''Cezevinde insani koşullar yok''

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Şanlıurfa Cezaevi Müdürü'nün görevden alındığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müdürün tayininin çıktığını belirtti. Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevi'nde çıkan yangının ardından İnsan Hakları Derneği eylem çağrısı yaparken, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, 'bu insanlara 2. bir dram yaşatılmamalıdır' dedi. Cezaevinde Adalet Bakanı, CHP ve BDP incelemelerde bulundu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 13 kişinin hayatını kaybettiği Şanlıurfa Cezaevi Müdürü'nün başka göreve atandığını söyledi.

Cezaevi müdürünün görevden alındığı iddialarını değerlendiren Çelik, 'Urfa Cezaevi Müdürü görevden alındığı iddiaları doğru değil. Yaz kararnamesinde tayini çıkmış, bu tayin yerine getiriliyor' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Adalet Bakalığı'ndan ciddi bir inceleme yapmasını talep edeceğini açıklarken, TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun, Şanlıurfa'ya giderek incelemede bulunacağı kaydedildi. 

Şanlıurfa E Tipi Kapalı ve Açık Cezaevi'nin yoğunluk şikayeti üzerine birkaç yıl önce kapasitesi 264'ten 350'ye çıkarılmasına karşın, 1057 tutuklu ve hükümlü yerleştirildiğı belirtildi. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 13 insanın yanarak feci şekilde yaşamını yitirmesi üzerine, cezevlerindeki insanlık dışı uygulamaları protesto etmek için eylem kararı aldı. 

Şanlıurfa Cezaevi'nde incelemelerde bulunan Adalet Bakanı Sadullah Ergin olaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Yaşanan olayla ilgili edinilen ilk bilgileri veren Ergin, daha geniş bilgilerin başlatılan tahkikatların ilerleyen aşamalarında paylaşılacağını söyledi.

Şanlıurfa'da BDP milletvekili İbrahim Ayhan'ın da tutuklu bulunduğu E Tipi Kapalı Cezaevi'nde yangın çıkmış. 16 Haziran Cumartesi akşamı  Şanlıurfa Cezaevi'nde çıkan yangın sonucunda 13 kişi hayatını kaybetmişti.

Şanlıurfa Valisi Celelettin Güvenç, Şanlıurfa E Tipi Cezaevi'nde çıkan yangında 13 kişinin hayatını kaybettiğini, 5 kişinin yaralandığını söyledi. Güvenç, 'Suç varsa örtbas edilmeyecek' dedi. 

'Cezaevi müdürünün tayini çıkmıştı'

Görevden alındığı iddia edilen Cezaevi Müdürü Akif Bakkal'ın, daha önceden kendisinin de talebi doğrultusunda yaz dönemi kararnamesi ile tayin edildiği ve yeni görev yerine gitmek için Şanlıurfa'da ilişiğinin kesildiği bildirildi. Adalet Bakanlığı yetkilileri de, Şanlıurfa Cezaevi Müdürü Akif Bakkal'ın kararname ile Şanlıurfa'daki görevinin sona erdiğini söylerken, yeni görev yerine ilişkin bilgi vermedi.

13 kişinin can verdiği Şanlıurfa Cezaevi Müdürü'nün görevden alındığı iddialarını değerlendiren Hüseyin Çelik, 'Urfa Cezaevi Müdürü görevden alındığı iddiaları doğru değil. Yaz kararnamesinde tayini çıkmış, bu tayin yerine getiriliyor' dedi. 

Çelik, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: 'Cezaevlerinin dolu olması tüm Türkiye'deki bir olay. Bununla ilgili çabalar harcadık. 207 cezaevi insani koşullarda olmadığı için kapatıldı. Başbakan Diyarbakır Cezaevi 'nin kapatılacağını açıkladı. Muhalefet lideri diline pelesenk yaptı. Cezaevinin olmadığı hiçbir ülke yok; koşulların insani koşullara getirilmesi için çalışılıyor. 196 yeni cezaevi yapılacak. Denetimli serbestlik yasasıyla 16 bin kişi tahliye edildi. Şanlıurfa'da inceleme yapılıyor. Cezaevi yönetiminin bir kusuru varsa gereken yapılacaktır. Cezaevleri kapatılınca tepkiler geliyor. O illerin ekonomisine de getirisi var. İnceleme çok uzun sürmez. O yangınnı kim çıkardı belirlenecek. Gazetelerde yazılanların önemli bölümü doğru değil.' 

İHD eylem çağrısı yaptı

Bununla birlikte, Şanlıurfa E Tipi hapishanesinde 13 insanın yanarak feci şekilde yaşamını yitirmesi üzerine eylem  kararı alan İHD İstanbul Şubesi, cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamaları karşı çıkan herkesi 18 Haziran Pazartesi günü saat 19.00'da Taksim Gezi Parkı merdivenlerinde protestoya çağırdı.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nin protesto çağrısı şöyle:

'Cezaevinde mahpusları yakmak, yananları seyretmek devlet geleneği olmuştur!'

'Coğraftamızda hapishaneleri sağlıksız yaşam koşullarıyla, kapasitenin üstünde dolulukla sağlıksız bir şekilde, 'MAHPUSU İNSAN SAYMAYAN' düşünceyle yönetilmektedir.

Ring aracında mahpusların diri diri yanmasını seyreden devlet, bütün uyarılarımıza rağmen bugünde Şanlıurfa E Tipi Cezaevinde mahpusların yanmasını seyretmiştir.

Dün 23. kez meydanlarda oturarak dile getirdik: '5 ayda 25 mahpus hayatını kaybetti'...

Daha ne kadar sessiz kalacaksınız?

Yanarak can veren, hastalanarak ölen, intihara sürüklenen mahpusların sessiz çığlıklarını duyulsun artık...

Yarın saat 19'da, Taksim Gezi Parkı merdivenlerinde, siyahlar giyinerek cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamaların sonuçlarını protesto edeceğiz...'

Protesto, 18 Haziran Pazartesi akşamı, saat 19.00'da Taksim Gezi Parkı merdivenlerinde başlayacak.

Sezgin Tanrıkulu: 'Cezaevinde yangın alarmı yok'

13 mahkumun hayatını kaybettiği Şanlıurfa'daki cezaevine giden CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, cezaevinde kamera ve yangına karşı alarm sisteminin olmadığını bildirdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 13 mahkumun hayatını kaybettiği Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevinde incelemelerde bulundu.

'Koğuşlarda insani koşullar yok' diyen Tanrıkulu, yangın alarm sisteminin bulunmadığını söyledi.

Sezgin Tanrıkulu, Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun acilen cezaevine gitmesi gerektiğini dile getirdi. Cezaevinde kapasitesinin üstünde tutuklu ve hükümlünün bulunduğunu öne süren Tanrıkulu, şunları kaydetti:

''Urfa Cezaevi'nin kapasitesi benim arkadaşlarımdan aldığım bilgilere göre 275 kişi. Artırılmış kapasitesiyse 375 kişi ama şuanda içerde kalan tutuklu ve hükümlü sayısı bin 57 kişi. 13 kişi vefat etmiş 1 kişi tahliye olmuş dolayısıyla şu anda bin 43 kişi cezaevinde kalıyor.

375 kişinin azami kalması gereken cezaevinde binden fazla insan şu anda kalmakta, insani olmayan koşullar var. Olayın meydana geldiği koğuşun kapasitesi bana aktarılan bilgiye göre 6 kişi, kalan tutuklu ve hükümlü sayısı 18 kişi. Cezaevinin insani olmayan, Urfa'nın iklim şartlarına göre insani olmayan bu koşullarda, insanların tutuklu ve hükümlü olarak bu koşullara tahammül etmeleri isteniyor.''

'Asgari insani koşullar diyoruz'

Konuşmasında Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in dün yaptığı açıklamaları da eleştiren Tanrıkulu, ''Binden fazla insan kalıyor, Urfa'nın bu sıcaklığına dışarda dayanmak mümkün değil... İçeride 40-45 derece sıcaklık içerisinde tuvalete gitmenin, su içmenin, insani ortamda kalmanın, asgari insani koşullar diyoruz, tabiki cezaevleri zorluk taşır ama bu şekilde zorluk taşımaz'' dedi.

CHP olarak Türkiye'deki bütün cezaevlerini gezdiklerini, buralardaki sorunları Türkiye gündemine aktarmaya çalıştıklarını ifade eden Tanrıkulu, Şanlıurfa Cezaevi'nde de incelemelerde bulunarak açıklamalar yaptıklarını, fakat gerekli düzeltmenin yapılamadığını iddia etti.

Gültan Kışanak: 'Bu insanlara 2. bir cezalandırma yaşatılmamalı'

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, ''İkinci bir dram, ikinci bir travma ve ikinci bir cezalandırma bu insanlara yaşatılmamalı'' dedi.

Kışanak, BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici ve bazı partililerle Eyyübiye Mahallesi'nde bulunan Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu ve hükümlülerin kaldığı koğuşta Cumartesi gecesi yaşanan olayla ilgili incelemelerde bulunduktan sonra çıkışta gazetecilere açıklama yaptı. 

Olaydan duyduğu üzüntüyü dile getiren Kışanak, eleştirdiği yargı sisteminin  değiştirilmesini istedi. Cezaevinin kapasitesinin üzerinde mahkum bulundurulduğunu iddia eden Kışanak, bu konuyu sürekli gündeme getirdiklerini ifade etti. 

Gültan Kışanak, daha önce de cezaevinin kapasite sorunlarıyla gündeme geldiğini savunarak, şunları kaydetti: 

''İkinci bir dram, ikinci bir travma ve ikinci bir cezalandırma bu insanlara yaşatılmamalı. Geçen yıl da bu cezaevinde yaşanan koşullar ve baskılar nedeniyle, insanlık dışı yaşam koşulları nedeniyle yine bir koğuşta yataklar ateşe verilmişti. Arkasından sürgün yaptılar. Sürgünün çözüm olmadığı bugün ortadadır. İki yıl önce de burada yaşanan koşulları protesto etmek için bir kişi bedenini ateşe verdi. Urfa cezaevi, bu kadar insanlık dışı yaşam koşulları nedeniyle isyan etmiş, feryat etmiştir. Bir kişi yaşamını yitirmiş, bir kez koğuş ateşe verilmiş. Defalarca milletvekilimiz açıklama yapmış, insan hakları kuruluşları açıklama yapmış. Aileler feryat, figan etmiş. Çözüm bulmamış bir yönetimin, bir Adalet Bakanı'nın, bir cezaevi yönetiminin yapması gereken şey, onurluca istifa etmektir. Göz göre göre gelen bu ölümde, açıkça hiçbir suç yoksa tedbir almamak suçtur.'' 

Selahattin Demirtaş: 'Parlamento cezaevi sorunlarını her hafta dile getirdik'

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yangınla ilgili konuşarak itfaiye ekiplerinin geç müdahale ettiğini öne sürdü. Demirtaş, konuşmasına Şanlıurfa’da cezaevindeki yangında hayatını kaybeden 13 mahkuma rahmet, yakınlarına da sabır dileyerek başladı. Demirtaş, yaşamını yitiren 13 kişinin sorumlusunun hükümet olduğunu ileri sürerek 'Neredeyse her hafta parlamentoda cezaevleri sorunlarını dile getirdik. ’3 kişilik odalarda 15 kişi kalıyor, nefes alacak yer yok’ dedik. ’Bu yaptığınız zülümdür’ dedik ama dinletemedik.

Cezaevinde incelemeler yapılıyor

Cezaevinde incelemede bulunan CHP milletvekilleri de yaşananlardan Adalet Bakanı'nın sorumlu olduğunu söyledi. 

Barikatların kaldırılarak trafik akışına izin verilen cezaevi çevresinde, güvenlik önlemleri azaltıldı. Tutuklu ve hükümlü yakınlarını görmek isteyenlerin sayısının da azaldığı cezaevinde,CHPli 3 milletvekili de inceleme yaptı. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Yalçın ise olaylara ilişkin başlattığı adli soruşturma kapsamında cezaevinde inceleme yapıp, yangın sırasında içeride bulunan görevliler ve yaralı olarak kurtulan tutuklu ve hükümlüler ile görüşmeye başladı.

Dün Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in geldiği cezaevinde CHP ve BDP heyetleri de inceleme yaptı. 

CHP Adalet Bakanlığı'nı sorumlu tuttu

Dün CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun inceleme yaptığı Şanlıurfa Cezaevi'ne bugün de CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker ile Muğla Milletvekili Nurettin Demir geldi. Sabah saatlerinde cezaevine partinin il yöneticileri ile birlikte gelen CHP'li 3 milletvekili cezaevine girerek inceleme yaptı. Cezaevinde çıkan CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, içeride yaşanan koşulların insani olmadığını söyledi. Cezaevlerine ilişkin sorunların ve koşulların sürekli gündeme getirilmesine rağmen çözülmediğini söyleyen Demir, 'Şanlıurfa Cezaevi'nde yaşanan olay Adalet Bakanı'nın ihmali sonucu oluşmuş tablodur. Maalesef Türkiye hapishane devleti haline dönüştü. Tutuklu ve hükümlü sayısının artmasına rağmen cezaevlerinde yenileme yapılmadı. Bugün Suriye'den gelenler için binlerce kişilik çadır kentler kuran ülkemizde maalesef 6 kişilik olması gereken koğuşlarda 18-20 kişi kalmaktadır. Burada yaşanan insani olmayan koşullar bu sonuçlara yol açmıştır' diye konuştu.

Kapalı görüş yaptırılıyor

Dün öğle saatlerinden itibaren açık görüş yapılan cezaevine sabah saatlerinden itibaren tutuklu ve hükümlü yakınları akın etti. Yüzlerce tutuklu ve hükümlü yakınları cezaevi kapısı önünde kuyruk oluşturup içeriye girebilmek için beklemeye başladı. Yoğunluk nedeniyle zaman zaman tartışmaların çıktığı cezaevinde yakınları ile görüşerek çıkanlar ise yetkililere tepki gösterdi. Dün açık görüş uygulamasının başlatıldığını ve 15 gün süreceğinin duyurulduğunu söyleyen vatandaşlar, 'Bugün ise uygulama hayat bulmadı. İçeride kapalı şekilde telefon ile görüştük. Açık görüş uygulaması maalesef dün ile sınırlanmış. Büyük tedirginlik yaşadık ve yakınlarımız ile açık şekilde görüşmek istiyoruz' dedi.

Görüştükleri yakınlarının cezaevi koşullarından ve sıcak havadan şikayet ettiğini söyleyen vatandaşlar, genel af talebinde bulundu.

Ek güvenlik önlemleri azaltıldı

Olayların çıkmasının ardından zırhlı araçlar ile önlem aldığı cezaevi çevresindeki önlemler de azaltıldı. Dün çevre illerden polis takviyesi yapılan Şanlıurfa'da, sabah saatlerinden itibaren polis ve zırhlı araç sayısının daha da azaldığı görülürken, yollara kurulan bariyerlerin kaldırıldığı ve yolların da araç trafiğine açılması dikkat çekti.

Başsavcı: 'Açık görüş yaptıracağız'

Yoğunluğun yaşandığı cezaevi önüne gelen Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Yalçın, vatandaşlardan sakin olmasını istedi. Kalabalığın izdihama yol açmamasını isteyen Başsavcı Yalçın, 'Birbirinizi ezmeyin. Kadın ve çocuklara öncelik tanıyın. Açık görüş uygulamasını yaptıracağız. Ancak bir kez görüşenlerin tekrar tekrar gelip görüşmelerine izin vermeyeceğiz' dedi. 

Sadullah Ergin: 'Barikatlar yüzünden ulaşılamadı'

Olay yerinde incelemelerde bulunan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, olay gecesi nöbetçi gardiyanın bir duman kokusu aldığını, bunun üzerine dumanın geldiği yere giden görevlinin C-15 koğuşunda duman sızdığını gördüğünü ifade ederek yangınla ilgili ilk bilgileri paylaştı. 

Yangının fark edilmesi üzerine koğuş kapısının açıldığını anlatan Ergin, yangına müdahale eden görevlilerin kapı önüne yığılan yatak süngerlerinden oluşturularak ateşe verilmiş bir barikatla karşılaştıklarını ve yangın tüpleriyle müdahale ettiklerini söyledi. 

Yangına müdahale sırasında yangın hortumlarının da kullanıldığını kaydeden Ergin, alevlerin kontrol altına alınmasının ardından alt katta bulunan beş hükümlü ve tutuklunun sağ olarak kurtarıldığını, üst katta bulunan hükümlü ve tutuklular ise merdivenin başına ranzalardan barikat kurmak suretiyle yangın çıkartıldığından olay anında onlara ulaşılamadığını ifade etti. Ergin, kurtarma çalışmaları esnasında cezaevindeki gardiyanlardan üçünde yanık oluştuğunu, cezaevinin müdürüyle birlikte dokuz personelin de dumandan zehirlenmek suretiyle hastanede tedavi edildiğini ifade etti. Ergin’in verdiği bilgiye göre halen bir infaz koruma memurunun yatarak tedavisine devam ediliyor.

Başbakan Erdoğan: 'Ciddi bir inceleme yapılacak'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Meksika gezisi öncesi Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, Şanlıurfa Cezaevi’nde meydana gelen olayda 13 kişinin öldüğünü belirterek olayla ilgili inceleme başlatılacağını söyledi.

Erdoğan şöyle konuştu:

'Şanlıurfa Cezaevi’nde istenmeyen bir olayla, çıkarılan yangınla 13 vatandaşımız öldü. Kendilerine rahmet diliyorum. Konuyla ilgili Olarak Gerek Adalet Bakanım, Şanlıurfa Millletvekilim ve aynı zamanda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımla, Şanlıurfa Valimiz ile de görüştüm. Valimiz zaten şu anda cezaevinin odluğu bölgede ve yangının çıktığı koğuşu gezmiş incelemiş. Kendisinden detaylı bilgiler aldım. Fakat asıl bizim detay bilgiler bu konu ile ilgili yapılacak teftişten sonra ortaya çıkacak. Bunu içinde ciddi bir teftişin yapılmasını istedik. Yalnız sağ kalanlardan bir tanesi ile valimizin yaptığı bir görüşme var. Valimizin yaptığı görüşmeye göre; 'Önce arkadaşla arasında bir kavga çıktı ve kavgayı müteakiben ateşe verdiler. Ben kendimi dışarıya atarak, kurtardım' diyor. Ama 13 kişi maalesef bu yangın neticesinde öldü. Birde tabi ki koğuşun 18 kişiye uygun olmadığına dair Vali Bey’in söylemi var. Bunların hepsinin incelenmesi adalet bakanımızdan isteyeceğim.'

Kapasitenin çok üstünde tutuklu vardı

Şanlıurfa E Tipi Kapalı ve Açık Cezaevi'nin yoğunluk şikayeti üzerine birkaç yıl önce kapasitesi 264'ten 350'ye çıkarılmasına karşın, 1057 tutuklu ve hükümlü yerleştirildi. Hırsızlık, yaralama ve gasp gibi adli suçlardan tutuklu ve hükümlü 18 kişinin kaldığı C-15 koğuşundaki facia, iddiaya göre yatak ve vantilatörün hangi tarafını serinleteceği anlaşmazlığından çıktı.

16 Haziran Cumartesi gecesi geç saatlerde Şanlıurfa E Tipi kapalı Cezaevinde ki C 15 koğuşunda çıkan yangının ardından cezaevi önünde gerginlik yaşanmıştı.

Saat 22.45 sıralarında tutuklular arasında, havalandırma yetersizliğinden ötürü çıkan kavgada yatakların ateşe verildiği belirtilirken, yangına müdahale etmeye giden görevliler içeriye giremeyince, itfaiye ekipleri ve güvenlik güçlerinden yardım istendiği açıklanmıştı. Gelen asker ve itfaiye erlerinin yaklaşık yarım saat içinde alevleri diğer koğuşlara sıçramadan kontrol altına aldığı söylenmişti.

Olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edilirken, polis ekipleri cezaevi önünde geniş güvenlik önlemleri aldı. Dumandan zehirlenen mahkumlar ve bir gardiyan ambulanslarla Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Balıklıgöl Devlet Hastanesi ile çevredeki hastanelere kaldırılmıştı.

Olay yerine gelen Vali Celalettin Güvenç, C 15 koğuşunda kalan birkaç mahkum arasında çıkan tartışma sonucu mahkumların yatakları ateşe verdiğini söyledi. Çıkan yangında 13 kişinin hayatını kaybettiğini ve 5 kişinin de yaralandığını kaydetmişti.

Mahkum yakınlarına polis müdahalesi

Yangının ardından cezaevine gelen mahkum yakınları içeri girmek istediler. Ancak yakınlarını görmek isteyen vatandaşlara polis müdahale etti. Aileleri yakınlarından haber alamadıklarını belirtseler de, polisin müdahalesiyle 7 kişi gözaltına alındı.

Polis grubu uzaklaştırmaya çalışınca cezaevi kapısı önünde arbede yaşandı, 7 kişiyi gözaltına aldı. Bu sırada cezaevine gelen ambulanslar içeri alındı. Mahkum yakınları içerden haber alamadıklarını ifade ederek, “Saatlerdir bekliyoruz. Net bir açıklama yapılmadı. En azından yakınımızın sesini duyarsak bize yeter. Başka bir şey istemiyoruz” dedi.

Şanlıurfa Valisi Güvenç: 'Suç varsa örtbas edilmeyecektir'

Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 13 mahkumun hayatını kaybettiği yangın gecesi yaptığı açıklamada, 'Olayda bir suç varsa örtbas edilmeyecektir. Türkiye değişti artık. Bunlara izin ve fırsat vermeyiz' demişti. 

Basın mensuplarına bilgi veren Güvenç, C-15 dışındaki koğuşlarda herhangi bir sıkıntının olmadığını ifade etti. Tüm mahkumları yakınlarıyla telefonla görüştürmeye çalışacaklarının altını çizen Güvenç, 'Bununla ilgili alt yapıyı geliştiriyoruz. Ayrıca, savcımızla bakanımızla görüşüp 15 - 20 gün süreyle mahkumlarla açık görüş imkanı sağlayacağız. Vatandaşlarımızdan rica ediyorum. Sabahtan itibaren izdiham yapmasınlar. Gerekli araştırma, soruşturma, inceleme yapılıyor. Rahat yapalım, rahat çalışalım. Bir suç varsa üstü örtbas edilmeyecektir. Türkiye değişti artık. Bunlara izin ve fırsat vermeyiz. Yangına niye yetişilemedi, insanlar niye kavga etti, kavga gerekçesi nedir, 5 kişi niye kurtuldu, 13 kişi niye öldü? Bütün bunların soruşturmasını, incelemesini, araştırmasını yapacağız' diye konuşmuştu. 

Yangının çıktığı koğuşu gördüğünü, müdüriyet ile koğuşun arasında birkaç koridorun bulunduğunu vurgulayan Güvenç, 'Daha çabuk gidilebilir miydi, gidilemez miydi, dışarıya yangın ne kadar sürede duyuruldu? Bunların hepsi uzman işidir, müfettiş işidir. Gerekirse emniyetten jandarmadan barolardan biz getiririz müfettişi, sonuna kadar inceleriz. Ne oluyor bitiyor, kamuoyuyla paylaşırız. Olay çıkar çıkmaz konuyu Başbakan'a, bakanlara arz ettik. Bütün devlet erkanı buraya geldi. Halkımızın acısını paylaşıyoruz. Bunu da açık yüreklilikle ifade ediyoruz. Sonuçta mahkum da olsa, suçlu da olsa 13 tane imzamızı kaybettik. Biz bunun acısını hissediyoruz. Vatandaşlarımızdan ricamız, işi zorlaştırmayalım. Bizler de acıları hafifletme adına soruşturmaları, yargılamaları ve görüşmeleri yaptırmaya çalışırız' ifadelerinde bulunmuştu. 

Yaralılarda bir sıkıntı olmadığını ifade eden Güvenç, mahkumların ölüm sebeplerinin yanmak ve dumandan boğulma olduğunu belirterek, 'Doktorlarımız, savcılarımız ilk otopsiyi yapıyor. Bitince açıklamayı yapacağız' dedi. Güvenç, cezaevinde 1057 kişinin kaldığını sözlerine eklemişti.

(vE)