KCK duruşmasından izlenimler: Bir post-modern parti kapatma davası

Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) operasyonun İstanbul’daki ana davası başladı. Akademisyen Büşra Ersanlı, yayıncı Ragıp Zarakolu, çevirmen Ayşe Berktay’ın da aralarında bulunduğu ve çoğunluğu BDP yöneticilerinden oluşan 205 kişi operasyonun üzerinden aylar geçtikten sonra ilk kez hâkim karşısına çıkartıldı. 140’ı tutuklu 193 sanık için hazırlanan iddianame, dosya birleştirmeleriyle 205’i buldu.

UYGAR GÜLTEKİN
uygargultekin@agos.com.tr

 

2 Temmuz Pazartesi günü tutuklu yakınları, gazeteciler ve destek vermek için Silivri’ye ulaşmak isteyenleri oldukça zorlu bir yolculuk bekliyordu. Siyasi partiler, sendikalar, akademisyenler, Silivri’ye gitmek için otobüsler kiralamıştı. Ancak otobüslerin büyük çoğunluğu polis tarafından kalkış noktalarında bağlandı. Çok sayıda kişi Silivri’ye ulaşamadı.

Silivri’ye ulaşanları ise jandarma karşılıyordu. Salona yaklaşık iki kilometre uzakta jandarma barikatları kurulmuş ve sadece iki tutuklu yakının salona girebileceğini söyleyerek ellerinde listelerle insanlar arasında eleme yapıyordu. Jandarmayı geçebilenleri ise salon girişindeki kargaşa bekliyordu. Adliyelere tanıdık olan Kürtler ilk kez Silivri kapısındaydı. DGM kapılarını andırır bir uygulama ile karşılaştılar. Avukatlar da gazeteciler de milletvekilleri de kimliklerini verip karşılığında kart almak zorundaydı. Mahkeme salonuna telefonla girmeye de izin verilmiyordu. Kuyruklar uzadıkça uzadı. Tutuklu yakınlarının tamamı salona giremedi.

Spor salonunu andıran mahkeme salonunda seyirciler içeri girer girmez tutukluları görünce sloganlar, alkışlar, uzaktan selamlar başladı. Mahkeme başkanının ilk uyarısı “Slogan atanı dışarı atarım” oldu.

100’ün üzerinde avukatın hazır bulunduğu mahkeme kimlik tespitleri ile başladı. İddianamenin ilk sanığı Kutbettin Yüzbaşı, kimlik tespitinden önce Kürtçe “buradayım” anlamına gelen “Ez li vırım” dedi. Sonra kimlik tespiti sorularına Kürtçe cevap verdi. İkinci sanık da aynı şekilde cevap verince avukatlar araya girerek usul yönünden taleplerini dile getirmek istediler.

BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, “Burada BDP’yi yargılıyorsunuz” dedi. Beştaş, “Bir çizelge hazırladık, onu size sunmak istiyorum. Tutukluların neden tutuklu olduklarının anlaşılması için önemli olacaktır. Ne tesadüftür ki hepsi Kürt ve BDP’li” dedi.

Beştaş, mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğuna ilişkin iddialarını şöyle dile getirdi; “Suç isnat edilen eylemler BDP’nin faaliyetleridir. Açıp tüzüğe ya da programa bakma zahmetinde bulunmamışsınız. Burada yargılananlar BDP’nin genelgeleri ile bu eylemleri yaptılar. Bunlara talimat verenlerin yargılanmaları gereklidir. Dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı eliyle Anaysa Mahkemesi’ne gönderin.”

Avukatlar, Kürtçe savunmaların tercüman aracılığıyla alınması için mahkeme başkanını ikna etmeye çalıştı. Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, Kürtçe savunma alınmamasına tepki göstererek, “Türkiye'de 20 milyon nüfusu olan bir halkın diline bilinmeyen bir dil denirse, bu yargılama olmaz” dedi. Aktar, BDP’nin bütün çalışanlarının tutuklandığına dikkat çekerek “Bu, post modern parti kapatmaktır” diye konuştu.

Müdahil avukatlardan Baran Doğan da, “Sizden adalet talep edecek değiliz. Boynunuza bu kadar ağır bir yük yüklemek istemiyoruz. Sadece maddi gerçeğe ulaşmanın önünü açın yeter” dedi.

Mahkeme başkanı Hâkim Ali Alçık, sık sık “Bilinmeyen bir dil demedik, anlaşılamayan bir dil dedik. Ben Kürtçe bilmiyorum” diyerek avukatlara tepki gösterdi. Talepleri değerlendiren Alçık, “BDP yargılanmıyor. Kürtler yargılanmıyor. Üzerlerine atılı suçlarla ilgili yargılama yapacağız” diyerek görevsizlik ve yetkisizlik taleplerini reddetti. Kürtçe savunma talebi konusunda hazırlıklı olan Alçık, Lozan’a gönderme yaptı. “Kürtler gayrimüslüm unsur değildir. Lozan’da asli kurucu unsur olarak yer almaktadır. Bu nedenle anadilleri ile savunma yapmalarına ilişkin bir düzenleme yoktur” diyen Alçık, Kürtçe savunma taleplerini de reddetti.

Kürtçe savunma talebi reddedilince sanık avukatları salonu terk etti.

Duruşmayı BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak, milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata, Pervin Buldan, Aysel Tuğluk, Halil Aksoy, CHP milletvekili Binnaz Toprak, KESK Başkanı Lami Özgen, Uluslararası Pen Başkan Yardımcısı Eugene Schoulgin, Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA)ve Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) temsilcileri izledi.