Bakan Eroğlu hayvanseverlerin isyanına cevap verdi

“Hayvanları öldürmek, yok etmek, imha etmek değil, yaşatmayı esas alan bir kanuni düzenleme yaptık. Hep birlikte hayvanları korumak, kollamak, onları yaşatmak için el ele verelim. Biz bu konuda her türlü işbirliğine açığız” diyen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu; “Rastgele hiçbir şekilde hayvanların öldürülmesi söz konusu değil. Hayvanları uyutmak değil, yaşatmak esastır” şeklinde konuştu.

Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada hazırladıkları tasarının, diğer ülkelerin hayvan hakları konularındaki kanun tasarılarıyla karşılaştırılması gerektiğini ifade eden Eroğlu, “Bizimki yüzde 90'ından çok daha iyidir. İşte Halep oradaysa arşın Ankara'da. Hodri meydan diyorum” ifadesiyle düzenlemeye sahip çıktı.

Bakanlığı döneminde kelaynaklar çoğaldı

Köpekleri Yiğit ve Narin’le kameraların karşısına çıkan Bakan Eroğlu, hayvan sevgisinin geçmişten bu yana geldiğini dile getiren Eroğlu, köpekleriyle her zaman ilgilendiğini ve onları selamlamadan yanlarından geçtiğinde üzüldüklerini aktardı.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın da bütün yaban hayvanlarını korumakla ve nesillerinin devamını sağlamakla görevli olduğunu belirten Eroğlu, “Mesela kelaynaklar çoğaldı. Keklikler neredeyse kaybolmaya yüz tutmuştu. Biz şu ana kadar aşağı yukarı 270 bin kekliği üretip tabiata saldık. Keza sülünler diğer kuşlar. Kenelere karşı mücadelede tavukları yetiştirip köylülere veriyoruz” dedi.

Kekliklerin süne ile mücadelede çok büyük katkı sağladığını ve bunun kimyasal mücadelenin yerine geçtiğini aktaran Eroğlu, her bir canlının yer yüzünde bulunmasının ayrı ayrı hikmetleri bulunduğunu, ekolojik dengenin bozulmaması için canlılara sahip çıkılması gerektiğini dile getirdi.

Doğada birçok canlı bulunmasına karşın, hayvanseverlerin şu anda kedi ve köpeklere odaklandıklarını anlatan Eroğlu, “Bu da yanlıştır. Bütün canlıları sevmemiz, onları korumamız gerekir. Bütün canlıların yaşama hakkı vardır. Nasıl ki insanların yaşama hakkı varsa, bütün canlıların yaşama hakkı vardır. Zarar vermediği müddetçe onları korumak, mutlaka bizim de insanlık olarak vazifemizdir” ifadesini kullandı.

Hayvanlara eziyet edene hapis cezası

Hayvanseverlerin, kendilerinden, hayvanlara eziyete hapis cezası getirilmesi isteğinde bulunduğunu ve kendilerinin de bu konuda bir düzenleme yaptıklarını aktaran Eroğlu, “Adalet Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve bizim Orman ve Su İşleri Bakanlığı olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlardan görüş alarak bir düzenleme getirdik. Bu aslında mükemmel bir düzenleme. Fakat her nasılsa bazıları kanunu okumadan, mevcut kanun ile tasarıyı mukayese etmeden büyük bir tepki var” dedi.

Hayvanlara yapılan işkence ve tecavüze hapis cezası getirdiklerini anlatan Eroğlu, hayvanları korumak, küpelemek, aşılamak ve kısırlaştırmak için kamu kurum ve kuruluşuna kanuni bir görev verildiğini ifade etti.

“Sahipli hayvanlara dokunulmayacak”

“Kediler toplanacak” diye itirazda bulunulduğunu aktaran Eroğlu, sahipli kedi veya köpeği toplamayacaklarını, birtakım tehlikeli türlerin dışarı salınmasını istemediklerini kaydetti.

“Sokaklarda yaşayan hayvanların da çok şahane bir hayat sürmediklerini” ifade eden Eroğlu, bunlar için sokaklara su kapları koyduklarını ve yiyecek sağladıklarını, bunun yanında yaban hayvanlarına da kış şartlarında yaşamlarını sürdürebilmeleri için binlerce ton yiyecek verdiklerini, hayvanlara gerekli özeni gösterdiklerini söyledi.

“Hiçbir şekilde hayvanların öldürülmesi söz konusu değil”

Sokaklarda yaşayan hayvanların bakım ve sorumluluklarını büyükşehirlerde Büyükşehir Belediyelerine vermeyi, kısırlaştırma işlemlerinin ise Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılmasını öngördüklerini, denetim ve gözetim çalışmalarının da Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yapılacağını anlatan Eroğlu, Orman Kanunu'nda değişiklik yaparak, ormanlarda hayvanlar için doğal yaşam alanları kurulabilmesinin önünü açtıklarını belirtti.

Veterinerlerin bulunacağı bu alanlarda hayvanların kayıt altına alınacağını, bakımlarının yapılacağını ve hayvan sahibi olmak isteyenlere bunları kayıtla vereceklerini ifade eden Eroğlu, “Yani rastgele hiçbir şekilde hayvanların öldürülmesi söz konusu değil. Burada hayvanları uyutmak değil, yaşatmak esastır. Ama çok sayıda çoğalıyorsa onları kısırlaştırmaya, aşılamaya, küpelemeye müsaade ediyoruz. Ancak hayvanların bir hastalık vesaire bir şey olmadan bunların uyutulması, öldürülmesi asla söz konusu değil” diye konuştu.

Hazırladıkları tasarının, diğer ülkelerdeki uygulamalarla karşılaştırılarak okunması tavsiyesinde bulunan Eroğlu, tasarı TBMM'de komisyonda görüşülürken sivil toplum kuruluşları ve değişik çevrelerden buna katkıda bulunulabileceğini ifade etti.

“Bu kadar tepki de bizi şaşırttı”

Hayvanseverlerin gösterdiği tepkileri değerlendiren Eroğlu, şunları kaydetti:

“Ama hakikaten bu kadar tepki de bizi şaşırttı. Mükemmel bir kanun tasarısı hazırladığımız kanaatindeyiz. Yani bir eksiklik varsa kimse demiyor ki 'şurası eksik, şurası yanlış', 'efendim burada hayvanları uyutma ihtimali var'. İhtimalden bahsedilir mi böyle? Kanun ne ise odur. Yönetmeliklerle onu daha da pekiştiririz.

Hayvanları öldürmek, yok etmek, imha etmek değil, yaşatmayı esas alan bir kanuni düzenleme yaptık. İlk defa hayvanlara yapılan işkenceye, onları öldürmeye, tecavüze hapis cezası getirdik.”

Sahipsiz hayvanların çok büyük eziyet çektiklerini, ancak sahipli hayvanlara iyi bakıldığını dile getiren Eroğlu, konutunda baktığı köpekleri buna örnek gösterdi.

Doğal yaşam alanlarının kontrol ve denetim mekanizmasına, hayvansever sivil toplum kuruluşlarının da girmesini teklif ettiğini aktaran Eroğlu, şöyle devam etti:

“Hatta biz onlara bir alanı veririz. Buyursunlar. Maddi destek de verelim, onlar işletsinler. Yani bu kadar açık, serbestiz. Ama tabii takdir Hükümetin ve TBMM'nin. Eğer kanunu beğenmiyorsa, mevcut kanundan herkes memnunsa orada bizim bir şikayetimiz yok. Tasarı da gerekirse çekilebilir. Onu söyleme yetkisi bende yok. Ama ben şahsi düşünce olarak söylüyorum. Eğer bu kadar yürüyüşler, haksız tepkiler olursa. Çünkü biz burada daha güzel bir sistem kurmaya çalışıyoruz.

Bütün dünyadaki hayvan haklarıyla ilgili mevcut durumu inceledik. Ona göre en iyisini yapmak için elimizden gelen büyük gayreti sarf ettik.”

Tasarıya ilişkin üç alternatif var

Hazırladıkları tasarıda sivil toplum kuruluşlarının isteklerini büyük ölçüde yerine getirdiklerini kaydeden Eroğlu, TBMM'de komisyonda bunun değişebileceğini, yeni ilaveler olabileceğini söyledi.

Tasarıya ilişkin üç tane alternatif bulunduğunu belirten Eroğlu, buna göre tasarının ya geri çekilebileceğini, ya kadük bırakılabileceğini, ya da üzerinde değişiklikler yapılabileceğini ifade etti.

Hazırladıkları tasarının, diğer ülkelerin hayvan hakları konularındaki kanun tasarılarıyla karşılaştırılmasını isteyen Eroğlu, “Bizimki yüzde 90'ından çok daha iyidir. İşte Halep oradaysa arşın Ankara'da. Hodri meydan diyorum” dedi.

 “Hayvanları öldürmek değil, yaşatmak için çalışmamız lazım”

İnsanların yaşam hakkı olduğu gibi hayvanların da bu hakkının olduğunu belirten Eroğlu, bütün canlıların sevilmesi gerektiğini dile getirdi. Eroğlu, şöyle devam etti:

“Çünkü onlar da bu kainatta bir hikmet üzerine yaratıldılar. Sebepsiz değiller. Onların da mutlaka her birisinin ayrı bir vazifesi var. Dolayısıyla onlara bakmalı, yaşatmalı ve korumamız lazım. Öldürmek değil, yaşatmak için çalışmamız lazım.

Hayvan hakları konusunda herkese teşekkür ediyorum. Çünkü bu konuda büyük bir hassasiyet var. Bu da beni memnun ediyor esasen. Fakat sadece konuşmak değil, biz de imkan sağlayalım, buyursunlar. Onlar da taşın altına elini atsınlar diyorum. Dışarıdan konuşmak kolay ama burada iki hayvana bakmanın ne kadar zor olduğunu ben de biliyorum. Dolayısıyla lütfen hep birlikte bu mesuliyeti yüklenelim. Sadece bu mesuliyeti Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na bırakmak değil, hep birlikte hayvanları korumak, kollamak, onları yaşatmak için el ele verelim. Biz bu konuda her türlü işbirliğine açığız. Kanuni düzenlemede buna da cevaz veriyor. Buyursunlar, biz de hazırız.”

Kaynak: AA

 

Kategoriler

Güncel Türkiye Gündem

Etiketler

Hayvan Hakları