İktisadın resmi ideolojisi: Marksizm

Dünya düşünce/devrim/aydınlanma/modernleşme/çağdaşlaşma tarihi yazılmaya başladığından beri, en büyük sorunlarından biri, neyi nasıl okuyarak bu tarihe ve/veya olguya başlanacağıdır. Bu türden bir problematik, uzun soluklu bir okuma, düşünme ve yazma sürecini de kaçınılmaz olarak başlatır; elbette Marksizm için de.

Onur Koçyiğit

Marx yanılmaz bir peygamber mi?

Bunu itiraf etmek bence komik ama yine de söyleyelim: Marx, yanılmaz bir peygamber değil. Böyle görülmesi için –en azından Marksistler tarafından– pek fazla çaba harcandığını söyleyemeyiz. Tarih, rayından çıkmayan bir tren gibi ilerlemeye devam ediyor elbette ama tek farkla: Bu tren belirli zamanlarda hızlandı, yavaşladı ve hatta bazı bazı durdu. Yani analojiyi zorlayarak söyleyeyim: Tren varlığını sürdürmeye devam ederken, bağıl koşullar hâlâ bu rayların oluşumuna göre biçimlenecek; biçimlenmek zorunda. (Tren, metaforunu kullanmam tesadüf değil. Marx’ın sözüdür: ‘Revolutions are the locomotives of history’ (Devrimler tarihin lokomotifleridir)–buradaki lokomotif metaforunu detaylandırmadan geçiyorum–).

İşte bu durumda, Marx okumak; Marksizmin o sarp, karmaşık, detaycı ve epik ‘destanında’ yolunu bulmak; yazının başında bahsettiğim problematiğin ta kendisi oluyor. Marx’ın –adeta saldırarak– mesele edindiği kapitalizmi paramparça etmenin yöntemine ulaşmak, buradan hareketle de toplumun en basit veyahut en girift iktisadi problemlerinin çözülmesidir. Bahsi geçen yol bulma yöntemi, toplam olarak söylersek, Marksizmin haritalandırdığı alanlarda ortaya çıkmıştır. Yani tren var oldukça, alanın tayin ve tahayyül edilmesi, sürecin zaman mefhumuyla ölçülmesi yanılgısını ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle eleştiriler de ‘Marx’ın yanılmasız peygamberliği’ üzerine kurulmuştur.

İçeriden ve doğrudan tanıklarıyla Marksizm eleştirileri

Jacques Bidet ve Stathis Kouvelakis, bütün bunların etrafında, söylenegelen ve yeniden üretilmekte olan Marksizm eleştirisini içeriden ve doğrudan tanıkları olarak ‘Çağdaş Marksizm İçin Eleştirel Kılavuz’unu yayımladılar. Geçmişte Marx’ın yaptığı saldırıyı, bugünlerde liberaller, Marksizme karşı yapıyorlarken, Bidet ve Kouvelakis, bu eleştirinin metodolojisi üzerine yazdıkları/derledikleri kitaplarında, eleştirel okumanın ve dolayısıyla Marksizmi tartışmanın yöntem ve üslup açısından yeni ve deforme olmamış bir tartışma türünü açığa çıkarmaktalar. Bidet, “Kapital’e İlişkin Yeni Yorumlar” başlıklı makalesinde, şöyle söylüyor:

“Kapital bir ‘iktisat’ kuramı önerir. [...] Marx’ın iktisat bilimini soyut, tarih dışı bir disiplin olarak değil, ekonomik görüngüleri bir bütün olarak toplumsal, teknolojik, hukuksal ve siyasal sistemle olan örtüşmeleri içinde kavrayan toplumsal bir bilim olarak ele almasıdır. Dolayısıyla, Marksist iktisat kadar bu yeniden yorumlar da toplumsal kuramı o iktisadın farz ettiği şekliyle, tüm epistemolojik ve felsefi imalarıyla içerir.”

İşte bu bahsi geçen ‘yeniden yorumlar’, Marksizmin gündeşlik ‘dayatmasıyla’ ihtiyacını duyduğu ‘eleştirini vasfını’ belirlemektedir; yani Ortodoks Marksist okumalarımızın karşılaştığı yıkıcı tektip eleştirilerin merkezini.

Bir bunalım kuramı olarak Marksizm

Kouvelakis’in ön düşünceler olarak gördüğü ve ‘Marksizmin Bunalımları ve Kapitalizmin Dönüşümü’ başlıklı makalede de bu düşünceler sürmekte:

“[...] Çünkü Marksizm, yapısı gereği, Marx’ın kendi katkılarından başlayarak, içsel uyuşmazlıkları, sınırları ve tamamlanmamışlığı dahil bir bunalım kuramıdır. Bu, modernitenin kurucu olayının (Fransız Devrimi ve yankılarının) kuram ve kültür alanında yarattığı şok dalgasının bir sonucu ve ona verilen bir tepkidir. [...] Marksizm, her şeyden önce, bu bunalımı kendi hem kuramsal hem kılgısal düzenlenişi içinde kopyalaması itibariyle böyledir.”

Elbette bu yazının konusu sınırlı ancak bütün bunları Marksizmin parlak ve yol gösterici ışığını kullanarak anlamak, algılamak ve öğreticiliğini öne çıkarmak, Bidet ve Kouvelakis’in kitapları ‘Çağdaş Marksizm İçin Eleştirel Kılavuz’un temel ve en asli görevidir. Çağın, çağdaşlaşma kavramıyla özdeşliğini yitirdiği iki yüz yıl sonra dahi, birilerinin Marksizm için hâlâ ve ısrarla kılavuz hazırlama uğraşı, kutsallaştırılmadan uzak, büyük bir metanet ve gururla karşılanmalı. Marx ve Marksizm için böyle bir çalışma, treni kaçırmak istemeyen okurlar için neredeyse bir lütuftur.