Alevi aileye linç girişimi için ''mala zarar verme'' denildi

Malatya'nın Sürgü Beldesi'nde, evlerine taşlı saldırı yapılan ve ahırları yakılan Alevi ve Kürt Evli Ailesi'nin avukatları, soruşturmanın 'insanlık suçu' yerine sadece 'mala zarar vermek' suçundan açılmasına tepki gösterdi. Avukat Ali Hamamcı, olayın münferit bir olay gibi gösterilmesine karşı çıkarak, saldırının son 1 yıldır Alevilere yönelik yapılan saldırıların devamı olduğunu savundu. Hamamcı, ailenin ölüm korkusu altında yaşadığını belirtti.

Malatya’nın Doğanşehir ilçesi Sürgü beldesinde davulcuyla tartıştıkları için linç edilmek istenen Evli ailesinin avukatları saldırganlar için linç yerine “mala zarar verme” suçundan soruşturma açıldığını açıkladı. Avukatlar, “Burada mal olarak kabul edilen Evli ailesinin fertleri midir?” diyerek olaya sert tepki gösterdi.

Alevilere yönelik olayların devamı

Evli ailesinin avukatları Ali Hamamcı ile Cansu Yıldırım, yaşananlarla ilgili olarak Malatya Gazeteciler Cemiyeti’nde dün bir basın toplantısı düzenledi.

Avukat Ali Hamamcı, 26-27 Temmuz gecesi başlayan olaylarda 29-30 Temmuz gecesi Evli ailesini linç edilmek istendiğini anımsatarak, Alevi ve Kürt olan Evli ailesine yönelik linç girişiminin son bir yıldır Adıyaman, Hatay ve ülkemizin değişik yerlerinde Alevilere ait evlerin kapılarının işaretlenmesi ve tehdit mektupları gönderilmesi olaylarının devam olduğunu söyledi.

Hamamcı, son bir yılda Alevilere dönük yapılan saldırılarda faillerin halen bulunamadığını, bunun da endişeye ve adalete güvenin sarsılmasına neden olduğunu söyledi. Sürgü Beldesi'nde hafta sonu meydana gelen olayda öfkeli grup tarafından evi taşlanan ve samanlığı yakılan Alevi olan Evli Ailesi'ne yapılan saldırının 'insanlık suçu' olduğu görüşünü savunan avukat Ali Hamamcı, 'mala zarar verme' olarak açılan soruşturmada ise devlete egemen olan anlayışın değişmediğini gösterdiğini anlattı.

İnsanlığa karşı suç sayılmalıydı

Avukat Yıldırım da saldırganların hâlâ yakalanamadığını vurgulayarak saldırganlar için sadece “mala zarar verme” suçundan soruşturma açılmasını eleştirdi. Yıldırım, “Sürgü kasabasında meydana gelen olay insanlığa karşı suçtur. Soruşturma TCK’nin 77. maddesinde tarif edilen insanlığa karşı suç olarak yerine ‘mala zarar verme’ suçu olarak kabul edilmiştir. Merak ederek sormak istiyorum. Burada mal olarak kabul edilen Evli ailesinin fertleri midir? Bu kabul etmek ve bu soruşturmadan sonuç beklemek mümkül değildir. Soruşturma dosyasına baktığımızda, olaya ilişkin tek bir görüntü kaydının olmadığı görülmektedir” dedi.

 

'Tek bir delil yok'

Olaydan 3 gün sonra yani 30 Temmuz’da soruşturma açıldığına dikkat çeken Yıldırım, “Olaya ilişkin olay yeri tespit tutağı 30 Temmuz tarihlidir. Dosyada Evli ailesini tümüyle yakmak eylemine ilişkin tek bir delil yoktur. Soruşturma dosyasına baktığımızda olaya ilişkin tek bir görüntü kaydının olmadığı görülmektedir” dedi.

 

'Ailenin zararı karşılansın'

Bazılarının olayı, ramazan davulcusu ile Evli ailesi fertleri arasında geçen münferit bir olaymış gibi göstermeye çalıştığını belirten Hamamcı, 'Bu olayı saptırmak ve küçümsemektedir. Bu yorumları kabul etmek ve katılmak mümkün değildir. Aile işinden gücünden olmuştur. Bu sebeple oluşan maddi ve manevi zararların derhal karşılanması gerekir' dedi.

Avukat Ali Hamamcı, müvekkili Evli Ailesi'nin olay nedeniyle travma yaşadığını, acilen psikolojik destek verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.