Türkiye-Ermenistan arasında yeni bir köprü: Çeviri atölyesi

1-7 Haziran tarihlerinde Ermenistan’ın Dilican şehrinde gerçekleşen edebi çeviri atölyesi kapsamında çağdaş Türk yazarlarından Birgül Oğuz’un ‘Hah’ kitabı Doğu Ermenicesi’ne kazandırıldı.

 Yazarın da katılımıyla gerçekleşen çeviri atölyesine yedi çevirmen seçildi. 2014’te ‘Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü’ne layık görülen ‘Hah’ daha önce İngilizce, Lehçe, Macarca, Almanca ve Hırvatça’ya çevrildi, sırada dokuz dil daha var. İlk kez gerçekleşen atölyenin sonucunda çevrilen ‘Hah’ Eylül 2017’de Ermenice olarak okurlarıyla buluşacak. Katılanlara çok şey katan bu çeviri macerasını kendisi de çevirmenlerden biri olan Varduhi Balyan Agos için kaleme aldı

Ermenistan-Türkiye Normalleşme Süreci Destek Programı hibe yararlanıcısı Helsinki  Yurttaşlar Derneği Ermenistan Komitesi tarafından Armen Ohanyan koordinatörlüğünde yapılan çeviri atölyesi çoğunlukla hayatında ilk kez edebiyat çevirmenliği ile tanışan çevirmenlerin teorik ve pratik bilgi edinmesine katkıda bulundu. Ayrıca Ermenistan-Türkiye arasında edebiyat ilişkilerini güçlendirme konusunda da bir ‘ilk’ oldu. Birgül Oğuz’un kitabından adını alan ‘Hah Çeviri Atölyesi’nde çevirmen ekibinin yanı sıra üç eğitmen ve edebi çeviri konusunda tanınmış uzmanlar yer aldı.

Tarihte bir ilk olan ve Ermenistan-Türkiye ilişkilerini edebiyat aracılığıyla güçlendirmeyi amaçlayan “Hah Atölyesi”ni,  proje koordinatörü, yazar Armen Ohanyan (lakâbı: Armen Hayastantsi/Ermenistanlı), yazar Birgül Oğuz, ana eğitmen Aron Aji, projede yer alan çevirmenler Arpi Atabekyan, Tatevik Sargsyan ve Ani Sarukhanyan’dan dinledik. 

Geçtiğimiz aylarda Hrant Dink Vakfı Burs Programı desteğiyle Can Yayınları’nda çalıştığı dönemde projeyi geliştiren Ermenistanlı yazar Armen Ohanyan, herkesin ‘Hah’la tanışması gerektiğine inanıyor: “Her şey 2015 yılında Okyanus’un ötesinde, ABD’de başladı. Birgül’le birkaç ay boyunca edebiyatla ilgili farklı projelere katıldık; arkadaşlığımızın temeli de orada kuruldu. Yazarlar birbirlerinin yazdıklarını okumayı daha kolay, birbirleriyle arkadaş olmayı daha zor başarıyorlar. Fakat, insani yakınlık, yaratıcılık ilhamı ile karıştı mı mucizelere yol açar. Baştan beri sadece arkadaşım Birgül’ün değil, ‘Hah’ın da Ermenistan’a geleceğini biliyordum. Zira Birgül’ü sadece benim değil hepimizin arkadaşı ve yakını yapacak şey Hah Atölyesi idi. Biraz buna benziyor: Uzak ülkeleri dolaşırken birden çok tanıdık ve sıcak bir şey görürsün, ‘Keşke evdekiler, arkadaşlarım da benimle olsaydı ve bunu görseydi, veya bunu kesinlikle eve götürmeliyim’ dersin.  ‘Hah’la da öyle oldu.”

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN 



Yazar Hakkında