Şahingöz: 2010’da ‘ortak havuz’ için protokol imzalanmıştı

Cemaat vakıflarının sorununa çözüm bulmak amacıyla tartışılan 'ortak havuz' konusunu Ortaköy Surp Asdvadzadzin Kilisesi Vakfı Başkanı İskender Şahingöz'e sorduk.

Dadyan Okulu’nun eski binasını bütçe açığını kapatmak üzere kiraya vermek için girişimde bulunması tartışmalara neden olmuştu. Aynı hafta Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu’nun ‘üç bin kişilik bir kampüs inşa edelim, tüm gelirleri bir merkezden yönetelim’ önerisi gündeme yansımıştı. Bu gelişmeleri fırsat bilerek yıllardır konuşulan fakat bir türlü hayata geçirilemeyen ‘ortak havuz’ konusunu masaya yatırdık. Geçtiğimiz hafta görüşlerine yer verdiğimiz Karagözyan Vakfı Başkanı Dikran Gülmezgil, geliri olan vakıfların bu oluşumdan kaçtığı için projenin bu güne kadar yürürlük kazanmadığını söylemişti. Bu sayıda ise geliri olan vakıflar arasında yer alan Ortaköy Surp Asdvadzadzin Kilisesi Vakfı Başkanı İskender Şahingöz ile konuştuk. 

Bilinmeyen ayrıntı

Ortaköy Vakfı Başkanı, bugüne kadar sözlü bir şekilde dile getirilen ve bir adım ötesine geçilemeyen ortak havuz fikri konusunda bugüne kadar kamuoyunun pek bilmediği bir ayrıntıyı paylaştı: “Ortaköy Vakfı, Karagözyan Vakfı, Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı ve Beyoğlu Üç Horan Vakfı yöneticileri olarak 2010 yılında SEV Vakfı’nın ev sahipliğinde ‘ortak havuz’u tartışmak üzere bir araya geldik. Burada bir protokol hazırlanarak, bu projeyi hayata geçirmek üzere bir uğraş verildi ve bir sonuca ulaşıldı. Hazırlanan protokollerin uygulanabilmesi için adı geçen vakıfların bu protokolleri yönetim kurullarından geçirmeleri ve karar defterlerine işlemeleri gerekiyordu. Daha sonra imzalanan örnekler Patrikhane’de arşivlenecekti. Biz Ortaköy Vakfı olarak, bu protokolleri yönetim kurulunda tartıştık, karara dönüştürdük ve imzalı bir örneği Patrikhane’ye teslim ettik. Neden hayata geçmediği ise bana göre açık. Adı geçen yönetim kurulları demek ki bizim yaptığımızı yapmadı.

Öte yandan varlığı olup da vermeyen vakıfların yanı sıra, mevcut arsa veya gayrimenkullerini değerlendirmeyen vakıflarımız da var. Yani özü itibariyle ortak havuz denilirken aslında topyekûn sistemin tartışılması gerekiyor. Siz o havuza su taşıyacakken, oraya giden kanallarda kaçak varsa sistemi sürdüremezsiniz. Aslında tam da bu yüzden ortak havuzun yürüyebileceğine inanmıyorum. İmzaladığımızı söylediğim protokolleri henüz tartışma aşamasındayken dahi boykot edenler oldu. Mesela Beyoğlu Üç Horan Vakfı...”

‘Varlık devredilemez’

Ermeni toplumuna ait tüm varlıkların tek merkezden yönetilmesi konusunda ise İskender Şahingöz şu görüşleri aktarıyor: “Bir araziye üç bin kişilik bir okul yaparak bu iş bitmiyor. Sarıyer’den veya başka uzak semtlerden bir öğrenciyi oraya nasıl getireceksin? Bu fikri de ütopik buluyorum. Ortak havuz projesi ise hayata geçirilecekse herkesin ne kadar katkıda bulunacağı belirlenmeli. Yoksa öteki türlü Bedros Şirinoğlu’nun dediği gibi ‘herkes malını mülkünü verecek, bir merkezden yönetilecek’ gibi bir anlayışın kanunen de uygulanabilirliği yok, manen de imkânı yok. Bugün ben kabul ederim benden sonraki yönetim bunu iptal edebilir. Sonuçta her vakfın bir tüzel kişiliği var ve atalarından kalan mülkleri bir oluşuma devretme gibi bir tasarrufta bulunamaz.”

Şahingöz, ortak bütçe oluşturulurken her şeyin baştan belirlenmesi gerektiğini savunuyor: “Ortak havuz denilirken bunun kriterlerinin belirlenmesi gerekiyor. Bir şirket kurulurken nasıl kimin ne kadar pay sahibi olacağı baştan belirleniyorsa, aynı şekilde bu bütçeye hangi vakfın ne kadar katkı sağlayacağı baştan belirlenmek zorunda. Eğer on vakıf bir araya gelip okulların bütçe açığını kapatacağız diyorsa, bu oluşuma katılanların en baştan açığın yüzde 10’unu kapatacağını taahhüt etmesi gerekiyor. Sonrasında birinin yüzde 1 verdiği konumda, ötekine yüzde 30 yüklenilmesi söz konusu olursa sistem çöker. Bu kriterler belli olmadığı sürece sistemin yürütülmesi mümkün olamaz.”

‘20 milyon TL’

Ortaköy örneği üzerinden, vakfın okul giderlerinin düşüldükten sonra, kalan gelirin ortak havuza aktarılması mümkün olabilir mi diye sorduğumuz Şahingöz şöyle yanıt verdi: “Bugün vakıf olarak atalarımızdan kalan mülkleri en iyi şekilde değerlendirmekle mükellefiz. Hep birlikte tüm yönetim kurulu üyelerimiz çalıştı ki bugün vakıflarımıza yardım edebilecek gelirlere sahip olduk. Aynı şekilde hayata geçmesi için gayret gösterdiğimiz bir projemiz daha var. Bunun için ‘taviz bedeli’ adı altında 10 milyon TL bedel yatırmamız gerekiyor. Yeni projeyi hayata geçirmek için en azından 20 milyon TL’ye ihtiyacımız var. Bu parayı ortak havuza verdiğimiz zaman vakıf olarak nasıl projemizi yürüteceğiz? Atalarımıza bin kere dua ediyoruz ki bize bunları bağışladılar ve bugün çalışıp değer olarak ortaya koyabiliyoruz. Aynı şekilde diğer arsamızı da değer üretecek hale getirmek bizim yönetim kurulu olarak sorumluluğumuz.”

Özetle…

Ortaköy Vakfı Başkanı, ortak bütçenin özetle şu şekilde olması gerektiğini söylüyor: “Hiçbir vakıf maalesef ayağını yorganına göre uzatmıyor. Bir okul var 8 bin TL müdür maaşı veriyor, birinde 5 bin TL ötekinde 3 bin TL... Bunun gibi birçok kalemde dengesizlik söz konusu. Her şeyin reel değerlere getirilmesi, standartların oluşması gerekiyor. Ondan sonra ortak bütçeden bahsedebiliriz. Özetle benim ortak havuzdan anladığım şudur; öncelikle okullar tüm giderlerini reel bir düzeye getirecek ve bir standart sağlanacak, sonrasında ortaya çıkan toplam bütçe açığı, hangi vakfın ne kadarını üstleneceği baştan belli olacak bir sistemle yani ortak havuzla kapatılacak.”  

“Cemaat kurumlarına 8 milyon TL aktardık”

İskender Şahingöz, Ortaköy’ün, protokolü imzalamakla yetinmeyip ‘ortak havuz’ varmış gibi hareket ettiğini belirtti: “Vakıf yöneticileri açık yürekli bir şekilde konuya yaklaşırlarsa bu projenin yürürlük kazanacağını düşünüyorum. Yıllardan bu yana bazı vakıf yöneticileri ortak havuzun hayata geçirilmesi gerektiğini söylüyor. Biz de Ortaköy Vakfı olarak bunu savunuyoruz, ancak söylemekle yetinmeyip icraat olarak da bunu cemaatimize sunuyoruz. 2010 yılında bu protokolleri imzaladıktan sonra ortak havuzun hayata geçmemesini bahane etmedik. O tarihten bugüne kadar, 31 Mayıs 2016 itibariyle 8 milyon 100 bin TL cemaatimizin kurumlarına Ortaköy Vakfı tarafından bağış yapılmış. Yani yılda yaklaşık 1 milyon 350 bin TL yardım yapılmış.”

Kategoriler

Toplum Vakıflar



Yazar Hakkında

1979 İstanbul doğumlu. Toplum bölümünün editörü, demokratikleşme, insan hakları, inanç özgürlüğü ve azınlık vakıflarıyla ilgili haberler yapıyor.