Savcılığa 'gereğini yapın' dilekçesi

Dink ailesi avukatları, DDK raporunda yer alan tespitlerden hareketle, belirli hususların araştırılması için savcılığa dilekçe verdi. Raporda davanın araştırma ve inceleme yönteminin yanlış olduğu tespit edilirken, avukatlar, tıpkı başka davalarda da yapıldığı gibi çeşitli devlet kurumlarının arşivlerine girilerek araştırılmasının şart olduğunu vurguladı.

Dink ailesi avukatları, Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporunda yer alan tespitlerden hareketle, araştırılmasını talep ettikleri hususlarla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na bir dilekçe verdi.

DDK raporunun en önemli tespitlerinden birinin, yapılan araştırma ve inceleme yönteminin yanlışlığı olduğunu belirten Avukat Fethiye Çetin ve İsmail Cem Halavurt, cinayette sorumluluğu olan kurum ve kişilerin soruşturulmasında sadece söz konusu kurumlardan gelen bilgilerle yetinmenin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Hrant Dink cinayetinde alışılmış örgüt modelinden farklı bir modelin varlığını işaret eden avukatlar, bu yapının ortaya çıkarılması ve cinayetin aydınlatılabilmesi için, Ergenekon soruşturulmalarında olduğu gibi, çeşitli devlet kurumlarının arşivlerine girilerek araştırma yapılması gerektiğini ifade etti.

FUNDA TOSUN

fundatosun@agos.com.tr

DDK RAPORUNDAN HAREKETLE YAPILAN TALEPLER

  • Öztürk’ün kayıtları neden verilmedi?

DDK raporunda sanıklardan Mustafa Öztürk’ün telefonuna ait 3 ayrı dinleme kararı bulunduğu, fakat İstihbarat Daire Başkanlığı’nın bunlardan sadece birine ait kayıtları dosyaya gönderildiği belirtilmişti.

TALEP: Sanık Mustafa Öztürk ile ilgili dinlemelere ilişkin tüm bilgi, belge ve kayıtların dosyaya sunulmasının sağlanmalı. Eğer bu kayıtlar imha edilmiş ise, imha tutanakları dosyaya celp edilmeli ve imha nedeni araştırılmalı. İlgili birimlerden, özelikle İstihbarat Daire Başkanlığı’nın, bu kayıtları hangi sebeple dosyaya sunmadığı araştırılmalı.

  • 6250 kayıttan sadece 63’ü mü cinayetle ilgili?

DDK raporunda, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel’e ait tüm dinleme kayıtlarının İstanbul TEM’de görevli bir polis tarafından incelendiği belirtiliyor. Raporda, bu işi çok kısa bir sürede yapan polisin, 6250 ses veri dosyasından sadece 63’ünün soruşturmayla ilgili olduğunu söyleyerek cinayet dosyasına koymasının şüpheli olduğu belirtiliyor.

TALEP: Telefon kayıtlarını inceleyen polis memuru sorgulanarak, bu işlemleri bu kadar kısa sürede nasıl yaptığını açıklaması istenmeli. Bu veriler incelenerek soruşturma ile ilgili tüm kayıtlar soruşturma dosyasına gönderilmeli. Yapılacak soruşturma sonunda cinayetle ilgili dosyaya konmayan görüşme tespit edilmesi halinde, bu işlemden sorumlu görevliler hakkında soruşturma açılmalı.

  • Trabzon Emniyeti kayıtları gizliyor

DDK raporunda, Trabzon Emniyeti’nin daha önce dava dosyasına gönderdiği kayıtların imha edildiğine dair tutanağının gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, söz konusu kayıtların Trabzon Emniyeti’nde olduğunun anlaşıldığı ifade ediliyor.

TALEP: Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nce gerçeğe aykırı bir şekilde tutanak tuttuğu anlaşılan görevliler hakkında delilleri kararttıkları gerekçesiyle soruşturma başlatılmalı. Trabzon Emniyeti’ne ait bilgisayar ve hard diskler üzerinde teknik inceleme yapılarak şüpheli hususlar aydınlatılmalı.

Hayal İstanbul'a geldiğinde takip kesildi

DDK raporunda, Yasin Hayal’in sürekli ve kesintisiz bir şekilde Trabzon Emniye-ti’nin takibi altındayken cinayet hazırlığı ve keşif için İstanbul’a gittiği dönemde takibin neden kesildiği soruluyor. Raporda, “Hayal’in Agos ile Hrant Dink’in evi arasında güzergâh ve kroki çalışmasının yapıldığı bir dönemde neden teknik takip altına alınmadığının istihbarat metot ve teknikleri açısından hiçbir izahı olmadığı” belirtilerek bu uygulamanın şüpheli olduğuna dikkat çekiliyor.

TALEP: Trabzon Emniyet görevlileri hakkında “örgüt” ve “ihmali davranışla kasten öldürme” suçlarından savcılıkça yapılan soruşturma derinleştirilmeli.

  • Görüşme kayıtları tek taraflı nakledildi

DDK raporunda, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’e ait dinleme tapelerinde bazı görüşmelerin metne tek taraflı olarak yazıldığı belirtilerek bu kısımların tespit edilebileceği belirtiliyor ve tek taraflı görüşme kaydı alınmasının teknik bir arızadan değil, kasıtlı yapıldığının da altı çiziliyor.

TALEP: Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’e ait dinleme tapelerinde bazı görüşmelerin tek taraflı yazılmasının nedeni araştırılmalı. Kasten çıkartılan bölümlerin tespiti durumunda ilgililer hakkında soruşturma açılmalı.

  • SMS kayıtlarını kim göndermedi?

DDK raporunda, Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nce 22.02.2007 tarihinde İstanbul’a gönderilen görüşme tutanaklarından 10 ve 11 no’lu tapeler ile 7 no’lu SMS dökümünün 8 sayfasının mahkeme dosyası içine konulmadığı belirtiliyor.

TALEP: Trabzon Emniyeti tarafından mahkemeye eksik gönderilen görüşme kayıtlarıyla ilgili sorumlular soruşturulmalı.

  • İstanbul TEM görüntüleri sildi

DDK raporunda, İstanbul TEM görevlilerinin, Akbank ATM görüntülerinin yer aldığı hard disk üzerindeki tüm görüntüleri, kendi bilgisayarına veya hard disklerine kaydettikleri, sonra bu görüntüler içerisinden cinayet günü saat 10.00-13.00 arasına ait olanları ve daha eski günlere ait görüntüleri sildikleri şüphesi ortaya çıkıyor. Bu iddianın da Akbank hard diski üzerinde değil, TEM Şube görevlilerinin görüntü kaydı yaptıkları bilgisayar ile taşınabilir hard diskler, DVD ve CD’ler üzerinde araştırılması gerektiği belirtiliyor.

Raporda ayrıca, bazı şüphelilerin olay yerinde olup olmadığının tespiti çalışmalarında, Pelit pastaneleri, A Happy adlı iş yeri, Saray Kumaş, Kaymakamlık kamera görüntü kayıtlarının TEM tarafından teknik inceleme için gönderilmemesi, ardından bazı şüphelilerinin tespitin istenmesine rağmen resimlerinin gönderilmemesi, Akbank’a ait olduğu söylenen hard diskin kaybolması gibi hususlar da göz önüne alındığında, konuyla ilgili tüm görüntü kayıtlarının ve bu kayıtların yer aldığı veya üzerinde çalışıldığı bilgisayar, hard disk, DVD ve CD’lerin yeniden ele alınarak incelenmesi ve incelettirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

TALEP: TEM Şube görevlilerinin görüntü kaydı yaptıkları bilgisayar ile taşınabilir hard diskler, DVD ve CD’ler araştırılmalı ve sorumlular, örgüt ve kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçlarından soruşturulmalı.

  • Zirve katlimı sanıklarıyla irtibat

DDK raporunda, Aslan Aslan isimli şahsın ifadelerinden Albay Ali Öz’ün Zirve katliamı sanıklarıyla irtibatlı olduğu, bu sanıklardan kiminin Salih Hacısalihoğlu’nun evinde kaldığı iddiaları yer alıyor. Ayrıca, cinayet öncesinde Erhan Tuncel ile Yasin Hayal’in birtakım kişilerle temasta bulundukları, Trabzon da yapılan gizli bir toplantı olduğu ve bu toplantıda tetikçi olarak Ogün Samast’ın seçildiğinden ve birtakım kişilerden bahsedildiğine dikkat çekiliyor.

TALEP: Aslan Aslan’ın ifadesi alınmalı ve Aslan’ın ifşa ettiği hususları bildiği düşünülen diğer tüm şahıslar da tanık sıfatıyla dinlenmeli. Gizli toplantı yapıldığı iddiasını ortaya koyacak teknik deliller toplamalı.

  • Yahya Öztürk’ün sanıklarla irtibatı

DDK, yaptığı çalışmada Yasin Hayal ve grubunun Coşkun İğci’nin Jandarma’ya, Erhan Tuncel’in de Emniyet’e çalıştığını bilmelerine rağmen bu kişilerle irtibatlarını sürdürmelerini şüpheli bir olay olarak değerlendirmiş, özellikle dönemin Trabzon TEM Şube Müdürü Yahya Öztürk ile ilgili şüpheli hususlarla birlikte değerlendirildiğinde bu iddia üzerinde durulması gereken makul bir kuşku haline geldiği belirtmişti.

TALEP: Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in Trabzon Emniyet ve Jandarma ilişkileri derinlemesine araştırılmalı. Dönemin TEM şube müdürü Yahya Öztürk’ün ifadesi alınmalı.

  • Tuncel’in Zigana’ya götürülmesi

Başbakanlık Teftiş Kurulu, Erhan Tuncel’in Zigana’ya götürülerek tehdit edildiği ve başka istihbarat biriminden kendisine birlikte çalışma teklif edildiği iddiasını ortaya koyan bazı ifadeleri raporuna koymuştu. Müfettişler, Tuncel’in Emniyet İstihbarat görevlilerine edindiği istihbari bilgileri iletmemesi ve daha sonra da devre dışı kalmasını şüpheli bulmuştu.

TALEP: Erhan Tuncel’in Emniyet dışında başka birimlere istihbarat verdiği ve şüpheli şekilde devre dışı kalmasına ilişkin iddialar bir bütünlük içerisinde değerlendirilmeli.

  • Silah temininde jandarmanın rolü

DDK raporunda, cinayette kullanılan silahın nereden bulunduğu sorusuyla ilgili olarak, el yapımı silahın 2006 yılı Eylül ayından sonra edinildiği, ancak silahın alındığı söylenen Ömer Pulatoğlu’nun 2006 yılı Haziran ayında öldüğü tespiti yapılıyor. Silahın kaynağının halen bulunamamış olması bir eksiklik olarak vurgulanıyor.

TALEP: Silahı temini konusunda Jandarma görevlilerinin oynadığı rol açığa çıkartılmalı.

  • Osman Hayal kardeşi gözaltındayken neden Bolu’ya gitti?

DDK raporunda, Osman Hayal’in 3 defa İstanbul’a gittiği ve bu gidişlerinin İstanbul ve Trabzon İstihbarat şubelerince takip edilmediği belirtiliyor. Ayrıca cinayet sonrası Yasin Hayal’in gözaltına alındığı bir süreçte Bolu Dört Divan’a geliş gidişi de şüpheli bulunuyor.

TALEP : Osman Hayal ile ilgili görüntü kayıtları ve telefon bilgilerinin incelenmesi.

  • Emin Gürses’in beyanları araştırılmalı

DDK, Emin Gürses’in Dink cinayetiyle ilgili basında çıkan beyanları üzerine savcılığın yaptığı araştırmayı eksik ve yetersiz buluyor; özellikle de, ifadesinde belirttiği Emniyet, Savcılık ve İstihbarat çevrelerinin kimler olduğunun araştırılmadığını, duyumların Trabzon’da kimlerden alındığı üzerinde durulmadığını belirtiyor.

TALEP: Emin Gürses’in ifadesinde geçen Emniyet, Savcılık ve İstihbarat çevrelerinin kimler olduğu araştırmalı.