LEVON BAĞIŞ

Levon Bağış

OBUR

Şampanya ve güzel kadınlar

Londra Mayfair’deki ‘34 Restaurant’ 40. yılını, süper model Kate Moss ise moda dünyasındaki 25. yılını, beraber bir projeyle kutluyorlar. Bu yıldönümü kutlaması için İngiliz sanatçı Jane McAdam Freud yeni bir şampanya kadehi tasarlamış.

Bu kadeh, günümüzde kullandığımız flüt kadehlere değil, eskinin kup şampanya kadehlerine benziyor. Ama kadehi esas ilginç kılan, Kate Moss’un sol göğsünün kalıbı alınarak, bu kalıptan yapılmış olması. Kate Moss’un hayata geçirdiği bu proje, çok eskilere dayanan bir hikâyeden ilham alıyor.

Şampanya servisinde kullanılan, kâseye benzer, yayvan şampanya kadehleri, daha sonra Kral XVI. Louis’nin karısı ve Fransa kraliçesi olacak olan Marie-Antoinette’in göğüslerinin (1755-1793) Sevres seramik fabrikasında alınan alçı modelleri kullanılarak yapılmıştır. Üstelik, Marie-Antoinette ölçüsünün alınmasına izin verdiğinde sıradan biri değil, Kutsal Roma İmparatoru I. Francis ile Avusturya-Macaristan Kraliçesi Maria Theresa’nın en küçük kızları olarak bir prensestir. Heidsieck bu kadehler şerefine Marie-Antoinette adında bir şampanya üretir ve kraliçeye sunar. Kaderin cilvesi olsa gerek, XVI. Louis ve Marie-Antoinette’in giyotine götürülmeden önceki son arzuları, başbaşa bir şişe Heidsieck içmektir.

Kate Moss, bu hikâyeye duyduğu saygı ile şöyle diyor: “Bu projenin bir parçası olmak çok heyecan vericiydi. Adımın Marie-Antoinette gibi ilginç ve yaramaz bir kadınla beraber anılması benim için bir onur.”

Mario Antonette’in hazin sonundan yıllar sonra, ‘joie de vivre’ (yaşama sevinci) felsefesinin hâkim olduğu 1890’lı yılların ‘Belle Époque’ Paris’inde, ‘soirée’ denen çılgın gece partilerine şampanya damga vurur. Bu partiler, şampanyasız düşünülemez.

Dönemin en gözde ritüeli, bir soylunun kılıcıyla tek bir hareketle şampanya şişesinin boynunu keserek şişeyi açmasıdır (‘sabrage’). Ama şampanyalar hâlâ, Marie-Antoinette tipi kâse kadehlerden, kamış yardımıyla içilmektedir – ta ki, ‘La Jarretière’ marka şampanya Paris’i avucunun içine alana kadar...

Ünlü Maxims ve Folies Bergères, dönemin en gözde eğlence yerleridir. Aktrislerin ayakkabılarından şampanya içmek de o devirde moda olur. La Jarretière, bu kulüplerde müşterilere Cancan dansçılarının jartiyerlerinde taşıdıkları kadehlerle ikram edilir. ‘Flûte’ denen bu kadehler, jartiyerde taşıması kolay olsun diye, ince ve uzun üretilirler. Bugün en sık kullanılan flüt şampanya kadehlerinin öyküsü de böyle başlar.

Her şey gibi, alkollü içkilerin de modası olur. Ama modası geçmeyen içki herhalde hep şampanya olacak; sadece olağanüstü lezzetiyle değil, yapılan müthiş pazarlamayla da şampanyanın adı hep anılacak. Gerçi o kadar uzun süredir bir cazibe objesi durumunda ki, şampanyadan bahsetmeye başladığınız anda hikâyeler ortaya dökülüyor.

Bu nedenle, hem tarih, hem yemek meraklısı bir ‘obur’ için, tabii ki, şampanyadan daha iyi bir içki düşünülemez. Hikâyedeki güzel kadınlar da cabası...