100 yıllık Çinili Han müzisyenlere emanet

Galata’yı Karaköy’e bağlayan Yüksek Kaldırım’da yer alan müzik enstrümanı dükkânları birer birer kapanır ya da civardaki tenha sokaklara taşınırken, Yüksek Kaldırım’ın paralelindeki İlk Belediye Caddesi, müzik sektörünün yeni merkezi haline geldi. Bu dönüşüme önayak olan yüz yıllık Çinili Han’ın yeni misafirleri, girişe ‘Stüdyolar Hanı’ tabelasını asarak, varlıklarını belirginleştirmişler. Çinili Han’ın günümüzdeki önemini ve Galip Dede’deki müzik enstrümanı satan dükkânların taşınmasını, hanın ilk kiracılarından Oya Erkaya, handa bulunan Studio Drum&Bass’ın sahiplerinden Burhan Hasdemir ve 13 yıldır handa kiracı olan davulcu Atilla Atalay’la konuştuk.

1910’da İtalyan mimarlar tarafından inşa edilen ve uzun yıllar sadece elektrikçilere ve avizecilere ev sahipliği yapan Çinili Han’dan, şimdilerde müzik sesleri yükseliyor. Yaklaşık 30 yıl önce Nedim Akagündüz tarafından satın alındığında birçok dairesi boş olan han, hızlı bir dönüşümle, müzik sektörünün Tünel’den Galata’ya taşınmasında büyük rol oynamış.

İlk kiracılardan Oya Erkaya, Çinili Han’a taşınmalarının hikâyesini şöyle anlatıyor: “Bir dostumuz, arkadaşlarıyla çay-kahve içip müzik yapmak için bir daire tutmuştu handa. Biz de bu fikirle yola çıktık. Esnaf, Nedim diye biriyle konuşmamızı söyledi, meğer Nedim tüm hanın sahibiymiş. O zamanlar eşimle daha 20’li yaşlarımızdayız, üniversiteyi yeni bitirmişiz. Nedim, şaşkın ve meraklı bir halde, neden bir daire kiralamak istediğimizi sordu. Benim gitar, eşimin bateri çaldığını ve özel derslerimizi burada vermek istediğimizi anlatınca, üç kuruş paraya kiraladı bize daireyi. Taşındığımız dönemde yalnızca o arkadaşımız ve biz vardık, gerisi avizeciydi ve birçoğu burayı depo olarak kullanıyordu.”

‘İçeride kuş ölüleri vardı’

2008’de Çinili Han’dan taşınan Erkaya’lar, handa geçirilen 10 güzel yılı özetliyor: “Girdiğimizde içeride kuş ölüleri vardı, bakılacak halde değildi, terk edilmişti. Zamanla tüm dairenin tadilatını yaptık. Daha sonra Burhan Hasdemir devraldı burayı; Drum&Bass bizden kalma. Bizden sonra üst kata Duman’ın davulcusu Cengiz Baysal geldi. İki alt kata kız kardeşim taşındı, o da müzikle ilgileniyordu. Şimdi üst katta başka bir davulcu var. Burada hepimiz kendi dairesinde bir şeyler çalar ve kimse birbirinden rahatsız olmaz.”

Studio Drum&Bass’ın şimdiki sahibi Burhan Hasdemir ise, stüdyoyu devraldığı dönemde handaki dönüşümün zaten başlamış olduğunu söylüyor: “Çinili Han’a ilk kez 2006’da, Oya’nın eşi Serkan’dan ders almak için geldim. İki yıl sonra onlar başka yere taşınınca, burayı iki arkadaşımla birlikte devraldım. O dönemde de binadaki dairelerin çoğu stüdyoydu. Dışarı bakan katlarda tek tük elektrikçiler vardı ama onlar da giderek azalıyor, iki tane kaldı en son.”

‘Ben yaşadığım sürece...’

Hasdemir, Tünel’deki müzik mağazalarının Galata’ya taşınmasının ve semtteki dönüşümün temelinde ekonomik nedenler olduğunu söylüyor: “Geldiğimde bu civarda yaşayan pek yoktu, bir ara biraz arttı ancak şimdi de otel trendi başladı. Müzik mağazalarının olduğu Galip Dede Caddesi de çehre değiştirmeye başladı. Artık sadece büyük mağazalar tutunabiliyor bu caddede. Her yerde hediyelik eşya satan dükkânlar, kafeler ve oteller var. Binaların çoğu satılıyor. Sürekli olarak bir otel tehdidiyle karşı karşıyayız. Bu durum müzik piyasasını da etkiledi. Enstrüman dükkânları da biraz daha aşağıya veya bizim sokağa taşındı. Buradaki değişim ve kira artışları hepimizi zor duruma sokuyor. Eskiden burada, bugünün fiyatlarıyla 300-500 liraya daire kiralanırdı. Stüdyo sahibi olmak meşakkatli bir iş. Kiralar daha da artarsa burada duramayabilir, başka çözümler üretmek zorunda kalırız.”

Hasdemir, Çinili Han’ın da satın alınmak istendiğini ama mal sahibi Akagündüz’ün binayı satmayı düşünmediğini söylüyor: “Nedim Abi, buranın müzisyenlerin girip çıktığı bir yer olmasını istediğini, bizden memnun olduğunu söylüyor. ‘Ben yaşadığım sürece buradan çıkmayacaksınız’ demişliği de var. Kendisi de buranın eski esnaflarından, dolayısıyla burayla duygusal bir bağı da var. Ama tabii, satılma ihtimali her zaman mevcut.”

13 yıldır Çinili Han’da yaşayan davulcu Atilla Atalay, hanın akıbetinden endişe duyanlardan. Müzik sektörünün önümüzdeki dönemde Galata’da tutunmasını zor olduğunu düşünen Atalay, kiralardaki artıştan şikâyetçi: “Örneğin, bu civardaki dükkânlar daha önce 1500 TL’ye kiralanırken, stüdyo olarak kullanacaklara kapıyı 2500 TL’den açıyorlar. Belki birkaç yıl sonra hepimiz yok olacağız ve buralar hep apart olacak.” Atalay yine de, handaki yaşantısından memnun: “Evim hem Boğaz, hem Haliç manzarası görüyor. İşim gereği benim için en önemlisi, ses problemi yaşamıyor oluşum. Burada herkes birbirini tanır. İsterseniz halay çekin, alt kattakiler ‘Ne oluyor?’ diye sormaz. Tam tersi, halay var diye kalkıp gelirler.”

Kategoriler

Kültür Sanat Müzik


Yazar Hakkında

1990 İstanbul doğumlu. Kültür sanat, müzik, insan hakları ve güncel politika haberleri yapıyor.