Uludere'de üç ziyaretçi

Rakel Dink, Zeynep Tanbay ve Bejan Matur dün Uludere'nin Gülyazı Köyü kadınlarıyla kucaklaşıp yitirilen otuz dört canı andılar. Sonbaharda, Sezen Aksu'yu da alıp gelecek, bir anı taşı dikecekler. Rakel Dink, Bejan Matur ve Zeynep Tanbay'ın, bombalamada hayatını kaybeden Sadık Alma'nm ailesini ziyaretinin ayrıntılarını Taraf gazetesinden Tuğba Tekerek anlattı.

Fotoğraf: Erhan Arık

'Madımak, sizin eşiniz, biz...' İstanbul'dan üç kadın Uluderelilerle acılarını paylaşmak için buluşurken katliamlar da bu cümlede buluşmuş oldu Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, şair yazar Bejan Matur, dansçı aktivist Zeynep Tanbay, yola İstanbul'dan önceki gün çıkmışlardı.  Bir geceyi Mardin'de geçirdikten sonra sabah tekrar yola koyuldular.

Dik yamaçlı tepelerin, kurumuş dere yataklarının, 'Toprak uğrunda ölen varsa vatandır' yazılarının yanından geçtiler.

Muhtemelen yetkililere haber verilmiş olduğu için üçle sınırlanmış 'güleryüzlü' kimlik kontrolleri ve onlarca asker ve polisin arasından ilerleyip öğleden sonra vardılar Uludere'nin Gülyazı Köyü'ne. Bejan Matur'un daha önce iki, Zeynep Tanbay'ın ise bir kere ziyaret etmiş olduğu, Uludere katliamında 26 yaşındaki oğlunu kaybeden Sadık Alma'nın evinin önüne araçlarını park ettiklerinde evden önce çocuklar ve genç kızlar çıktı. Çocukların başları okşandı, kadınlarla uzun uzun kucaklaşıldı.

Altı aydır adalet arıyoruz

İçeri geçildiğinde, Nadir Alma'nın babası Sadık Alma 'Kaderimiz' dedi. Buna Rakel Dink, 'Ben kader diyemiyorum' diye cevap verdi. Alma 'Öyle istediler öyle yaptılar' derken, meselenin tazminatla maaşla geçiştirilmesine odada bulunan herkes isyan etti.

Rakel Dink, 'Ölüyü paraya çevirdiler' derken, Alma '6 aydır adalet arıyoruz, ama bulamıyoruz. Bir kişinin bile ifadesi alınmadı şimdiye kadar' dedi. Bu olayların yıllardır yaşandığını söyleyen Dink, bir daha olmaması için hükümetin ne yaptığını idrak etmesi gerektiğini belirterek, 'İdrak olsa utanma olur. Utanma olsa özür olur, tövbe olur' dedi.

Gülyazılı kadınlar Başbakan'ın eşi geldiğinde çok güzel karşıladıklarını, birşeylerin değişeceğini umduklarını, ama hiçbir şeyin değişmediğini, kendilerine iyice sırt dönüldüğünü söyledi.

Taziye evinde yemeklere bir şey konmuş mu diye korumalara tarafından kontrol yapılmasından da kırgınlık ve öfkeyle bahsettiler. Ziyarette Başbakan'ın kürtajla ilgili sözleri de geldi gündeme.

Kadınlar 'O çocuklar anne karnında ölmediler, onların da yaşamaya hakkı vardı' dediler. Daha sonra İstanbul'dan gelen üç kadın, Uludere'de katledilenler için her perşembe mezarlıkta yakılan ağıta katıldılar.

Gülyazı'ya anı taşı

Uluderelilerin acısını paylaşma doğrultusunda bir amacı daha vardı bu ziyaretin. Zeynep Tanbay'm deyişiyle 'Acıyı paylaşan insanlar olarak oraya bir anı bırakmak. Uludere'de yaşananların ertesinde Tanbay'm fikriyle ortaya çıkmış, daha sonra Rakel Dink, Bejar Matur ve Sezen Aksu'nun katıldığı bu ortak projeye göre kadınlar mezarlığa bir anı taşı dikecekler. Emine Tusavul tarafından tasarlanan bir-iki metre uzunluğundaki siyah taşın sol üst köşesinde hem dağlara hem de kalp atışlarına benzeyen 34 sivri tepe, olayda hayatını kaybedenlerin isimleri en altında da Seyid Rıza'nm 'Ayıptır, zulümdür, cinayettir' sözleri yer alacak. Sonbaharda bu anı taşı dikilirken Sezen Aksu da Uludere'de olacak. Tanbay, Başbakan'ın “Tazminatsa tazminat özürse özür' sözüyle bu olaya nokta koymasına izin vermeyeceğiz' diyor.

(Taraf / Tuğba Tekerek)

 

Kategoriler

Güncel İnsan Hakları