Makedonya’nın ismi için ‘şimdilik’ çözüm bulundu

Yunanistan ile Makedonya arasında ‘Makedonya’ isminin kime ait olduğu konusundaki anlaşmazlığın çözümünde bu hafta önemli adımların atılması ve iki ülke Başbakanının Yunan-Makedon sınırında bulunan Prespa Gölü'nde bir araya gelerek nihayet “Kuzey Makedonya Cumhuriyeti” isminde anlaştıklarını açıklamaları ve atılan imzalar, gözleri yeniden Balkanlara çevirmemize neden oldu.

En başta şunu belirtmemiz gerekiyor: ‘Makedonya’ coğrafi olarak neresidir maalesef  Türkiye’de bu pek bilinmiyor.  İyi hoş daha Kıbrıs’ın nerede olduğunu da bilmeyenler var. Bu yüzden de Makedonya’yı, Makedonya adlı ülkeden ibaret  sananlar Yunanistan’ın neden ‘Makedonya’ ismine itiraz ettiğini anlamıyorlar.

‘Makedonya’ ismi toprak olarak Yunanistan’ a ait Ege, Bulgaristan’a ait Pirin ve bugün hala isim pazarlığı süren Makedonya devletine ait olan Vardar bölgesi olmak üzere üçe bölünmüş bir coğrafi alanın adı. Dolayısyla Makedonya, tek bir ülkeye ait coğrafi alanın adı değil.

Yunanistan açısından ‘Makedonya’ isim sorununun mazisi, İkinci Dünya Savaşı sonrası Tito’nun liderliğinde Yugoslavya içerisinde kurulan Makedonya Cumhuriyeti’ne dayanmaktadır.  Yunanistan bu durumdan ciddi rahatsız olmuştur ve Bulgaristan ile birlikte, kurulan Makedonya Cumhuriyeti’ni siyasi gerekçelerle yaratılmış suni bir yapı olarak görmüştür.

Tabii Yugoslavya’nın  dağılması ve Makedonya’nın bağımsızlığını kazanması Yunanistan açısından soruna tuz biber ekmiş ve bugüne kadar taşınarak gelen kangren haline gelmiş isim sorununa neden oldu. Yunanistan için Büyük İskender Yunandır ve yeni kurulan bu ülke, Yunan olan Büyük İskender’in kendi ataları olduğunu söylemekte ve Yunan tarihinin bölünmez parçası olan Makedonya mirasını da sahiplenmekte. Yunanistan bu yüzden Yugoslavya’nın dağılmasıyla bağımsızlığını kazanan Makedonya’nın bayrağına, parasında kullandığı Yunan simgelerine, anayasasına, tarihine, kaşına, gözüne, velhasıl böyle bir adla kurulan bağımsız ülkenin toptan mevcudiyetine itiraz etmiş ve komşusunu bu isimle asla ve hiçbir şekilde tanımayacağını açıklamıştır.

1995 yılında ABD’de yapılan bir anlaşmayla Makedonya devleti, bayrak, isim ve anayasasında Yunanistan’ın itiraz ettiği bazı değişikleri yapmıştır. Bu sayede de BM’ye ‘Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya’ adıyla üye olabilmiştir. 

Türkiye’nin tutumu

Yunanistan bu derece büyük bir sorun yaşarken Türkiye ise Makedonya devletini ‘Makedonya’ ismiyle ilk tanıyan ülkeler arasında yer almaktadır.  Makedonya Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov’un son Ankara ziyaretinde bu meseleyi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Biz Makedonya’nın anayasal ismini ilk tanıyan ülke olduk” ifadeleriyle hatırlattığını belirtmekte yarar var.

Yunanistan açısından ülke içinde hükümet devirebilecek ölçüde hassas bir sorun olarak varlığını devam ettiren ‘Makedonya’ isim sorunu radikal soldan gelen SYRIZA partisinin iktidarı döneminde çözüme kavuşturulmak üzeredir.  Merkez sağ ve sol partilerin iktidar oldukları dönemlerde yapamadıklarını radikal sol kökenden gelen SYRIZA partisi iktidarı, üstelik de hükümet ortağı aşırı milliyetçi ANEL partisinde yaşanan çalkantı ve istifalara rağmen sürdürmektedir.

ABD ve AB’nin yoğun baskı uyguladığı iki ülke hükümetleri eğer ülkelerindeki parlamentolardan da onayı alırlarsa ve cumhurbaşkanları da bu anlaşmayı onaylar ise artık Balkanlarda ‘Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’ adıyla sorunsuz bir ülke karşımıza çıkmış olacaktır. 

ANEL’de istifalar

Yunanistan açısından bu süreç, iktidardaki SYRIZA – ANEL koalisyonunda çatlağa sebep oldu. Milliyetçi ANEL partisinden hayır oyu ve istifalar ardı ardına geldi.  Bu yazı yazılırken ülke genelindeki ANEL partisinin teşkilatlarından istifalar sürüyordu.  Ancak parti teşkilatlarından gelen bütün bu baskılara rağmen ANEL lideri ve Yunan Milli Savunma Bakanı Panos Kammenos’un ‘Makedonya’ ismi çözüm sürecinde ortağı Aleksis Tsipras ile yürümeye devam etmesi, akıllarda “ANEL daha ne kadar dayanabilir?” sorusuna neden oluyor. Oy oranı eriyen ve parlamentoya girmesi için gereken yüzde 3’lük barajın altına düşen ANEL, son tahlilde milliyetçi kesimin partisi.

Tsipras ve Kammenos’un Yunanistan içinde onca tepki ve eleştirilere rağmen komşu ülke hükümetiyle ‘Makedonya’ isim sorunun çözümünde anlaşmak amacıyla bu kadar hızlı şekilde sürece devam etmelerinin nedeni ne olabilir?

Kapılar ardında söylenen tek şey: Makedonya isim sorununun çözümü karşılığında sekiz yıldır ekonomik krizle inim inim inleyen Yunanistan’ın borcunu Avrupalı ortakların sileceği, bir miktar yükü hafifleteceği.

Öte yandan Balkanlarda Rusya ve Türkiye’nin nüfuzuna karşı NATO ve AB’nin daha etkin çalışmalar yürütebilmesi için isim sorunu çözülmüş bir Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nin ivedilikle NATO’ya üye ve hızlı bir süreçle AB üyelik müzakerelerine başlaması gerekiyor.  

Anlaşılan taraflar kendi perspektiflerinden gördükleri birincil soruna çözüm için bu formülü bulmuşlar. Tabii son anda tekrar Makedonya isim sürecinde beklenmedik bir şekilde çözüm yeniden tıkanmaz ise.

Kategoriler

Genel Güncel Dünya



Yazar Hakkında

Evren Dede