KONUK YAZAR

Bu bölümde internete özel konuk yazarlarımızdan ve okurlarımızdan gelen yazıları yayımlıyoruz. Bu köşede yer almasını istediğiniz yazıları çekinmeden yollayın. Burası sizin pencereniz...

Dersim için ‘bir dost’ tavsiyesi - Rahmi Akdaş

 

Nüfusuna kayıtlı olduğum, doğduğum- yaşadığım yerlerle gönül bağım Dersim ve Dersimlilerle olduğu kadar güçlü olmadı bu zamana kadar. Bu yaşımdan sonra da olacağı yok.

Gönül bağımın oluşumunun, sürüyor olmasının temelinde dünya görüşüm var elbette. Özgürlüğe, eşitliğe özlem… Bu uğurda çabalarken yolumun kesiştiği dostlarımdan tanıyıp sevdim Dersim’i.

BEZUVAR sayesinde, son zamanlarda daha da ayrıntılı “ kaynağından “ bilgiler, duygular, düşünceler hem bilgi hem heyecan verici. Naifliğiyle sevimli, özgüvenli  tevazusuyla güven verici üslupta kaleme alınmış yazılarında; uzun zaman her konunun politik bağlam üzerinden ele alınmış kavramları ( dil , din , kültür…) yerli yerine koyma çabası umut verici .

Bu çabayı daha somut ve iddialı sürdürmek gerek bence. Yoksa tahribatın hızına yetişemezsek, “ bildiğimiz Dersim / Dersimli “ yok olacak, tehdit altındaki esas unsur/özne bunlar oysaki… Yani; fiziki – kültürel iklimiyle, coğrafyasıyla, tarihiyle Dersim’in… Bezuvar’daki bazı yazılarda, kültür ikliminin temel değerlerinin ihmalinden duyulan endişenin zihinsel baskılamaya yol açtığını sanıyorum. İyi niyetle kaleme alındığına kuşkum yok. Ama sanki, biraz utangaçça, yanı sıra -hepsi yalandı bu sahi, aslımıza dönersek kurtulabiliriz ancak(?) endişesi-telaşı ağır basıyor yaklaşımlarda, çoğunlukla… Bu saptamanın ardından, zihnimde oluşan tabloyu paylaşmayı samimiyetle isterim…

Şöyle yalın bir giriş nasıl olur dersiniz? :

1 )  Dersim’in insan dokusunu  “seçilmiş insan “  gibi kutsamak yanlıştır. Her halk gibi saygıdeğerdir. Geçim imkanlarının elverdiği kadar medeniyet üretir.

2 ) Anadolu’nun insan dokusunda, görece kültürel bütünlüğünü koruyabilmiş muhalefet-direniş geleneği olan başlıca etnik gruptur.

3 ) Bu özelliklerinden bugüne ne kadar kaldığına baktığımızda, fazlasıyla iç karartıcı bir tabloyla karşılaşmaktayız: görünürde pek ilerici, ailede-işte-siyasette duruma göre davranan;  diğer özgün kültüründen kopmuş insanlardan farksızca ömür tüketen biçareler…

4 ) Halkın muhalif geleneği, ilerici geçinen kişi ve örgütler tarafından istismar edilmiştir.

5 ) Aynı süreçte (özellikle 70’li yıllarda) gelenek neredeyse horlanmış, geleneksel değerler ve dini anlayış, inançlar; modernist saplantıyla yıpratılmıştır.

6 ) Şimdilerde (devlet kapitalizminin çözülüp “bildiğimiz kapitalizmin” hakim olması, duvarların çöküşüyle birlikte insani değerlerin tüm dünyada sarsılması, hazcılığın öne çıkması, kozmopolitizasyon v.b.) ise tersine geleneğe, etnisiteye aşırı vurgu var.(bu yönelimin, özünde insani olduğuna kuşkum yok!)

7 ) Oysa, sosyokültürel özellikler, sosyoekonomik koşullar sürekli etkileşirler. Apolitik yaklaşımlar, bizi halk dalkavukluğuna sürükleme tehlikesini içermekte…

8 )  “Ah Dersim, vah Dersim” v.b. “türkü bar”  kültürü(?)nü ve bilumum güzellemeci yaklaşımlar, Dersim kültürünün korunup geliştirilmesini güçleştirmekte…

9 ) Mağduriyet psikolojisi yerine, “Bildiğimiz- inandığımız-sevdalısı olduğumuz Dersim’in” onuruna yaraşır bir tutum sergilenmeli!...

10) Çok daha sistematik baskılara direnerek bugüne gelebilmiş Ermeni, Süryani ve diğer Anadolu halklarının tarihinden yararlanabiliriz …(Tabiatta olduğu gibi,toplumda da :”hiçbir şey varken yok olmaz(veya tersi) olumlu/olumsuz dönüşür!yok olmak /yoz olmak da bir dönüşümdür!!!!)

İşte, “kalben Dersimli” bir insan olarak önerilerim. Ne havasını koklayabildim, ne suyunu içebildim platonik aşkım Dersim’in.

Sürgünle Kestel’e yerleşmiş ailenin evinde kaldığım gün, arkadaşımın çevirisiyle anlaşabildiğim kıyım günlerinin canlı tanığı güngörmüş büyüklerin gözlerinde, soylu edalarında tanıdım ilk kez Dersim’i; yetmişlerin başında.

Yıllar içinde edindiğim siyasi referanslı arkadaşlarımdan, o zamanki kişiliklerini (tamamen insani anlamda)  koruyup geliştirebilen çok az kaldı. Tüm bireylerini tanıdığım, biri kirvem olan  …lı  bir ailenin son otuz yılda yaşadıkları, Niğdeli, Tokatlı, Antepli v.b. insanlarınkinden hiç de farklı değil .

Bu topraklarda insanlık değerlerine  “halk olarak” ~görece~ en bağlı, örnek insanların beldesi Dersim’e selam olsun.

İyi haberlere konu olsun dilerim. Uyuşturucu ve madde bağımlısı kişi oranıyla, birahaneleriyle değil.

Sevgiyle, sağlıcakla…