Suriye Lübnanlaşma tehlikesi altında

Kaliforniya Üniversitesi Davis’te “Modern İslam”, “İnsan Hakları ve Barış” dersleri veren Profesör Keith Watenpaugh ile, Ağustos ayında Suriye üzerine bir röportaj gerçekleştirmiştik. O sırada henüz endişeli olmayan Watenpaugh, bugün Suriye’nin geleceğini karanlık bir tablo olarak görüyor. Salpi Ghazarian’ın Prof. Watenpaugh ile gerçekleştirdiği ve bu hafta civilnet.am’de yayımlanan röportajı özetliyoruz.

Watenpaugh Batı Ermeni kültürünün yok olma 
tehlikesine karşı Ermeni toplumunu uyarıyor

BERİL ESKİ
berileski@agos.com.tr

Buradaki akademisyenler arasındaki yaygın görüş, Suriye’nin sonunda alt birimlere ayrılacağı, bir iç savaşın çıkacağı yönünde. Buna kendi aramızda “Suriye’nin Lübnanlaşması” diyoruz. Esad rejimi düşse bile, birlik olamayan muhaliflerin yaşadığı değişiklik büyük bir Lübnan yaratılmasına neden olacaktır. Esad düştükten sonra da çatışma uzun süre devam edecek.

Hıristiyanlar Suriye’yi terk ederse ne olur?

Bence Ermeni soykırımından sonra Anadolu’da olanlardan ders almak lazım. 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye etnik olarak Ermenilerden, Süryanilerden ve Rumlardan temizlenmişti ve laik, ulusal bir devlet ortaya çıkmıştı. Şimdiyse dindar bir Türkiye ortaya çıkıyor. Hükümetin azınlık haklarını korumak için endişelenmesine gerek yok, çünkü Türkiye’deki Müslüman olmayan azınlık sayısı %1’den bile az. Ve siyasi olarak hiçbir güce sahip değiller.

Suriye’nin özellikle Şam, Halep gibi şehirlerin Müslümanlaşması, gayrimüslimlerin uzaklaştırılması, daha az laik, daha İslamcı bir yönetime yol açacaktır.

Suriye’nin çok eskiye dayanan çokkültürlü ve kozmopolit bir yapısı var ve ülkenin refahı da hep azınlıkların işlerliğine bağlı olmuştur. Maalesef bu çokkültürlülük artık kayboluyor.

Soykırımdan bu yana Ortadoğu’daki gayrimüslimler zaman içinde Batı’ya göç ettiler ve Batı’ya kültürlerini taşıdılar. Ama Suriye’deki iç savaşla birlikte bu sürecin çok daha hızlanacağını düşünüyorum. Ve Ermeniler Halep’te kalmakta ne kadar ısrar edecekler bilmiyorum. Nüfuslarının önemli bir kısmı çoktan göç etti, Halep’te kalanlar daha ziyade yaşlılar ve çocuklar.

Evlerini terk etmenin ve göç etmenin acısı, insani yanı bir yana, işlerliği devam eden bu son iki Ermeni cemaati, Beyrut Burj Hamud’daki Ermeni cemaatiyle Suriye Halep’teki Ermeni cemaati, Batı Ermeni kültürünü koruyan son topluluklar. Batı Ermeni kültürünü yaşıyorlar, Batı Ermenice konuşuyorlar, şiirlerini biliyorlar, müziğine, geleneğine hâkimler… Bu cemaatlerin kaybedilmesi, Batı Ermenicenin müzelik olması, Antik Yunanca gibi bir dil olması demek. Bunun önüne geçmek gerekiyor.

Kategoriler

Güncel Dünya Gündem