'Ali Bayramoğlu'na yönelik kötücül bir akit'

Markar Esayan: 'Bu karanlık komplonun ardında olanlar bilsinler ki Türkiye eski Türkiye değil. İnsanlar bu ülkede bu bayat komploların niçin tezgâhlandığını artık çok iyi biliyorlar. Hangi kötücül amaçlara hizmet ettiğini de. Artık aydınlarımızı bu zelil ejderhalara eskisi gibi yem etmeyeceğiz. Hrant Dink ve nicelerini koruyamamış olmak, hepimizin sırtında ölene kadar ağır bir yük olarak duruyor ve duracak.'

Ali Bayramoğlu'na yönelik olarak Akit gazetesi ve ona bağlı habervaktim.com sitesinde başlatıldığı belli olan karanlık kampanyaya karşı tepkiler büyüyor. Bugün Taraf gazetesindeki köşesinde konuyla ilgili bir yazı kaleme alan Markar Esayan, 'Haberler tamamen uydurma olduğu için, bunun kasıtlı yapıldığı ortada. Bunun bir sebebi olmalı. O düğmeye nerede, neden ve nasıl basıldığı bir gün ortaya illaki çıkar ve öğreniriz' diyor.

Esayan'ın yazısının tamamı:

Ali Ağabey'i (Bayramoğlu) şahsen yaklaşık altı yıldır, yazılarından ise kendimi bildiğimden beri tanırım. Çoğunluk, yazıları ile o yazıyı yazan yazarlar arasındaki dddi bir uçurum vardır. Yazar ve sanatçıların ürettikleri ile kendileri arasında bir uyum olması ideal bir durumdur ama istisnadır. Ali Bayramoğlu böyle istisnalardan biridir. Hayatımda, kendisini tanıdıktan sonra sukutuhayale uğramadığım bir avuç insanın başında gelir. O bizim güzel sözümüzde olduğu gibi, 'özü sözü bir' mert ve cesur bir aydındır Ali Ağabey...

Hatırlıyorum, biz Hrant Dink'e doğru yaklaşan felaketi yarım yamalak hisseder ve endişelenirken, ülkücü tosuncuklar AGOS'un kapısına dayanıp 'Nefretimizin hedefisin', 'Bir gece ansızın gelebiliriz' derken ve her zaman o Hrant'ın yanında oldu. Kara günler yaşıyorduk. Kimsenin hayatı güvende değildi. Ama Ali Bayramoğlu, en ön safta dostunu korumaya, ona yapılanları deşifre etmeye çalışıyordu. Uğursuz cinayet sonrasında da, ailenin ve hepimizin ağabeyi olmaya devam etti. Acısını yüreğine gömdü ve cinayetin gerçek müsebbiplerinin bulunması için elinden geleni yapmaya devam etti. Ermeni halkının 1915'te başına gelenlerle toplumu yüzleşmeye çağıranların başındaydı. Şimdi değil; 1915 konusunda konuşanların hayatının tehlikede olduğu o en karanlık zamanlarda yaptı bunu. Çünkü hakikate ve adalete inanıyordu. Gerçek bir demokratın bir haksızlık ve bir iftira karşısında alması gereken pozisyonu hiçbir tereddüt göstermeden en önce alanların başında oldu. Benim memleketime, adalete inancımı pekiştiren, Hrant Dink, Ahmet Altan gibi sayılan az değerli isimlerden biridir Ali Ağabey.

Sadece Ermeni ve Dink meselesi mi? Onun 28 Şubafta Müslümanlara yapılan eziyet ve linç döneminde nasıl dik bir tutum takındığını, kaç kez andıçlandığını, işini nasıl kaybettiğini, ne tür tehditler aldığını bilmeyen varsa, arşivlere girsin ve bir baksın.

Kendisini ülkenin demokratikleştirmesine ve öznesi kim olursa olsun haklı ve mağdura destek olmaya adamış bir fikir insanından bahsediyoruz. İnsanların adını anmaya korktuğu günlerde, JİTEM cinayetlerini, Kürt halkının yaşadığı zulmü köşesine en sert üslubuyla taşımış, ama daha da önemlisi, tek başına askefîvesayetin dinamosu olan EMASYA uygulamasını deşifre etmiş ve çökertmiştir.

Bir süredir Akit gazetesi ve ona bağlı habervaktim.com internet sitesinde Ali Bayramoğlu hakkında karanlık bir operasyon için düğmeye basılmış gözüküyor. Daha önce de Cengiz Çandar, Hilâl Kaplan ve Mithat Sancar için de aynı taktik uygulanmıştı. Cengiz Çandar, katıldığı bir toplantı sonrası fotoğrafianmış, 'Mason Demeği'ne gidiyor' diye manşete taşınmıştı. DPI adlı bir kuruluşun toplantılarına katıldıkları için -ki bu toplantılara AK Parti ve BDP'li vekiller de katılıyordu- bu insanlar PKK'lı olarak gösterildi. İddiaların iler tutar bir tarafı yoktu. Belli ki bir yerlerde düğmeye basılmış ve bu insanlar itibarsızlaştırılmak istenmişti.

Ali Bayramoğlu'nu 'Ermeni' olmakla ve teröre destek vermekle 'suçluyor' bu sözüm ona dindarlar. Kripto bir Ermeni olan Bayramoğlu Ermenicilik yapıyormuş. Bu Ermenici lafı beni çok irkiltir. 2005'teki Ermeni Konferansı sırasında Ümit Özdağ'ın sıkça kullandığı bir terimdir. Akşam gazetesinde yazdığı 'Ermeni tezini savunma ve milli haysiyet' (01.06.2005) adlı yazıda şöyle diyordu: 'Ermenicilerin gerçek niteliği ortaya konulmalı ve onlara öyle davranılmalıdır. Bu davranış aşağılama, küçük görme, görmezlikten gelme, küçümseme, tiksinti ve gerekir ise en ağır şekilde milli zeminde hakaret etme olmalıdır.'

Belli ki Akit gazetesi ve çevresi bu kötücül misyonu üstlenmiş.

Haberler tamamen uydurma olduğu için, bunun kasıtlı yapıldığı ortada. Bunun bir sebebi olmalı. O düğmeye nerede, neden ve nasıl basıldığı bir gün ortaya illaki çıkar ve öğreniriz.

Bu karanlık komplonun ardında olanlar bilsinler ki Türkiye eski Türkiye değil. İnsanlar bu ülkede bu bayat komploların niçin tezgâhlandığını artık çok iyi biliyorlar. Hangi kötücül amaçlara hizmet ettiğini de. Artık aydınlarımızı bu zelil ejderhalara eskisi gibi yem etmeyeceğiz. Hrant Dink ve nicelerini koruyamamış olmak, hepimizin sırtında ölene kadar ağır bir yük olarak duruyor ve duracak.

Bu yalan haberin bir hedefi de Bayramoğlu'nun yazdığı gazeteyi, Yeni Şafak'ı tesir altına almaktı. Güya Yeni Şafak okurları ve yazarları da Ali Bayramoğlu'ndan çok rahatsızmış. Bayramoğlu'nun gazetesiyle ilişkisini koparmaya yönelik bu zelil yalana Taraf’ın haberinden sonra dün gazete övgüye layık bir cevap verdi. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Sayın Yusuf Ziya Cömert'in ibretlik sözlerini buraya alıntılamak isterim: 'Ali Bayramoğlu yazdıkları ve konuştuklarıyla kamuoyunun orta yerinde bir yazardır. Yeni Şafakta Bayramoğlu hakkında herhangi bir tereddüt yoktur. Ali Bayramoğlu'nu biliyorum ama yalanla iftirayla gazetecilik yapmaya uğraşan, bunu yaparken de İslam, küfür, gibi dinî terimleri kullanan kafanın, Müslümanlıkla alakasını bilmiyorum...' Bu yazıdan sonra 'Ermeni'ye destek Ermeni'den geldi' diye bir haber yapabilirler. Hiç şaşırmam. Bunlar eski Türkiye'nin din soslu karanlık kalıntılarından. Kimse bu zokayı yutmaz artık, bunu iyi bilsinler. 

Markar Esayan

24.06.2012

(Taraf)

 

Kategoriler

Güncel Basın Gündem