OHANNES KILIÇDAĞI

Ohannes Kılıçdağı

MUHALEFET ŞERHİ

Hangi Müslüman?

17 Mart 2012 tarihli Taraf gazetesinde, Roni Margulies ‘Kim bu Müslümanlar’ başlıklı bir yazı yazdı. ‘Müslümanlar’ olarak nitelenen grubun kendi içindeki farklılıklara dikkat çeken bu yazı, benim de ne zamandır değinmek istediğim bir noktaya işaret ediyordu. Bu vesileyle bu konudaki bazı gözlemlerimi aktarmak istiyorum. Tabii, belki söylemeye gerek yok ama burada ‘Müslüman’ derken nüfus cüzdanında İslam yazan herkesi yani nominal Müslümanları değil, düşünce ve amellerinde İslam’ı referans alanları kastediyoruz.

Müslüman kitlelerin ülkenin demokrasi mücadelesine sahip çıkmasının ve taraf olmasının bu mücadelenin başarıya ulaşması için hayati önemi haiz olduğu, bir süredir vurgulanan bir fikir. Kendilerini Müslüman olarak tanımlayanların sayıca büyüklüğüne bakılacak olursa mantıklı da bir fikir, zira bu kadar büyük bir kitleden destek alacak herhangi bir mücadelenin başarı şansı tabii ki artar. Fakat Müslüman kimliğiyle demokratlık arasında sürekli ve değişmez bir bağ var mı? Başka bir deyişle, Müslüman kimliğini kendini tanımlayan birincil unsur olarak ön plana çıkaran herkes kaçınılmaz olarak demokrat mıdır? Evet, Hrant Dink davası için adalet çağrısı yapan ‘vicdanlı’ Müslümanlar var, ama “Dinler arası diyalog fitnedir”, “Müslüman olmayanların da cennete gideceğini söylemek küfürdür” diyen Müslüman kanaat önderleri de var ve bunların takipçisi olan binlerce kişi. Yakın zamanlarda şahit olduğum bir durumu da bunun bir örneği olarak verebiliriz. Tarihçilerden (tarih alanında yüksek lisans ve doktora yapanlar dahil) oluşan bir mail grubuna üyeyim. Bu, daha ziyade bilgi paylaşımı için kullanılan bir grup. İşte, nerede ne kaynak var, nerede hangi konferans var gibi... Geçenlerde bu gruba, Bizans tarihçisi olduğunu tahmin ettiğim bir kişi tarafından bir mesaj atıldı. Orijini itibariyle kilise olan, Osmanlı tarafından fethedildikten sonra camiye çevrilen, şimdilerde müze olan İznik Aya Sofya tekrar camiye çevrilecekmiş. Mesaj sahibi, buna karşı bir dilekçe hazırlamayı öneriyordu. Gruptaki ‘Müslümanlar’, kadını önerdiğine önereceğine pişman ettiler. Benim vurgulamak istediğim, bu yapının cami veya müze olması değil; asıl önemlisi, cami olması gerektiğini söyleyenlerin bunu desteklemek için ileri sürdükleri argümanlar. Örneğin, biri şöyle dedi: “Ecdadımızın fethettiği yerleri ecdadımız gibi kullanmakta bir beis göremiyorum.” İlk mesajın sahibi, ‘ecdad’ dediğimizin kim olduğunu sorgulayınca, “Anadolu’yu Müslümanlaştıran dolayısıyla da Türkleştiren herkes benim ecdadımdır” cevabını aldı. Ayrıca, “Bu gibi uygulamalar söz konusu olduğunda ecdattan başka başvurulacak merci mi var?” sorusuna muhatap oldu.

Şimdi soru şu: Günümüze ait toplumsal kararları alırken ecdadı, fethi ve ‘kılıç hakkı’nı esas alan, “Başvurulacak başka merci mi var?” diye sorarken insan hakları, eşitlik, özgürlük gibi değerleri aklına dahi getirmeyen bir anlayıştan demokrasi çıkar mı? “Hıristiyanlarla konuşmayın, iş tutmayın” diyen kanaat önderleri de, ecdadı fethettiği için bir mülk –ve de bir ülke– üzerinde sonsuz tasarruf hakkını kendinde gören de Müslüman değil mi? Ama öte yandan, adaletsizlik karşısında isyan eden ve adalet arayışını inancının bir gereği olarak gören, bütün insanlık mirasını sahiplenen Müslümanlar da var. Çelişkili gibi görünen noktaysa, hepsinin kendi pozisyonlarını İslam’a dayandırması. Kimi İslam’dan onu, kimi bunu çıkarıyor. Öyleyse ister istemez şu soru gündeme geliyor: Hangi Müslüman?

İslam uzmanı değilim ama demokratlığın, başka dinlere olmadığı gibi İslam’a da içkin bir özellik olmadığını söyleyebilirim. Son kertede hiçbir din (belki Budizm istisna olabilir) diğer dinleri kendisiyle eşit görmez. Kendi mensuplarıyla diğer dinlerin mensupları arasında bir fark ve hiyerarşi gözetir. Bunun da demokrasiyle bağdaştığını söylemek pek mümkün değildir. Peki, dinlerden hiçbir şekilde demokrasi çıkmaz mı? Böyle söyleyip kestirip atmak da doğru değil. Nitekim, Müslüman kimliğiyle demokrat kimliğini bağdaştırmayı başaranlar da var işte. Ülkenin selameti açısından, dileyelim de bu Müslümanlar baskın çıksın.