Antarktika’dan Gezi Parkı’na

Gezi Parkı Direnişi, şimdiden torunlarımıza anlatmak için sabırsızlandığımız, etkilerini etrafımızda gördüğümüz ve muhtemelen de uzun yıllar görmeye devam edeceğimiz otuz günlük bir hak mücadelesiydi. Bu günleri tüm açıklığıyla, hem de hafızamıza kazınan kareleriyle çocuklara anlatmak, sonrasında keyifle sohbet etmek için ideal bir araç ‘Pen Parkta’.

EZGİ BERK

Gezi Parkı Direnişi’nin ikinci yılı geldi de geçiyor bile. Bu vesileyle çocuk kitapları arasında ağaçları konu edinenlere bir bakayım, Gezi Parkı’na bir göz kırpayım derken harika bir kitapla karşılaştım! Birkaç ay önce yine bu satırlarda yer verdiğimiz, henüz yeni diyebileceğimiz ama kitap seçimleriyle dikkatimizi çeken bir yayınevi vardı. Evet bildiniz, Habitus Minör. Gezi Parkı Direnişi’ni anlatan kitabın adı ise ‘Pen Parkta’.

Pen’in hikâyesi 

Gelelim kitabın içeriğine. Pen, doğal olarak, Antarktika kıtasında yaşayan, meraklı, genç bir penguendir. Bir yaz günü, uzak diyarları gezip görmeye karar verdi. Kararında haksız sayılmazdı; çünkü Antarktika’da yazın bile hava eksi yetmiş derece ile eksi yirmi derece arasındaydı. Dünya haritasını eline alan Pen, ağaçları merak ettiğinden ağaçların bol olduğu yerleri gözüne kestirmişti ki birden bire diğer penguen arkadaşlarıyla birlikte kutulara hapsedildiler!

Yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında olsa da bu durum düpedüz esaretti. Pen, bir gün daha fazla dayanamayarak arkadaşlarını kurtarmak için yollara koyuldu. Az gitti uz gitti dere tepe düz gitti ve sonunda İstanbul’a ulaştı. Kocaman gri binaların arasında, resimlerinden tanıdığı ağaçlık bir alan bulup bir ağacın gölgesine kuruldu. Ağaçları, binaları, insanları anlamaya çalıştı. Tam kutulardaki penguenleri nasıl kurtaracağını düşünmeye başlayacaktı ki kepçe parka dalarak bir ağacın kökünü hedef aldı, onu sökmeye yeltendi. Neyse ki birisi kepçenin önüne kendini attı da ağacı sökemeden kurtarmış oldular.

Çapuletta ile tanışma

Bütün bu tuhaflıkları anlamaya çalışan Pen, yeşil ojeli ve kızıl saçlı Çapuletta ile tanıştı. Onlara bir zamanların sosyetik, şimdinin kendi kendisinin efendisi kedi Trafo ve tam birbirlerine hikâyelerini anlattıktan sonra uykuya dalacakları sırada polislere kafa tutan komşu ülkenin köpeği Loukanikos katıldı. Televizyonların parkta olanları göstermemek için sürekli penguenleri gösterdiklerini, bu nedenle de penguenlerin kutulara hapsolduğunu konuştular. Ertesi gün penguenleri kutulardan kurtarmak için televizyon kanallarının önünde eylem yapmaya karar verdiler. Böylece bir yandan penguenler kurtulurken diğer yandan televizyon parkta olanları vermek zorunda kalacaktı.

Plan titizlikle uygulandı. Kutulardaki bütün penguenler bir bir özgürlüklerine kavuştu. Ama Pen, park kurtulana kadar buradaki arkadaşlarıyla kalmak istedi. Televizyonlar artık parkta olanları göstermeye başladı azar azar. Hemen parktaki çocukların anneleri gelip direnişe kaldı. Sonra neler olmadı ki? Parka piyanosunu getirip çalanlar, bütün bu haksızlıklara karşı duran adam, tomaya karşı gitar çalan Pen, hatta onlara haber taşıyarak yardım eden Mavi Kuş bile vardı.  Penguenlerle aynı renkteki Çarşı grubunu da eklemeyi unutmayalım.

Yazar Raşel Meşeri, bize Gezi Parkı’nda olanların ufak bir kronolojisini çıkarmış, unutmayalım diye iki yıl önce olanları tek tek Pen’in gözünden anlatmış. Gözüm diğer şehirlerde yaşananları da aradı kitabın sayfalarında ama n’apalım, ‘Pen İstanbul’daydı. Aynı anda diğer şehirlerde de olamazdı ya!

Gezi Parkı Direnişi, şimdiden torunlarımıza anlatmak için sabırsızlandığımız, etkilerini etrafımızda gördüğümüz ve muhtemelen de uzun yıllar görmeye devam edeceğimiz otuz günlük bir hak mücadelesiydi. Bu günleri tüm açıklığıyla, hem de hafızamıza kazınan kareleriyle çocuklara anlatmak, sonrasında keyifle sohbet etmek için ideal bir araç ‘Pen Parkta’.

Ermenice, Türkçe ve Kürtçe

Kitabın daha kapağında bizi selamlayan, en güzel, ruhuna uygun olarak kapsayıcı özelliğiyse üç dilli oluşu. Ermenice, Türkçe ve Kürtçe okuma seçenekleriyle ana dilde okuma imkânı sunan kitabın her dil için seçtiği bir renk var. Böylece rengârenk sayfalar yalnızca resimlerle sınırlı değil. Arasıra Gezi Parkı yerinde duruyor mu diye bakmaya giderken, gölgesinde serinlemek için hemen bir ağacı gözümüze kestirip altına kurulduğumuzda yanımızda olacak kitapların başında geliyor ‘Pen Parkta’.

Pen Parkta
Raşel Meseri
Çeviri: Kawa Nemir, Maral Usta Bal
Habitus Minör
93 sayfa.