Kılıçdaroğlu: Halk partisiyiz, barışa her zaman destek veririz

Parti grubuna seslenen CHP lideri Kılıçdaroğlu: “Biz barışa ve umuda her koşulda destek vermeye hazırız. Yeter ki bu ülkede barış huzur olsun. İstediğimiz bu.”

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle;

En büyük sorunumuz Kürt sorunudur

'Büyük sorunumuz kim ne derse desin: Kürt Sorunu. Siyasetin görevi zor sorunları çözmektir. Ortak aklı bulmaktır. Sorunları çözmesi gereken iktidardır. Ana muhalefetin sorumluluğu yok mu? Elbette var. Biz sorunlardan beslenen bir parti değiliz. Şehitler gelsin biz de bundan faydalanalım diye düşünmek akıl dışıdır. Ülkeme ve insanıma hizmet etmektir bizim görevimiz. Hangi inan, mezhepten olursa olsun tüm yurttaşları kucaklayacağız. Biz şunu biliyoruz: Fırat'ın suyu ile Sakarya'nın suyu arasında fark yok. Mademki bu ülkeyi beraber kurduk, bu topraklarda beraber olacağız. Bizim acımız da sevincimiz de bir. Anayasanın en sevdiğim sözü şu: Tasada ve kıvançta beraber olmak.

Şehit anneleri bunu bizden bekliyor

Biz CHP'yiz, başka partilere benzemeyiz. Başka partileri ayırır, inanç bağlamında, kimlik bağlamında ayırır ama biz ayırmayız. Gittiğim heryerde, şehit anneleri babaları gelir, bu sorunu çözün diye bize söylerler, daha öncede söylemiştim. Balıkesir'deki, Ankara'daki şehitlerin anne ve babası gelip bana bu sorunu çözün diyor. CHP'lilere sorunlara teslim olmak yakışmak, çözmek yakışmaz. Artık kan ve gözyaşı olmasın diyor anneler. O anne şimdi torununun askere gitmesini istemiyoruz diyor.

Yüzde 75 çözün diyor

Yol haritasını en akılcı biz belirledik. Bu sorunun çözüm yeri TBMM'dir dedik. Toplumsal uzlaşma sağlanmalı dedik. Yoksa çözülmez dedik. Çözülseydi 30 yıldır çözülürdü. Yol haritamızı aldık Başbakan'ın kapısını çaldık. Partiler bir araya gelsin, dedik. Birileri gelmiyor dediler. O zaman şehit haberlerinden onlar sorumludur dedik. Önerimizi götürdük, sonraki gün BDP'ye, MHP'ye sölemediğini bırakmadı. Bu anlayışla nasıl çözülür? AKP ile CHP'nin oyu yüzde 75 çözün bu sorunu diyor. Geri kalanının görüşü nolacak. Anayasayı değiştiriyoruz, bir toplumsal uzlaşmayla çözüyoruz. Meclis iç tüzüğünde yazmadığı halde biz komisyon kurduk. Anayasa yaparken hepsinden görüş aldık. Bu sorunu çözerken neden bunu yapmıyoruz. Sorun çözmek siyasal birikim işidir, kişisel çıkarlardan arınma işidir.

Toplumsal mutabakatın kolay olduğunu kim söyledi

“Toplumsal mutabakat yapalım da zor” diyorlar. Kolay olduğunu kim söyledi ki. Siyasetin görevi zor işi çözmektir. Bu yüzden toplumsal mutabakat istiyoruz. Sorun oy çokluğu, vekil çokluğu değil, sorun yaşanan sorunları sağlıklı çözememe sorunudur. Olayların arkasından sürüklenen bir siyasal iktidar var. Bir stratejisi, öngörüsü yok. Sorunu nasıl çözecek? Bizden 3 arkadaş gelsinler otursunlar konuşsunlar diyor. Hala toplumsal uzlaşmayı anlamayan birine demokrasiyi nasıl anlatacaksınız?

‘CHP’nin yol haritası var sizin var mı?’

Siyasetçilerin çok sevdiği bir söz: Analar ağlamasın. Bu sloganik sözler siyasetçiye yakışmaz. Senin görevin bunun olmamasını sağlamak. Her açıdan tutarlı politika izliyoruz. CHP'nin yol haritası var. Ama sizin var mı? Biz millete açıklıyoruz. Siz neden açıklamıyorsunuz? Biz saydam politika izliyoruz, biz halkına yalan söylemeyen siyasal gelenekten geliyoruz. Terörde tarihi rekorlar yaşatan AKP değil mi? Biz ise sorumluluğunu bilen siyasi gelenekten geliyoruz. Ülkemiz, vatanımız için çalışırız. İnsanımızın yaşamı önce gelir. Çalışırsak bu ülke için emek harcıyoruz. Bizim asla kişisel hesaplarımız olmaz. Topluma bakarız, insanımıza bakarız. Geleneğimiz budur bizim. Biz seçim önce müzakare edip seçim sonrası silahla gezmeyiz. Biz elimizde iple gezip sonrasında masaya oturmayız. Bizim adımız CHP, halkın partisiyiz.

‘Şehit cenazelerinin sorumlusu sen olursun’

Olay ciddi, sorun kroniktir. Tayyip Erdoğan'ı aşan bir sorundur. Buradan kendisine yine iyi niyetimle bazı tavsiyelerde bulunacağım: Diline sahip ol, hırsını bir kenara bırak kibirli olmaktan vazgeç, hoşgörülü ol. Parti meclisinde bir konuşma yaptım. Bu konuşma medyada tahminden daha fazla yer aldı. Biz her zaman toplumsal barışa destek veriyoruz. Çünkü insanımızı seviyoruz. Barış, huzur istiyoruz. Başbakan'a bu sorunun çözümü için, yeni bir kredi açacağız, ama bunun için 4 önemli koşulun var dedik: 1 samimi ve dürüst ol. 2: Gizli ve kişisel ajandan olmayacak. 3: Millete izah edemeyeceğin angajmanlara girmeyeceksin. 4: Ana muhalefete ve millete birşeyler gizlemeyeceksin. Biz daha öncede Erdoğan'a kredi verdik. Milletvekili seçilemedi, yasaları değiştirik milletvekili ol dedik. Geldi başbakan oldu. Sonra noldu, kibirden, tek adamlıktan yola çıktı, egosu o kadar şişti ki, bugün demokrasiden şikayet eder hale geldi. Demokrasi adına açtığımız kredi koşulsuz krediydi. Şimdi sana güvenmiyoruz, o yüzden şart koşuyoruz. Ya adam gibi davranır sorunu çözersin ya da her şehit cenazesinin sorumlusu sen olursun!'

Kategoriler

Güncel Gündem