İlker Cihan Biner, bu hafta “en iyi çağdaş fotoğraf” ödüllü sanatçı Arslan Sükan’la söyleşti.
İLKER CİHAN BİNER
2009 yılında New York Photo Festivali’nde en iyiçağdaş fotoğraf dalında ödül alanArslan Sükan, Bilkent İç Mimari ve Çevre Tasarımı’nı bitirdikten sonra New York’a yerleşti ve School Of Visual Arts’dan fotoğraf eğitimi aldı. İşleri Paris’te MaisondesMetallos, Atina’da Kappatos Galeri ve New York’taki NYPH- New Visionaires karma sergilerinde gösterilen Sükan’ı bu hafta şapgirsayfalarında ağırladık. Lafı pek de uzatmadan bu ‘kısa’ söyleşiye bağlanalım.
-
Ranciere,Estetiğin Huzursuzluğu isimli kitabında sanatın ‘duyulur olanın yeniden paylaşımını mümkün kıldığını’ söylüyor. Siz,GÖRÜNmeyEN isimli ikinci serginizin basın bülteninde ‘bu,yaşamımızdaki görünmeyen şeyleri mümkün kılmak için ilk girişim’ diyorsunuz. Ranciere’in belirttiği ‘duyulur olanın paylaşımı’ ancak sizin belirttiğiniz ‘görünmez şeyleri görünür kılmak’la mümkün. Fakat düzende bize görünmez kılınan ne?
Yaşadığımız bu düzende neyin görünür neyin görünmez olması meselesi, güç dengelerinin insan yapısı herşeyin, politik ve sosyal etkilerinin olması ve bu yapıların etkilerinin bir noktayı görünür kılarken, bir diğer noktayı görünmez kılması meselesini göstermeye çalıştım.
-
Terry Barrett,Fotoğrafı Eleştirmek’te “fotoğrafçı bize imgeleri verir” diyor. Sizin fotoğrafınızla verdiğiniz imge nedir?
Sergideki işlerin klasik manada imge veren fotoğraflar olmadığını düşünüyorum. İmgelerin arkasında görünmeyen politik, sosyolojik konuları açığa çıkarmaya çalıştım. Dolayısıyla, gördüğünüz işler size bir imge gösterirken, aslında arkasındaki sebepleri sorgulamanıza yardımcı olmaya çalışıyor.
-
Sanatsal üretimlerinizde oluşturmaya çalıştığınız dilin katmanları arasında hangi disiplinlerin izleri ve etkileri söz konusu?
Mimari, fotoğraf ve resmin ortaklaşa oluşturduğu yeni bir disiplin yaratmaya çalışıyorum.
-
Günümüz sanatının kriterleri olduğunu ve tanımlanabilen bütünlüğe sahip bir dili olduğunu düşünüyor musunuz?
Günümüz sanatının belli kriterleri olabilir ama bunun bir bütünlüğe sahip bir dili olduğunu düşünmüyorum.
