OHANNES KILIÇDAĞI

Ohannes Kılıçdağı

MUHALEFET ŞERHİ

Diasporada Ermeni olmak (2)

Geçen hafta Saroyan’ın öyküsünü alıntılamaya başlamıştık. Bu hafta devam ediyoruz. Saroyan, California’nın Fresno kasabasında bir Ermeni kahvehanesi olan Aras Kahvehanesi’nin müdavimlerinin aralarında geçen konuşmaları aktarıyordu. Tartıştıkları temel mesele Amerika’daki Ermenilerin ne olacağı, ne yapacağıydı. Kimdi onlar? Bu soruya biri şöyle cevap veriyor:

 “... Eğer Ermeni’ysek ve gerçekten özgür ve bağımsızsak burada işimiz ne Allah aşkına? Ya hep beraber kendi ülkemize dönelimya da bugünden sonra Ermeni olmadığımıza karar verip koca çenemizi kapatıp oturalım.”

 “Ermenistan’a dönmeden Ermeni olmamız mümkün değil mi? Bunu mu söylüyorsun?”

“Üç oğlumun adam gibi Ermenice bile konuşamadığını söylüyorum. Ne okuyor ne de yazabiliyorlar. Vartan, Dikran, Hayk: isimlerini beğenmiyorlar. Birbirlerini Walt, Dick, Ike diye çağırıyorlar. Dahası, soyadlarını da istemiyorlar. Taşıyamayacakları kadar ağır bir yük gibi geliyor bu onlara. Karadenizyan. Bu benim ismim, benden evvel babamın, ondan evvel de onun babasının ismi. Emerson Okulu’nda ahmak öğretmenin biri, kibar dili dönmediği için tutmuş Karadenizyan’ı Gardner’a çevirmiş. Böylece bizim çocukların soyadı olmuş Gardner.”

 “Sen ne biçim bir adamsın ki oğullarının gerçek isimlerini reddetmesine izin veriyorsun? Senin ismini?”

...

 “Karım, ‘Amerikalı olmalıyız. Bu bizim vatanseverlik görevimiz. Dünyanın en büyük ülkesine geldik. Yeni ülkemize sahip olduğumuz en iyi şeyleri verelim’ diyor. Bu şartlarda ne yapabiliriz ki? Oğullarıma Ermenistan’ın nihayet bağımsızlığına kavuştuğunu söyledim ama bu onlara hiçbir şey ifade etmedi. ‘Bahçedeki misket üzümü asmasında yeşil yapraklar çıkmış’, da diyebilirdim onlar için ikisi de bir. Cevapları bile Ermenice değildi. ‘Dad we are glad’ (Çok sevindik baba) dediler. Hayrik (Ermenice baba) değil- Dad. Bu kelime beni hasta ediyor. ‘Dad we are glad’. Hepsi bu.”

...

 “Bu iyi niyetli adamcağızın sorunudünyadaki bütün Ermeniler için gerçek bir sorun. Oğullarımız, kızlarımız Ermeni mi olacaklar, Amerikalı mı? Ya da diyelim Ermenistan’dan Fransa’ya gitmişsek, Fransız mı olacaklar? Ermenistan’ı biz hatırlıyoruz ama çocuklarımız bilmiyorum. Tanıdıkları tek ülkeyi ebeveynlerinin bildiği bir ülkeden daha az umursamalarını onlardan bekleyebilir miyiz? Nereye kadar? Hayır. Korkarım Ermenistan sadece orada olan Ermeniler için Ermenistan olmalı.”

Bu diyaloglar, diaspora Ermenilerinin yaşadığı varoluşsal sorunları en net biçimde ortaya koyuyor. Diaspora olmanın ‘doğasına’ dair ortaya koyduklarının yanı sıra, Ermenilerin 1915’ten sonra gittikleri ülkelerde geçirdikleri, bir-iki kuşak boyunca devam eden zorlukları göstermesi açısından da değerliler. Gerginlik, yalnız içinde bulunulan geniş toplumla değil, aileler (babalar ve oğulları) arasında dahi söz konusuydu. Diaspora Ermenileri de dönüp baktıklarında, bütün bu güçlüklerin, gerginliklerin sebebi olarak 1915’i gördüler ve haklıydılar. Üstelik, olayın müsebbibi saydıklarının olayı inkâr etmesi, yetmezmiş gibi bir de ‘kurban’ı ‘suçlu’ duruma düşürmesi, öfkelerini katladı (bunda şaşılacak bir yan var mı?) Dolayısıyla, bununla birlikte son üç yazıyı ayırdığım soruya, yani Rumeli göçmenleri neden ‘her şeyi unutup’ ‘sağlıklı’ bir ruh hali edindiler de, Ermeniler 1915’e ‘takılıp kaldılar’ meselesine geri dönecek olursak, bu soruya verilecek iki önemli cevap, gerek diaspora gerek Türkiye Ermenilerinin 1915 sonrasında bulundukları ülkelerde geçirdikleri süreç ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin 1915 politikalarıdır. Soykırım acısının üstüne bir de göçmenlik acısının binmesi, içinde bulundukları topluma neden orada olduklarını anlatma ve varlıklarını meşrulaştırma yükü, benimsenme gayreti, bir de Türkiye’nin, tuz-biber misali, Ermeniler sanki canları sıkılmış da onun için Fresno California’ya (ya da Buenos Aires’e ya da Montevideo’ya ya da dünyanın başka bir ucuna) yerleşmişler tavrında olması, Ermenilerin 1915’e karşı geliştirdiği tavır ve ruh halinde etkili oldu. Dolayısıyla, Ermeniler-Rumelilier kıyaslaması yaparken bütün bunları analize katmak gerekir.