Af Örgütü: Can Atalay derhal serbest bırakılmalıdır

14 Mayıs seçimlerinde TİP listesinden milletvetili seçilen Can Atalay hala tahliye edilmedi. TİP ve hak savunucuları her gün Atalay'ın serbest bırakılması yönündeki taleplerini yinelerken Uluslararası Af Örgütü de Atalay'ın derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Uluslararası Af Örgütü'nün açıklaması şöyle:

"25 Nisan 2022 tarihinden bu yana tutuklu olan ve Uluslararası Af Örgütü tarafından bir yıl önce düşünce mahkumu ilan edilen Gezi Yedilisi’nden biri olan Avukat Can Atalay’ın, milletvekili seçilmesine rağmen hâlâ cezaevinde tutulması bu tutukluluğun hukuki bir amaç taşımadığını tekrar ortaya koymaktadır.

Bu siyasi güdümlü dava ve ona eşlik eden haksız tutukluluk kararları, Türkiye’de yargının bağımsızlığının ve hukukun üstünlüğünün aldığı hasarı gösteren örneklerden sadece biridir. Yargıtay, Can Atalay'ın derhal serbest bırakılmasını sağlamalıdır.”

Af Örgütü konuya dair açıklamasında şu bilgilere  yer verdi:

"Can Atalay, 2013’teki Gezi Parkı protestoları sırasında Taksim Dayanışması’nın ve Mimarlar Odası İstanbul Şubesi’nin avukatıydı. Atalay aynı zamanda, 2014’te 301 madencinin patlama sonucu hayatını kaybetmesinin ardından açılan Soma Davası ve 2018’de 24 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının ardından açılan Çorlu Tren Kazası Davası gibi önemli cezasızlık davalarında yakınlarını kaybeden aileleri temsil ediyor."

"Gezi Davası’ndan yargılanan yedi sanık arasında olan Can Atalay 18 yıl hapis cezasına mahkum edildi ve bu ceza kesinleşmemesine rağmen derhal tutuklandı. Atalay 25 Nisan 2022’den bu yana Silivri’de bulunan Marmara Cezaevi’nde tutuluyor. 14 Mayıs’ta gerçekleşen seçimlerde Türkiye İşçi Partisi listelerinden Hatay Milletvekili seçilmesine rağmen serbest bırakılmadı. Anayasa Mahkemesi daha önce Enis Berberoğlu kararında bu durumun Anayasasının 83. Maddesine aykırı olduğuna karar vermişti."

Atalay'ın avukatından açıklama

Öte yandan Can Atalay’ın durumunu bianet’e değerlendiren avukatı Akçay Taşçı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gerekli itirazları yaptıklarını ancak hâlâ sonuç alamadıklarını söyledi.

Anayasa’nın 83. Maddesi’ni hatırlatan Taşçı, “Madde çok net bir şekilde seçilmiş bir kişinin cezaevinde tutulamayacağını, sorgulanamayacağını söylüyor. Bunu herhangi bir mahkemenin yorumlamasına bırakmıyor. Çok kesin bir hüküm. Biz bu hükmün uygulanması için başvurumuzu yaptık" dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un Atalay’ın tahliye edilmemesine ilişin yaptığı açıklamaya da değinen Taşçı, “Adalet Bakanının yargılaması devam eden bir dosya hakkında konuşamayacağını” söyledi.

Taşçı , “Bu çok net bir kuraldır çünkü sizin verdiğiniz beyan yargı mensupları tarafından talimat olarak algılanıyor. Talimat vermek için basına açık olmasına gerek yok, arkadan da talimat verirsiniz ama adil yargılanma hakkının en temel öğelerinden biri bunun görünüşte dahi bunu sağlamalısınız. Ayrıca verdiği beyan içerik olarak da yanlış çünkü Can Atalay hakkında kesinleşmiş bir hüküm yok" diye konuştu.

Adalet Bakanı  Yılmaz Tunç,  Can Atalay’ın durumuyla ilgili şöyle demişti:

“Yargıtay’da şu anda hükümlü olarak dosyası devam ediyor, hüküm verilmiş. Yargıtay’dan gelecek cevaba göre Meclis Başkanlığı hareket edecektir. Biliyorsunuz Gezi davası anayasal düzenle alakalı bir konu. Anayasa’nın 14. maddesindeki dokunulmazlık kapsamı dışında olan dosyalardan. Tabii ki bunun takdiri Meclis Başkanlığımızla Yargıtay arasındaki yazışma sonrası ortaya çıkacak hususlar.”

Kategoriler

Güncel