Komşu komşunun diline muhtaçtır

Fransa’da yaşayan araştırmacı Yervant Baret Manok, Şehir Üniversitesi’nde ‘Siyasi ve Kültürel Yönleriyle Türkçe ile Ermenicenin Etkileşimi’ başlıklı bir seminer verdi. Manok’la, Ermenice ile Türkçenin etkileşiminin geçmişi ve bugünü hakkında sohbet ettik.

LORA SARI
lorasari@agos.com.tr

Fransa’da yaşayan araştırmacı Yervant Baret Manok, 28 Kasım Perşembe günü Şehir Üniversitesi’nde ‘Siyasi ve Kültürel Yönleriyle Türkçe ile Ermenicenin Etkileşimi’ başlıklı bir seminer verdi. Seminerde bu iki dil arasındakietkileşimi örneklerle güçlendirerek anlatan Manok, siyasi erkin yanında, birlikte yaşamanın diller üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Konuşmasını, 6 Aralık Perşembe günü 21.00’de Mıhitaryan Derneği’nde, bu kez Ermenice olarak yapacak olan Manok’la, Ermenice ile Türkçenin etkileşiminin geçmişi ve bugünü hakkında sohbet ettik.

  • Ermenilerle Türklerin ilişkisi ne zaman başlıyor?

Bu ilişki1071 Malazgirt Savaşı’yla başladığı zannedilir. Aslında, 1071’den çok daha önce, ufak çapta olsa da başlamıştı. Malazgirt’ten önce de,Anadolu’ya yerleşen Türk toplulukları vardı.Ayrıca, Kafkaslara ve İran’a yerleşmiş Türk boyları da bulunuyordu; bu bölgelere göçmüş olan Ermenilerle onların arasında da bir ilişki kurulmuştu.

Dil ilişkisi bağlamında, 1071’den önce ve hemen sonra, daha çok Ermeniceden Türkçeye kelimeler geçmiş. Bunun en önemli sebebi, bölgeye yerleşen Türklerin göçer topluluklar olması. Yeni bir bölgeye göçtüklerinde, o bölgedeki hayvanlar, bitkiler ve yerleşik yaşam şekilleriyle tanışıyorlar. O dönemde, tarım ve köy hayatıyla ilgili, hayvan ve yiyecek adları gibi, birçok Ermenice kelime Türkçeye geçmişti.Doğuda Ermeniceden veya Kürtçeden kelime alan Türklerin diline, Anadolu’dan batıya ilerledikçe, Rumca kelimelerin de girdiğini görüyoruz.

  • Türkçenin Ermenice üzerindeki etkisi nasıl başlıyor?

1071’den sonra, Anadolu’da siyasi gücün Türklerin eline geçmesiyle daha da kuvvetlenen bir ilişki var.Siyasi güç yön değiştirince, hükmeden Türkçe, hükmedilen Ermenice olmuş. Çok güçlü bir etkilenme söz konusu; örneğin Ermeniceye giren Türkçe kelimelerin dışında, hiç Ermenice bilmeyen ve Türkçeyi ana lisanları gibi kullanan Ermeniler olmuş. Öyle ki, ana lisanı Türkçe olan Ermeniler Türk kültürüne de katkıda bulunmuşlar. Örneğin halk edebiyatında çok sayıda Ermeni saz şairi vardır;ilk bakışta Ermeni olduklarını anlamak zordur ama, takma adları bile, Alevi halk ozanlarının takma adlarına benzer.

  • Türkçenin Ermenice üzerindeki hâkimiyetinedair somut örnekler verebilir misiniz?

Ermenilerin Türkçe soyadları iyi bir örnek. Ermeni soyadlarında gelenek, büyükbabalardan birinin adının (Hagopyan, Kevorkyan, vb) verilmesidir. Zamanla ‘yan’ eki azalmış ve yerini ‘oğlu’ almış. Sonra adlara, kişinin geldiği bölgenin Türkçe adları eklenmeye başlamış –Erzurumluoğlu, Sivaslıoğlu gibi. Bir de, insanların dış görünüşünü vurgulayan,aşağılayıcı soyadları var: Kocakafayan, Şişmanyan...Bazen de Kürt veya Türk aşiretler, kendi hükmünde yaşayan Ermeni marabalara bu tarz aşağılayıcı adlar verirdi. Mesela ‘Boşgezenyan’ diye bir soyadı var; herhalde,iyi çalışmayan bir marabaya verilmişti.

  • Dilde, iki milletin ortak kültürüne dair nelere rastlanıyor?

Benzeşen deyimler var. Örneğin ‘kafa ütülemek’ deyiminin Ermenicesi de var. Üçüncü bir dilde böyle bir deyim olmadığı için, bu benzerlik ilginç. Bu örnek, birlikte yaşamışlığın dil mantığı açısından paralelliğini gösterir.

  • Bu deyimin asıl sahibi kim peki?

Deyimler ve atasözlerinin hangi dilden hangisine geçmiş olduğunu araştırmak zor. Kelimeler için de öyle. Mesele,Türkçede ‘yoğurt’un yoğurmak kelimesinden türediği söylenir. Ermeniler de, yoğurt kelimesinin, Ermenice ‘yağlı’ anlamına gelen ‘yüğod’dan türediğini söyler. İki taraf da bu kelimeyi kendine mal eder. Demagojiye ve milliyetçiliğe açık, lastikli bir konudur bu.

  • Venedik - San Lazarro’da bile, Ermenilerin Türkçe tiyatro oyunları yazdıklarını görüyoruz...

San Lazarro’daki rahiplerin çoğuOsmanlı vatandaşıydı,konuştukları iki dilden biri Türkçeydi. Hatta San Lazarro’ya gitmeden önce Türkçeyi daha iyi konuşanlar bile vardı.O zaman henüz soykırım travması yaşanmadığından, Türkçeye karşıolumsuz bir duygu yok. Türkçeyi kendi dillerinden biri olarak görürlerdi. Ayrıca Klasik Ermenice ile yazılmış tarihi, ağır bir oyundan sonra, ortamı hafifletmek, neşelendirmek için, Ermenice halk dilinde veya Türkçe bir oyun oynanırmış. Bunun dışında,Mıhıtarist rahipler arasında, Türkçenin hâkim olduğu coğrafyalardan, örneğin Kafkaslardan, Kırım’dan, İran’dangelenler de var.

  • O halde iki dilin etkileşiminin Osmanlı sınırları dışına çıktığı söylenebilir mi?

Evet. Ermenice, Osmanlı’nın çevresindeki coğrafya içinde, Türkçenin farklı lehçeleriyle de etkileşime girmiş.Mesela Ermeniceden Azerbaycan Türkçesine, Azerbaycan Türkçesinden Ermeniceye giren kelimeler var. Batı Ermenicesi,Osmanlı Türkçesi ve onun farklı yöresel ağızlarından etkilenirken, Doğu Ermenicesi de Azerbaycan Türkçesinin bazı lehçelerinden etkilenmiş ve Azerbaycan Türkçesini etkilemiştir.

  • Ermenice ve Türkçenin diğer dillerle ilişkisinin, ikisinin etkileşimindenasıl bir yeri var?

İkisini de etkilemiş olan diller var. Türkçe dediğimiz kelimelerin kökenlerine baktığımızda, Farsça veya Arapça kökenli olduklarını görüyoruz. Ama Farsçanın Ermenice üzerinde zaten muazzam bir etkisi var. Ermeniler daha Türklerle ilişkiye girmemişken, Ermenilerin Farslarla sıkı bir ilişkisi var. O dönemde Ermeniceyle Farsça arasında epey bir alışveriş oluyor. Ermeniceyi en çok etkileyen dilin Farsça olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Türkçenin Ermeniceden etkilendiği dönemde, Farsçadan Ermeniceye, Ermeniceden de Türkçeye girmiş kelimeler var. Yani, Ermenice vasıtasıyla Farsça kelimeler Türkçeye girmiş oluyor. Türkçe hükmetmeye başladıktan sonra da, Farsçadan Türkçeye, Türkçeden Ermeniceye giren kelimeler oluyor.

  • Yazı diline nasıl yansıyor bu etkileşim?

Ermenilerin bin yıl boyunca bir devleti olmadığı için, resmidevlet dilinin yerini yazı dili almıştı. Batı Ermenicesinin yazı dilinde çok fazla yabancı kelime kullanmamaya gayret edilmiş.Batı Ermenicesi kullananların günlük konuşmasında çok fazla Türkçe kelime var ama yazı dilinde ancak 15-20 adet... Yazı dili epeyce bir filtreden geçirilmiş. Türkçede de, yazı diline geçen 25-30 Ermenice kelime var.Dili korumak ve temiz tutmak amacıyla yapılıyor. Ancak edebi değeri olmayan, tarihle veya ziraatla ilgili, halkı bilgilendirmeye yönelik kitaplarda Türkçe kelimelerçok daha fazla kullanılmış. Doğu Ermenicesini kullananlar, Batı Ermenicesi kullananlar kadar hassas davranmamışlar, hatta yazı dilinde aşırıya kaçacak derecede Türkçe kelime kullanmışlar.


‘Batı Ermenicesi Türkiye’de yaşayabilir’

Asırlarca Türkçe ve Ermenice yan yana yaşadı. Siyasi olarak Türkçe hükmetse bileBatı Ermenicesi yaşamını sürdürdü. 1915’ten sonra, kurtulanlar başka ülkelere gitmiş olmalarına rağmen, Ermeniceyi eskisi gibi yaşatamadılar.Okullar, radyolar, gazeteler, sosyal ve kültürel faaliyetler yapan dernekler kuruldu ama suyun akışı Batı Ermenicesinin gerilemesi üstüne. Doğu Ermenicesi, eksiğiyle, gediğiyle de olsa Ermenistan’da konuşuluyor ve yaşayacak. Batı Ermenicesinin ise, coğrafi sahibi Türkiye’nin demokratikleşmesiyle, ulus devlet görüşünün kırılıp çok kültürlü devlet görüşünün yerleşmesiyle Batı Ermenicesi yaşamaya devam edebilir.

Kategoriler

Güncel Yaşam