24 ayrıcalıklı adam

Dink ailesi avukatları, ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’ ve ‘terör örgütüne yardım yataklık’ suçlamalarıyla, AK Parti Milletvekili Muammer Güler, Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah ve Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanı Ramazan Akyürek’in de aralarında bulunduğu 24 kamu görevlisi hakkında dava açılmasını talep etti.

Hrant Dink cinayeti davasının ilk duruşmasından bu yana isimleri adeta davayla özdeşleşen bu 24 kamu görevlisi hakkında, cinayeti önlemedikleri, koruma tedbirleri almadıkları, cinayet sonrası delilleri değiştirdikleri ve gizledikleri gerekçesiyle defalarca inceleme yapıldı. Ancak İçişleri Bakanlığı bir türlü onlar hakkında soruşturma izni vermeye yanaşmadı. 

Buna karşın, geçen hafta MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılmasıyla başlayan fırtınada pek çok Emniyet ve Yargı mensubu hükümetin hışmına uğradı. Hakan Fidan hakkında fezleke hazırlayan İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün ile İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirhan görevlerinden alınıp Ankara’ya tayin edildi.

Fidan’ın ifadeye çağrıldığı soruşturmayı yürüten savcı Sadrettin Sarıkaya ile soruşturmada görevli 10 polis de görevden alındı. Bu süreç, kamuoyunda “Emniyet ve Yargı’da temizlik” olarak algılandı. Gönül ister ki bu kararlılık, Dink Davası’na da yansısın ve hükümet ‘24 ayrıcalıklı adam’ hakkında soruşturma izni verecek cesareti gösterebilsin. 

AGOS

Kamu görevlileri yargılansın

FUNDA TOSUN 
fundatosun@agos.com.tr

Dink ailesi avukatları, kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve terör örgütüne yardım yataklık suçlamalarıyla, AK Parti Milletvekili Muammer Güler, Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah ve Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Başkanı Ramazan Akyürek’in de aralarında bulunduğu 24 kamu görevlisi hakkında dava açılmasını talep etti.

Dink ailesi avukatları 14 Şubat’ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına bir ek dilekçe sundular. Dilekçede, Trabzon İl Jandarma Komutanlığı, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlileri hakkında, Dink cinayetini önleyemedikleri, koruma tedbirleri almadıkları, cinayet sonrası delilleri değiştirdikleri ve gizledikleri, bunun için incelemeler yapıldığını ancak kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verilmediği hatırlatıldı. Trabzon İl Jandarma Komutanlığı’nın en geç 2006 yılında Yasin Hayal’in cinayet hazırlığı içinde olduğunu bildiği kaydedilen dilekçede, plan çevresinde Agos ve Dink ailesinin evi çevresinde keşifler yapıldığı,  krokiler hazırlandığı, cinayet için silah temin edilmeye çalışıldığı ve silah temin edildiği bilgisine de ulaşıldığı belirtildi.

AİHM kararı uygulansın

AİHM’in Türkiye’yi mahkûm eden kararına yer verilen dilekçede ‘sorumlulukları’ veya “kasıtlı eylemsizlikleri” belirlenen ya da ‘örgüte üye olmamakla beraber... örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek’ suçunu işlediği tespit edilen sözkonusu görevliler hakkında kamu davası açılması talep edildi.

‘Cinayete ‘olur’ verdiler’

Avukatlar dilekçelerinde, “İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstanbul İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler başta olmak üzere konumu ve görevi gereği Dink cinayetini önleme yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve/veya bu cinayetin işleneceği bilgisine sahip olduğu halde bu cinayete yol veren, ‘olur’ diyen İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin Dink cinayetinde sorumluluğu bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın cinayete iştirak eden ya da cinayeti engellemeyen İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı görevlileri hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmadığını belirten avukatlar, cinayete ilişkin soruşturmanın da etkili bir biçimde yapılmadığını belirterek, “Cinayeti işleyen örgütün yöneticisi ya da üyesi olan kamu görevlileri açığa çıkarılamamıştır” dedi.

‘Kasten öldürme’

Cinayette sorumluluğu olan görevlilerin ortaya çıkan delilleri gizlediği, tahrif ettiğini ya da sahte evraklar düzenlediğini ifade eden avukatlar dilekçede şu ifadeleri kullandılar: “Trabzon İl Jandarma Komutanlığı, İstanbul ve Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ve EGM İstihbarat Daire Başkanlığı görevlileri TCK Madde 83’te düzenlenmiş olan ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’ suçunu işlemişlerdir. Hrant Dink cinayeti tasarısından haberdar olan, görevi ve konumu gereği Dink cinayetini önlemekle yükümlü olup bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen Trabzon İl Jandarma Komutanlığı, Trabzon ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ile EGM İstihbarat Daire Başkanlığı görevlilerinin eylemleri asla ve asla görevi ihmal yahut görevi kötüye kullanma kapsamında değerlendirilemez.”

Dava açılması istenen devlet görevlileri

Muammer Güler, Ergun Güngör, Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler, Bülent Köksal, İbrahim Pala, İbrahim Şevki Eldivan, Volkan Altunbulak, Bahadır Özkan, Özcan Özkan, Ramazan Akyürek, Reşat Altay, Engin Dinç, Faruk Sarı, Ercan Demir, Özkan Mumcu, Muhittin Zenit, Mehmet Ayhan, Ali Öz, Metin Yıldız, Hüseyin Yılmaz, Gazi Günay, Hacı Ömer Ünalır, Önder Araz. Ayrıca cinayetin işleneceğinden haberdar olan, görevi ve konumu gereği cinayeti önleme yükümlülüğü bulunan Trabzon İl Jandarma Komutanlığı, Trabzon ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün diğer görevlileri ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı görevlileri.

Madem Tuncel beraat etti Trabzon polisi soruşturulmalı

Trabzon Emniyet görevlileri hakkındaki takipsizlik kararının, Tuncel’in cinayetle ilgili yanıltıcı bilgiler vermesine dayandırıldığı ifade edilen dilekçede, “Tuncel hakkındaki beraat kararı, Trabzon polisi hakkında yeniden soruşturma açılmasını zorunlu kılıyor. Trabzon Emniyeti 2005 yılı sonu veya 2006 yılı başında Dink’in öldürüleceğini ve Hayal’in bu cinayeti işleyebilecek yapıda olduğunu bilmekteydi” denildi.

Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü yetkililerinin telefon iletişim kayıtlarını imha ederek örgütlü yapıyı ve cinayetteki sorumluluklarını gizlediklerine dikkat çekilen dilekçede, Erhan Tuncel’in müebbet hapis cezası alması gerektiği ve Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri hakkında dava açılması için harekete geçilmesi gerektiği belirtildi.