İstanbul Aydın Üniversitesitesi'nden Prof. Dr. Kamil Veli Nerimanoğlu, Ermenistan'daki marketler Türk malları ile doluyken sınırların kapalı olmasının bir anlam ifade etmediğini belirtti. Nerimanoğlu, Azerbaycan'da toplumsal ayaklanma beklediğini, Ermenistan'ın ise Rusya'dan bağımsız hareket edemeyeceğini söyledi.
İstanbul Aydın Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Veli Nerimanoğlu, Türkiye-Azerbaycan ve Ermenistan ilişkilerini değerlendirdi. Prof. Nerimanoğlu, ticaretin zaten yapıldığını ifade ederek, “Türkiye Ermenistan sınır kapısı açılmalı” dedi.
Milletlerin ve devletlerin ilişkileri
Türkiye Gazetesi internet sitesinde Murat Arvas'ın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Nerimanoğlu, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin millet ve devlet olmak üzere iki farklı boyutunu tespit etti. Azerbaycan'da toplumsal ayaklanma beklediğine işaret eden Nerimanoğlu için Ermenistan ise, 'Rusya'nın resmen bir parçası'.
Nerimanoğlu'nun ilginç değerlendirmelerde bulunduğu haberin tamamı:
-Siz uzun yıllardır Türkiye'de yaşayan biri olarak Türkiye-Azerbaycan ve Ermenistan ilişkilerine nasıl bakıyorsunuz? İnişli çıkışlı bu süreç ne zaman sona erecek? Mesela vize neden kalkmaz, Rusya ile kalktı biliyorsunuz. Bölgede yeni bir savaş çıkar mı, neler söylersiniz?...
- Azerbaycan-Türkiye ilişkilerine iki düzlemde bakmak lazım, milletin ilişkileri ve devlet ilişkileri. Milletlerin ilişkilerini kimse bozamaz, tarihi bağlar var. Devlet düzeyinde bazı handikaplar var, devletlerin menfaatleri ve dünya denge siyasetleri buna sebep oluyor. Şimdiki Azerbaycan hükümeti adil olmayan rüşvetle yaşayan halkını ezen politikalar güdüyor. Türkiye ile ilişkilerinde ise oldukça çelişkili kararları var. Mesela İran kızar diye vize kalkmıyor, böyle devlet yönetimi olur mu?...
Konfederasyon kurulur
Azerbaycan ve Türkiye eninde sonunda konfederasyon olacaklar ama geç olur ama erken, ben buna inanıyorum. Ortak dil ve alfabemiz olacak. Hiçbir hükümet bunun önüne geçemeyecektir.
Geçmiş geçmişte kalmalı
- Türkiye Ermenistan sınır kapısı açılmalı; ticaret zaten yapılıyor. Azeri veya Ermeni mafyası da yapacağını kanuni şekilde yapsın. Sınır kapalı olduğu için Gürcistan-Rusya ve İran üzerinden girip çıkıyorlar. Kapı açılırsa Türkiye sınırından girip çıkarlar, daha doğru olur. Türkiye'de 100 bine yakın Ermeni vatandaşı kaçak olarak yaşıyor ve çalışıyor. Ermenistan market ve mağazaları Türk malları ile dolu iken sınırın kapalı olması anlamsız. Bu bakımdan sınır açılmalı, çok iyi düşünülmüş bir hamle bu. O zaman Ermeni halkı at gözlüğüyle bakmayı bırakır, geçmişte yaşanmış olumsuzlukların geçmişte kalması gerektiğini düşünür.
Hedef muhalefeti susturmak
- Azerbaycan mağdur edilmiş bir ülke konumunda ama şu anki hükümet bunu kaale almıyor. Tek gayesi iktidarı kaybetmemek ve bu uğurda muhalefete baskıları gün geçtikçe artırıyor. Muhalif liderlere yurt dışına çıkma yasağı koymuş, bazılarını ev hapsinde tutuyor. Böyle bir devlet ne kadar ayakta durur. Toplumsal ayaklanma her an gerçekleşebilir. Petrolden elde edilen gelirlerin halkın refahı için kullanılmadığına inanıyorum. Deniyor ki, biz savaşa hazırlanıyoruz, silahlanıyoruz, ordu kuruyoruz, bunlar tamamen asılsız sözler. Muhalefeti susturmak, egemenliği güçlendirmek için söylenen sözler.
- Azerbaycan hükümeti, Türkiye ilişkilerinde bile samimi değil. Mesela, hükümet Nabucco'ya imza atmadı. Halbuki Nabucco Azerbaycan'ın Avrupa'ya açılmasında çok önemli. Sebebi Rusya'nın tesirinde kalmış olması. Rusya emrediyor Azerbaycan uyguluyor. Hâlâ bundan vazgeçmediler. Rusya da bu hükümeti ayakta kalması için destekliyor.
Murat Arvas'ın sorularını yanıtlayan Prof. Nerimanoğlu, Ermenistan'ın, resmen Rusya'nın bir parçası olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Nerimanoğlu, “Ermenistan, hiçbir faaliyetini Rusya'nın bilgisi olmadan yapamaz. Zaten güçleri de buna müsait değil” dedi.
Nerimanoğlu sözlerine şöyle devam etti:
Azerbaycan halkına refah dağıtmalı
Azerbaycan'ın bütçesi bugünlerde halkına refahı dağıtacak güçte. Biz bunu biliyoruz. Doktorlar profesörler basın emekçileri işçiler hâlâ çok düşük maaşlar alıyor. Kazakistan'da doktor 1000 dolar kazanırken Azerbaycan'da doktor 300 dolar civarında kazanıyor. Bununla mukayese yapabilirsiniz. Verilen maaşlar da Cumhurbaşkanının ihsanı gibi gösteriliyor. Bu nasıl bir anlayıştır kabul edilemez. İnsanı zengin olmayan devlet, yıkılmaya mahkûmdur. Devletin zenginliği işe yarasaydı Sovyetler yıkılmazdı. Yabancı iş adamlarına yapılan baskılar adeta, 'buraya yatırım yapmayın' der gibi. Bu politikalar memlekete zarar veriyor. Türk iş adamları yaka silkiyorlar. Giren bin pişman olarak geri kaçmanın yolunu arıyor. Bakü'de okuyan Türk öğrenciler çok sıkıntı çekiyor. Bana gelip yapılanları anlatıyorlar. Bu uygulamalardan vazgeçilmeli. Azerbaycan'ın demokratik bir ülke olması için gereken her şeyi yapmak Türkiye'nin boynunun borcudur. Bu anti demokratik usullerle yönetilen Azerbaycan'ın ne bölgeye ne Türkiye'ye ne de kendisine faydası olur. Türkiye ve Azerbaycan geleceğe doğru omuz omuza yürümeli.
