Karabağ sorunu iki ucu keskin bıçak

Yerevan Basın Kulübü, SATR (Ermenistan-Türkiye İlişkilerine Destek) projesi kapsamında, 24-25 Eylül’de Diyarbakır’da Türkiyeli ve Ermenistanlı gazetecileri bir araya getirerek, iki yıl süren projenin sonuçlarının tartışıldığı bir yuvarlak masa toplantısı düzenledi.

LILIT GASPARYAN
lilitgasparyan@agos.com.tr

Toplantıda, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde yerel medyanın rolü ve karşılıklı işbirliği ile protokoller sürecinden sonra iki ülke arasındaki ilişkilerin geldiği nokta tartışıldı.

Toplantıda protokollerin askıya alınması ve ardından yaşanan olumsuz gelişmelerinin temel nedeninin iki toplum arasında var olan anlaşmazlıktan değil, Azerbaycan ve Karabağ faktörlerinden kaynaklandığı dile getirildi. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) temsilcisi Jonathan Levack, Azerbaycan’ın Türkiye için doğalgaz ihtiyacı nedeniyle çok büyük önem taşıdığını dile getirerek, “Azerbaycan’a karşı herhangi bir adım, iç politikada çok olumsuz bir izlenim bırakacak. Azerbaycan ile ilişkilerin iyi ve sorunsuz seyretmesi iç politika ve ekonomi için çok önemli. Bu da Ermenistan’la ilişkileri belirliyor” dedi.

İki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi yolunda en büyük engelin Karabağ sorunu olduğu yolundaki görüşleri değerlendiren Yerevan Basın Kulübü’nden Mikayel Zolyan, Türkiye-Ermenistan sınırı açılmadan sorunun çözüm yoluna giremeyeceğini söyledi: “Karabağ meselesi sınır açıldıktan 5-6 yıl sonra çözülecek. Sınır kapalı olduğu sürece, psikolojik olarak Ermenistan kuşatıldığını düşünüyor. Şunu da biliyoruz ki Azerbaycan, yine herhangi bir adım atmayacak. Çünkü kendisi de sınırın kapalı olmasının kendisi için olumlu olduğunu düşünüyor. Şahsi kanaatime göre Karabağ meselesinin çözülmesinin önündeki en büyük engel, Türkiye-Ermenistan sınırlarının kapalı olmasıdır.”

Ermenistan Bilimler Akademisi Türkiye masası baş araştırmacısı Vahram Ter Matevosyan ise  Türkiye’nin Ermenistan’la iyi ilişkilerinin Azerbaycan’a bağlı olduğunun herkes tarafından bilindiğini dile getirerek “Bu stratejik hesap bitmezse kökten bir değişim olamayacak” dedi. Ter Matevosyan, geleceğe yönelik olarak, “İkili ilişkilerde atılması gereken adımlardan biri de THY’nin Ermenistan’a uçuş seferleri açması olabilir. Eğer Ermenistan hava yollarının uçağı Türkiye’ye iniş yapma hakkına sahipse, o zaman THY de Ermenistan’a iniş gerçekleştirebilir” dedi.