Masum bir kız çocuğunun çalınan hayatı

Ermeni Soykırımı’nın 100. yıldönümüne giderek yaklaştığımız bu günlerde 1915’te yaşanan ve çoğu gizli kalmış acı dolu hikâyelerden birini gün yüzüne çıkarıyor ‘Parçalanmış Ermenistan’. Kitap, dönemin Elazığ Vilayeti’nde, Harput’a 20 mil uzaklıkta bulunan Çımışkadsag, şimdiki adıyla Çemişgezek köyündeki evinden ailesi ile birlikte sürülen Arşaluys Mardiganyan’ın, sürgünde geçen günlerini ve şans eseri ABD’ye kaçarak kurtuluşunu konu alıyor.

KARİN BAL

Ermeni Soykırımı’nın 100. yıldönümüne giderek yaklaştığımız bu günlerde 1915’te yaşanan ve çoğu gizli kalmış acı dolu hikâyelerden birini gün yüzüne çıkarıyor ‘Parçalanmış Ermenistan’. Kitap, dönemin Elazığ Vilayeti’nde, Harput’a 20 mil uzaklıkta bulunan Çımışkadsag, şimdiki adıyla Çemişgezek köyündeki evinden ailesi ile birlikte sürülen Arşaluys Mardiganyan’ın, sürgünde geçen günlerini ve şans eseri ABD’ye kaçarak kurtuluşunu konu alıyor. Ailesiyle birlikte umutsuz yollara sürüldükten yaklaşık iki yıl sonra Amerika’ya varan Arşaluys’un tek bir amacı vardı, o da, halkının, ailesinin ve kendisinin yaşadığı büyük acıları, haksızlıkları, eziyetleri önce Amerikalılara, sonra da tüm dünyaya duyurmaktı.

‘Ruhların Açık Artırması’ arşivlerde kayboldu

Yaşadıklarını Henry L. Gates’e bir tercüman aracılığıyla anlatan Arşaluys’un hikâyesi ilk olarak 1918’de ‘Ravished Armenia’ (Irzına Geçilmiş Ermenistan) adıyla yayımlandı. Kitabın büyük yankı uyandırmasının ardından hikâye Arşaluys Mardiganyan’ın başrolünde oynadığı bir filme çevrildi. 1919’da ‘Ruhların Açık Artırması’ adıyla vizyona giren, dünyada büyük ses getiren ve ‘çağ yaratan film’ bazı siyasi nedenlerden dolayı arşivlerde kilit altında çürümeye bırakıldı. Tüm çabalara rağmen filmin hiçbir kopyası günümüze kadar bulunamadı. Kitabın son bölümüne Doç. Dr. Gurgen P. Sargsyan’ın bu konuyla ilgili kaleme aldığı; filmin yapılış aşaması, kayboluş nedenleri ve Arşaluys’un ABD’ye geldikten sonra yaşadıklarını anlatan bir yazı da eklenmiş.Yaşananlardan tam bir asır sonra kitap Türkiye’de okurlara sunuluyor.

Ermenilerin Jean d’Arc’ı: Arşaluys

Diran Lokmagözyan’ın Türkçe’ye ‘Parçalanmış Ermenistan’ adıyla çevirdiği kitabın hikâyesi, Çemişgezek’te 1915’in Paskalya sabahında başlıyor. Dönemin varlıklı Ermeni ailelerinden Mardiganyanlar’ın kapısını, ailenin üç nesildir çobanlığını yapan yaşlı Vardabet gördüğü karanlık rüyayı anlatmak için çalar. Aziz Aydınlatıcı Grigor, Vardabet’e  “Uyan yaşlı Vardabet uyan, koyunların tehlikede, Tanrı’nın himayesi bile seni koruyamaz. Uyan ve kurtar onları” der. Koyunlar tehlikededir ve onları artık kimse koruyamayacaktır.

Mardiganyanlar’ın 14 yaşındaki kızı Arşaluys ve tüm köy halkının çok mutlu olarak uyandığı bayram sabahı aslında bir daha hiç beraber ve bu denli mutlu olamayacakları kara günlerin başlangıcıydı. Çok geçmeden Şamiram zamanında krallığın başkenti olan ve Ermenilerin milli merkezi sayılan Van’da başlayan katliamların giderek diğer tüm vilayetlere yayılacağı artık kaçınılmaz bir sondur.

Yaralı ruhlar, mezarsız ölüler…

Arşaluys’un ve ailesinin Çemişgezek’te başlayan sürgünü, Malatya, Urfa, Diyarbakır, Dersim ve Erzurum’da yaşadıkları acı ve işkence dolu günlerden sonra ABD’de son buluyor. Üç kız ve üç erkek kardeşi olan 14 yaşındaki Arşaluys, tüm ailesinin gözlerinin önünde katledilmesine, ölülerin birer paçavra gibi nehirlere, yol kenarlarına atılmasına ve yakılmasına şahit olur; ailesiyle vedalaşamadan sonsuzluğa yolcular onları.

Müslümanlığı kabul etmeden yaşama mücadelesi

Müslümanlığı kabul etmeden hayatta kalmak için mücadele veren Arşaluys, Kürt çeteler tarafından kaçırılarak esir pazarlarına düşer, Türklerin haremlerine satılır. Hayatta yapayalnız kaldığında tek sığınağı, inanmaktan ve dua etmekten hiçbir zaman vazgeçmediği Tanrı’dır. Kitapta editoryal anlamda eksiklikler bulunsa da hikâyenin gerçekliği bu hataları göz ardı etmemize yardımcı oluyor. Öte yandan kitabın kapağında Arşaluys Mardiganyan’ın isminin bulunması kitabı kendisinin yazmış olduğu algısını yaratıyor. 

Kategoriler

Kitap ԳԻՐՔ