Hem çocuklara hem büyüklere…

EZGİ BERK

Kendinizden farklı yaşamlar üzerine okumayı, bu yaşantıları tanımayı sever misiniz? Çoğu insan “Bayılırım!” der. Ne de güzel bir şeydir, bizimkinden başka gelenek görenekleri olan halkları tanımak, ülkerine gidip gezmek. “Avrupalılar da yapmış abi!” demek hatta. Çünkü yeni yerler, yeni kültürler keşfetmek deyince yüzümüzü hep Batı’ya çeviririz. Birlikte yaşadığımız, aynı metroya binip, otobüste yan yana oturduğumuz insanlar gelmez aklımıza. 

Bundandır belki elimde tuttuğum kitap diyor ki: “Ermenilerle ilgili neyi bilmek önemlidir? Pek çok Ermeni’ye göre bu sorunun yanıtı, halkının çok uzun zamandır –üç bin yıldan fazla- var olmasıdır. Elbette, bu süre boyunca hangi halk olsa epeyce değişim gösterecektir. Ermeniler de aletlerini artık taşı yontup, demiri döverek imal etmiyor. Şüphesiz o zamandan beri gelenekleri ve fikirleri de hayli değişti. Yine de, dil üzerine çalışan uzmanlar bize Ermenilerin bugün kullandıkları dilin köklerinin çok eski zamanlara, Ermenilerin, şimdiki Türkiye’nin doğusuyla Kafkasya’yı kapsayan bölgede kurulmuş olan tarihsel anayurtlarına kadar uzandığını söylüyor.”

Şuşi’de yaşayan Zakka

‘Kim Bu Ermeniler?’ toplamda altmış üç sayfa, büyük boy ve rengârenk bir kitap, belki de kitapçık diyebiliriz. Kapağında, üzerinde bir sembolün asılı olduğu kapıyı aralamış, ileriye doğru bakan kız çocuğu var. Öğreniyoruz ki bu kız çocuğunun adı Zakka ve Şuşi’de yaşıyor. İki apartman ötemizde yaşayan biri de olabilirdi bu çocuk ya da her gün işe gidip geldiğimiz semtte de yaşıyor olabilirdi. Her şeyin ‘tek’ olmasının övüldüğü bir ülkede, bu teklik iyice gözümüze sokulurken ne kadar da içi boş bir ideolojinin tepemize çöreklendiğini görüyoruz bir kez daha, bu kitap aracılığıyla. İnsanlar çeşit çeşittir, hiçbir zaman da birbirinin kopyası olmamışlardır. Elbette ortak özelliklerimiz var, ama bunlar teknik düzeyde, insan türüne ait olmanın getirdiği ortaklıklar; bazen de aynı coğrafyayı paylaşmanın sonucu ortaklaşmış geleneklerimiz var.

Bu sıkıcı konuların ağırlığını biraz olsun hafifletmek için kısaca Ermenilerin tarihine giriş yapan, göçleri, diasporayı, Ermenistan Cumhuriyeti’ni, Ermeniceyi, yeme içme alışkanlıklarını, oyunları anlatan bu kitapla ayrıntılarında kaybolduğum bir yolculuğa çıkıyorum. 

Türkiye’de Ağrı adıyla bilinen, Ararat Dağı’nın Nuhun Gemisi efsanesiyle başlıyor kitap. ‘Biraz Da Tarih’ bölümünde “Ermenilere ilk olarak milattan önce 518 yılında Pers/İranlı ve Yunan yazarların eserlerinde değinilmiştir. Ermeniler o dönemde de, şimdi de kendilerine Hay, topraklarına Hayasdan derler. Ermeni olmayanlarsa Ermeniler için Armina, Ermeni ve bu kelimelerin türlü çeşitlemelerini kullanırlar.” Ardından Ermenilerin altın çağını, Osmanlı İmaparatorluğu sırasında Ermenilerin başarıları ve mevkileri, göçleri ve Ermeni Soykırımı ile derinleştiriyoruz Ermenileri tanıma serüvenini.

Göçlerle dünyanın dört bir yanına dağılan Ermenilerin haritası ve nüfüs bilgileri var devam eden sayfalarda. Ermenistan Cumhuriyeti’nin Sovyetlere bağlıyken yaşadığı sorunlar ve bağımsızlaşması, bu sıralarda Ermenistan’da yaşanan deprem sonrası tarihi Ermeni yerleşimlerini öğrenmeye devam ediyoruz. Bol fotoğraflı sayfalar bizi Anadolu’nun geçmiş ve günümüz fotoğraflarıyla burun buruna getiriyor. Lise tarih kitaplarında yer almayan bilgileri hayretle takip ediyoruz. Ermenilerin İstanbul’unu anlatan sayfaları da geçip Ermenice hakkında bilgi ediniyoruz. Hatta biraz Ermenice de öğreniyoruz. Ermenilerin dini, gelenekleri ve âdetlerine bakarken neler görüyoruz dersiniz? Yolculuğa çıkanların arabalarının arkasında su dökmek gibi çok tanıdık bir davranış onların da kadim âdetlerinden. Aynı toprakları yüzyıllardır paylaşmanın getirilerinden biri de yemek kültürünün benzeşmesi.

Geleneksel Ermeni müziği ile günümüz müzikleri, halk dansları hakkındaki eğlenceli bilgileri edinip kıyafetleri incelemeye geçiyoruz. Halk öyküleri ve atasözleri benim favori sayfalarım. Oyunlar ve spor sayfalarını ise çocukların çok seveceğine eminim. Belki tavla oynamayı seven yetişkinlerin de ilgisini çekebilir, benden söylemesi! Son olarak ünlü Ermenilere göz gezdirip ‘Dünyanın Dört Bir Yanından Ermeni Çocuklar’ sayfalarında çocuk yaşamlarını gözlüyoruz. Arjantin’den, ABD’den, Fransa’dan, Lübnan’dan Portekiz’e, Ermenistan’a pek çok ülkede yaşayan Ermeni çocukların gündelik meşgalelerini okuyup çocukların dünyasına dahil oluyoruz.

İnternette de var

Kitabın arkasında okuma tavsiyeleri ile internet sayfaları var. Kitabın bir de websitesi bulunuyor. Çocuklarla birlikte yetişkinlerin de keyifle okuyacağı, hemen hemen her sayfada yer alan çalışma kutucukları vasıtasıyla eğlenceli etkinlikler yapabilecekleri bir kitap “Kim Bu Ermeniler?” Tanımadıklarımızda kolaylıkla nefret ettiğimiz, öteki deyip görmeyi reddettiğimiz, reddettikçe git gide kutuplaştığımız şu günlerde birbirimize elimizi uzatmak gibi bir kitap bu. Birbirimizi tanıdıkça daha çok seveceğimiz, anladıkça içimizdeki öfkenin dineceği günlere bizi götürmesini dilerim.

Kim Bu Ermeniler?
Susan Paul Pattie
Gagik Stepan-Sarkissian ve Maral Kerovpyan eşliğinde
Çeviri: Lora Sarı
Aras Yayıncılık
63 sayfa