KONUK YAZAR

Bu bölümde internete özel konuk yazarlarımızdan ve okurlarımızdan gelen yazıları yayımlıyoruz. Bu köşede yer almasını istediğiniz yazıları çekinmeden yollayın. Burası sizin pencereniz...

BABA; YUKARIDA! - Mustafa Uysal

Merhabalar,


Ben Mustafa Uysal. 23 yaşındayım. Belki bir ermeni değilim, Hrant Dink ile bir tanışıklığımda yok. Fakat bu akşam gerek karar sonrası, gerekse adliyeden gazeteye gelişimizden sonra içimden bunları yazmak geldi. Belki yazıyı yayınlamanıza imkan yoktur ama yinede size yazıyı göndererek şansımı denemek istedim.

Teşekkür Ederim.

Ben belki seni birkaç kez Halaskargazi’de yürürken gördüm, gülümserken. Ben belki o zamanlar siyaset bir kenara, 1915 diye bir şey dahi duymamıştım.

Sen beni belki birkaç kez gördün ve gülümsedin önceleri. Son 5 yıldır ise beni çok yakından tanıyorsun. Senin yattığın o kaldırım taşına basmamak için, caddeden yürümeyi seçen çocuk. İçinde bir öfke, içinde bir hırs, bir şeyler yapma isteği belki de, yapamayıp kahrolmak; üzülmek.

Sen beni 5 yıldır çok iyi tanıyorsun ama karşılıklı oturup bir fincan kahve içemeyecek kadar uzaktasın. Ben ise gülümsediğin zaman yanına gelmediğim için kendime kızıyorum hala, kızarıyorum.

Sonra 17 Ocak oluyor birden. Seni o kaldırımda bırakan devlet, kendini temize çıkartıyor. Seni vuran çocuklar alkışlanıyor. Aslında seni çocuklarla yok eden devlet, şimdilerde başka çocukları, kimlikleri için öldürüyor. Sen oradan daha kolay görürsün gerçi, benim anlatmama gerek yok.

Biricik sevgilin hala sessiz mesela.  Daha bugün gördüm, özlem dolu bir ifade vardı yüzünde. Öfkeliydi elbette ama seni ne kadar özlediğini de gizlemiyordu. Arkadaşlarında öyle, mesela Doğan Tarkan. Öfke herkesin içinde vardı devlete karşı ama özlem yüzlerden okunan ilk ifadeydi. Mesela Çiğdem Mater; sadece gözlerine bakınca anlaşılıyordu her şey.

Sen beni birkaç kez gördün sadece. O zamanlar adını bile yeni duymaya başlamıştım. Belki bir Türk’tüm fakat yanına gelip “baba” demeyi çok isterdim. Belki sende bana; Faşizme inat oğlumsun derdin.  Artık çok geç mi? Hayır.

Baba; ben seni çok özledim.

 

Mustafa Uysal