “gavur” diyerek suçlayan gafiller Türk mü gavur mu olduğunu işitecekler.
Bursa’da sonra 2. Durağımız Manisa olmuştur. Türkiye AKP’nin kurumuş kapanmış ve kaçkın kamburlaşmış politikaları altında erimeye başlamıştır. İmralı canisiyle dost olan hükümet hızla karanlığa doğru gitmektedir. Örgütün diklenmelerine sahne olmuştur. Hükümet bunları ezile ezile izlemekte ve İmralı canisinin şımarıklığı çözüm olarak alkışlamaktadır
AKP’nin çözümü Türk milletinin imhasıdır. Çözüm süreci isyankarları beslemek ve saldırı aşamasına getirmektir
AKP ile birlikte karalanan birliğimizdir, hayat haklarımızdır, benliğimizdir, kundaklanan milli heyecanımızdır. Dibe çekilen yaşama sevincimizdir.
İmralı canisi süreç ve çözüm kayyumu sıfatıyla AKP’yi kendisine kapı kahyasına dönüştürmektedir. Nevruz bayramı her şeyi gözler altına sermiştir. Başbakan Erdoğan’ın yardımlarıyla Öcalan’ın başına talih kuşu konmuştur, kanlı örgüt zıvanadan çıkmıştır. Hükümet mücadele ettiğimiz PKK’ya zafer havası yaşatmıştır. Başbakan Erdoğan bu manzarayı olumlu karşılamış ve umut verici bulmuştur. Türk bayrağı inmiş, türk halkı incinmiştir.
Hakimler ve savcılar nerede
Böyle bir kepazelik yaşanmamıştır. Kanlı teröristi övme ne zamandan beri olağandır. Türk bayrağının inmesine göz yummaya, canilerin mesajlarını olağan gibi göstermeye hangi kitapta izin vardır. Cumhuriyet’i savunmakla sorumlu hakimler, savcılar nerededir, nereye gitmişlerdir.
21 Mart’ta olanlar suç değilse neleri suç olarak göreceğiz. Türk milleti varlığını nasıl koruyacaktır. Böyle bir ülke dünyanın neresinde vardır. Böyle bir adalet mantığı nerede mevcuttur. Yalnızca vicdanlarıyla başbaşa olan hukuk savunucuları neyi beklemektedir.
Entrikalarla kaplanmamış daha neyimiz kalmıştır. Hürmetle selamladığımız ay yıldızlı bayrağımızı kirletmeye hangi faninin gücü yetecek acaba.
Olanları görmezden mi gelelim. Nasıl olsa bir kereden bir şey olmaz diyerek sessiz mi kalalım. Ey dönekler, ey bayrak kıymeti bilmeyenler. Bu şanlı bayrak size rağmen var olacak, size rağmen nazlı nazlı dalgalanacaktır
Başbakan'a namertsiniz yanıtı
BDP’nin bir eşbaşkanı AKP’yi etkileme gücüne sahip olduklarını açıkladı saklamadan. Hükümetin kimi temsil ettği meçhul bir duruma gelmiştir. İmralı Canisine Başbakan neleri vaat etmiştir. İmralı’nın çeyizi, peşmergenin beklediği ödüller nedir. Mukaddes değerlere sahip olduğunu bildiğim AKP’li arkadaşlarım bu durumu nasıl kabullenmektedir. Bu esarete nasıl düşmüş, nasıl eyvallah etmiştir
Başbakan lafı dolandırmadan dobra dobra konuşmalıdır. Neyi veya neleri peşkeş çekmiştir. PKK’yı tanıyarak toprak vermeyi mi düşünmüştür. Başbakan bu sözlerimden rahatsızdır. Konuşmasında “Muhalefet İmralı’ya söz verdiniz diyor. Kanıtlamazsanız namertsiniz dedi. Başbakan Erdoğan başkalarına verdiği sözleri bir bir tutmaktadır. Sayın Başbakan belki unutmuşsundur; belki de hafıza kaybına uğramışsındır. Böyle bir polemiğe girerek İmralı’ya görüşmediğine dair bizi şerefsizlikle suçlamıştın. Kimin şerefsiz olduğu ortaya çıkmış, kötü söz sahibine iade edilmiştir.
Çok yakın bir zamanda yaş tahtaya basacağını belirtirim, kimsenin yüzüne bakacak hali kalmayacaktır. İsminin önüne bir isim daha eklenecektir.
Gökten ne yağacağını herkes biliyor
8 kere sözde ateşkes sözü vermiş ama yine ölüm saçmıştır. Bu da diğerlerinden farksız olmayacaktır PKK'lı Karayılan sözüm ona hükümete ve örgüte mesaj vermiştir. Karayılan sözde barışın şartı olarak Öcalan'ın serbest kalmasını istemiştir. Yeni bir kötüler listesi organize edilmiş ve düğmeye basılmıştır. Erdoğan, PKK’nın muhatabı olarak hükümeti gösterdi. Akılları durduran bir tespit vardır.
Erdoğan’a göre bu 7’li gruplar Türk milletine psikolojik baskı yapacaklardır. Bu olacak pas geçilecek bir şey değildir. Türk milletine harekât yapma hazırlığı vardır. PKK sorunu biterse bizim biteceğimizi, barajı geçemeyeceğimiz pervasızca söyleyenler;
Allaha şükürler olsun ki bu omurgasızların oyunlarını boza tuzaklarını yara yara 44 yılını geri bırakmıştır. Bunların dileğinin gerçekleşmesi halinde gökten ne yağacağını herkes biliyor. Katillerin elinden su içmişler ne bizi anlayabilecek ne de bizim hakkımızda konuşabileceklerdir.
Bilinci kaymış zavallılar
Zamanı geldiğinde ne yapacağımız ve neleri göze alacağımızı herkes görecektir. MHP geçilmeden hain niyetliler amacına ulaşılamayacaklardır. Tarihi hata yaptı diyen bilinci kaymış zavallılar da tarihi kötülüğün daniskasını millete yaptığını itiraf etmek zorunda kalacaktır.
