Balyoz davasında ilk raund sona erdi. Türkiye tarihinde ilk kez bir darbe teşebbüsü, üstelik sivil mahkemede yargılanarak mahkûm edildi. Karardan sonra yargı sürecinde yaşanan tartışmalar yeniden gündeme geldi. Oysa, Orak Eylem Planı’nda azınlıklara ait kuruluşlar tek tek fişlenirken Hrant Dink’in adı da hedef listesinde yer alıyordu.
Balyoz planları, hükümeti devirmek için kaos ortamı yaratmayı, kan dökmeyi hedefliyordu. Darbeyi başaramasa da kan dökmeyi başardı. Bu suçun faillerinin cezasız kalmaması tarihi bir anlam taşıyor. Hiçbir şey bu gerçeği unutturamaz. Darbecilik mahkûm edilirken, adalet mekanizmasının hukuk devleti standartlarına ulaşması temennimiz.
Gölgede kalan Balyoz gerçekleri
FUNDA TOSUN
fundatosun@agos.com.tr
250’si tutuklu 365 sanığın yargılandığı Balyoz Davası’nda karar açıklandı. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’a ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. “Türkiye Cumhuriyeti İcra vekili heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs” olarak açıklanan suça verilen müebbet hapis cezası “eksik teşebbüs” nedeniyle 20 yıla indirildi. 34 sanık için beraat kararı veren mahkemenin emir komuta zinciri içinde alt kademedeki askerlere de “paket ceza” vermesi çeşitli tartışmalara neden oldu.
2003’ten 2007’ye
Tüm bu tartışmaların gölgesinde kalan konu ise, Balyoz darbe planında hedef kişilerden biri olan Hrant Dink’in artık hayatta olmadığı gerçeği. Balyoz, ilk olarak Taraf gazetesinin 20 Ocak 2010 tarihli haberinde açıkladığı 2003 tarihli “Balyoz Harekât Planı” başlıklı belgelerle gündeme geldi. Hrant Dink’in de hedef listesinde yer aldığı Balyoz Darbe Planı’nın ayaklarından biri olan ve 2003’te hazırlanan ‘Orak Eylem Planı’nda gayrimüslim azınlıklara ait kuruluşlar tek tek fişlenirken Hrant Dink’in adı da ‘Hedef’ listesinde yer alıyordu.
Gölcük Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramada ele geçirilen belgeler arasında Albay Cemal Temizöz, Hrant Dink’e yönelik eylemi yönetecek kişi olarak zikrediliyordu. Dink’in öldürüldüğü dönemde Trabzon Emniyet Müdürü olan Reşat Altay ise aynı belgelerde “güvenilir emniyet personeli” olarak yer alıyordu.
Belgelerde, Dink’in yanı sıra Etyen Mahçupyan, Sevan Nişanyan gibi Ermeni gazeteci ve yazarlar, Patrik Bartholomeos, Patrik II. Mesrob ve Vatikan’ın Türkiye temsilcisi George Maroviç’in aralarında bulunduğu cemaat liderleri de “hedef” olarak kaydediliyordu.
Örtüşen listeler
Kafes Eylem Planı’nda ortaya çıkan eylemlerin temelini oluşturacak nitelikte hazırlanan ‘Orak Planı’nda, Trabzon Santa Maria Kilisesi’nde misyonerlik faaliyeti yapanlara karşı eylemler düzenlenmesi için çalışma yapılması gerektiği belirtilirken 2006’da öldürülen, Santa Maria Kilisesi’nin rahibi Andrea Santoro’nun da adı yer alıyordu. Poyrazköy iddianamesinde de yer alan Ermeni ve Rumlara yönelik tehdit mektubunun gönderildiği derneklerin listesiyle Orak’ta yer alan “El konulacak dernekler” listesinin bire bir örtüşmesi de dikkat çekiciydi.
