OHANNES KILIÇDAĞI

Ohannes Kılıçdağı

MUHALEFET ŞERHİ

Şeytanın bacağı kırılmış olsun

Düşük katılım oranı, seçim bölgelerini mümkün olan en geniş ölçekte tutmanın önemini de bir kere daha hatırlattı. Katılımın zaten düşük olduğu seçimleri bir de kısıtlı bölgede yaparsanız yönetimler hepten üç-beş oyla seçilecek.

Vakıflar yönetmeliğinin ilgili maddelerinin 2013 yılında iptal edilmesinden sonra ilk seçim, bildiğiniz gibi, Pazar günü Ortaköy vakfı için yapıldı. Sonuçtan bağımsız olarak, bu bile bir ilerleme olarak görülebilir. Gerçi bu, Allah fakir kulunu sevindirmek için önce eşeğini kaybettirir, sonra buldururmuş durumuna benziyor, üstelik eşek de topal geldi. Yine de seçim usulüne dönmüş olmamız açısından sevindirici. 

Seçimi Mavi Liste kazandı. Sanırım bunda bu listenin seçmende bıraktığı izlenim kadar, Ermeni toplumunun aynı kişilerin uzun süre yönetimlerde bulunmasına sıcak bakmaması da rol oynadı. Seçim yönetmeliğinde yöneticiler için dönem sayısı kısıtlamasının olmadığı bir ortamda Ermeni toplumunun böyle bir refleks geliştirmesi hayırlı olacaktır. Diğer yandan, Patrik Maşalyan da, doğru bir hareketle, yeni seçileceklerden iki dönemden fazla aday olmamaları taahhüdünde bulunmalarını istemesine rağmen, zaten çok uzun süredir yönetimde bulunanlara duyulan tepkinin boyutunu tam olarak hesaplayamamış, anlaşılan.

Mavi Liste’yi tebrik ediyor ve zor görevlerinde başarı diliyorum. Umarız verdikleri taahhütler doğrultusunda, vesayet altına girmeden halkın yönetimi olmayı başarsınlar. Halka ve basına düşen görev de bunun takipçisi olmaktır. Önümüzdeki vakıf seçimlerinde kendi düşüncelerine yakın kimselerin göreve gelmesi için gayret etmeleri de yadırganmayacaktır sanırım.

Gelelim, birçoklarının da belirttiği, turpun büyüğüne: düşük katılım oranı. Gerçekten de, 18 bin kayıtlı seçmenin bulunduğu bir bölgede, tüm çağrılara, hatırlatmalara rağmen sadece 3411 kişinin oy vermesi, vahim denebilecek düzeyde düşük bir katılım. Halkın ilgisizliğinin nedenleri üzerinde daha evvel durmuştum. Bunları düşünüp, mutlaka ilgiyi artırmamız lazım. Bunun bir yolu da genç kuşakların ilgisini vakıflara çekecek, onlara somut manada dokunacak, faydalı olacak faaliyetlerde bulunmak, projeler yapmaktır. Sözle ne kadar çok söylesek de etkisi bir yere kadar oluyor. Bu faaliyet ve projeler vasıtasıyla toplum üyeleri, özellikle de gençler, Ermeni vakıflarının hayatlarında ne kadar önemli rol oynayabileceğini fark edebilirler.

Düşük katılım oranı, seçim bölgelerini mümkün olan en geniş ölçekte tutmanın önemini de bir kere daha hatırlattı. Katılımın zaten düşük olduğu seçimleri bir de kısıtlı bölgede yaparsanız yönetimler hepten üç-beş oyla seçilecek. Örneğin, bu seçim yalnızca Ortaköy bazında yapılsaydı sadece 293 oy kullanılmış olacaktı ve müstakbel yönetim bu kadar kişinin oyuyla seçilecekti. Bilmeyenleriniz için söyleyelim, o durumda 166’ya 127 oyla Beyaz Liste seçilmiş olacaktı. Beyaz veya mavi olsun, Ermeni toplumunun bütünün kaderinde etkili olma potansiyeli olan bir yönetimin 150-200 oyla seçilmesi kabul edilemez olurdu. Bu durum, seçimleri il bazına taşıma gerekliliğini de bir kez daha göstermiş oldu.  

Seçim günü göze çarpan bir aksaklık listelerle ilgiliydi. İsimleri bilgisayardaki listede olmayanlar oy kullanamadı. Seçmen listesi konusundaki karışıklığın mutlaka giderilmesi lazım. Aynı bölgede bulunan vakıfların aynı seçmen listesiyle seçime gitmeleri, işin mantığının gereği. Dolayısıyla, tek bir listenin oluşturulup aynı bölgedeki vakıflar için kullanılması gerekiyor. Bölge bazında seçim yapmanın mantığı bu. Burada seçmene de iş düşüyor. Herkes mutlaka kayıtlı olduğu bölgede seçmen listesinde olup olmadığını önceden kontrol etmeli. Tüm seçimler yapıldıktan sonra bu konuda daha net bir tablo ortaya çıkacaktır. Aynı bölgede farklı vakıf seçimlerde oy kullanmış seçmen listeleri en sonunda birleştirilebilir ve böylece o bölge için en geniş listeye ulaşma imkânı olur. 

İşe bu seferlik iyimser taraftan bakalım ve Ortaköy seçiminin, şeytanın bacağının kırıldığı seçim olduğunu düşünelim. Bundan sonrakilerde buradan alınan derslerle teknik manada daha iyi, katılımı daha yüksek seçimler yapalım. Seçimleri il genelinde yapma talebimizi de unutmayalım.