Her Parti İlle De Mutlu Sonlanmaz

2010 yılının Şubat ayında bir araya gelen Ekip’in üçüncü oyunu olan Parti, ilk kez 26 Mayıs 2012’de İKSV’nin düzenlediği 18. İstanbul Tiyatro Festivali’nde SahneHâl’de seyircisiyle buluşmuştu. Bu sezon da her salı akşamı ekip olmanın ve Ekip kalmanın ruhunu misafir oldukları SahneHâl’de korumaya devam ediyor.

Cansu Karagül
cansu_karagul@hotmail.com

Resmî tarih yazımı gösterir ki, geçmişleri şanlı zaferlerden oluşan hikâyeler oluşturmak -bilinçli veya bazen bilinçdışı-  toplumları bütünleştirme ve o kültürün üyelerinde “biz” duygusu oluşturma noktasında kaçınılmazdır ve o toplumun toplumsal belleğini meydana getirir. Zira bunun tersi, toplumdaki bireyler için patolojik bir duruma yol açar. Bu nedenle toplumlar, tarihlerini hep olumlar ve geçmişleriyle hesaplaşmaktan veya “örtülüleri” dile getirmekten olağandışı bir biçimde kaçınırlar. İşte Parti, tam da benzer şekilde, insan belleğinin yüzleşmekten kaçındığı, bastırmaya çalıştığı duyguları karşısında bilişsel dengesini koruyabilme ve “çoğunluk” olma halini korumak adına göstermiş olduğu çelişkili işleyiş ve direnişin bir kesitini sunuyor sahnede.   

Oyun, üniversiteden arkadaş olan Metehan, Hakan, İsmail, Müge, Pınar, (aralarına daha sonra katılan) Sezin’in, on yıl boyunca görüşmedikten sonra bir gün Metahan’ın yakında evleneceği nişanlısı Zeyno Pırıl’ın, aşık olduğu adama sürpriz bir bekarlığa veda partisi düzenlemek amacıyla yıllardır görüşmediği bu beş arkadaşına bir mektup yollayarak Çeşme’deki yazlık evlerine davet etmeleriyle başlıyor. Önce “ah ne güzel oldu yeniden bir arada olmak”, “iyi ki buraya topladın bizi Zeyno” vb. klişeleşmiş samimiyetsizlik cümlelerinden sonra yavaş ve dozunda bir tempoyla artmaya başlayıp, oyunun ortasından itibaren ise dorukta kalmayı başaran bir gerilimle ‘bellek’, ‘unutma’, ‘hatırlama’, yüzleşememe hali, insanın içinde bulundurduğu öldürme güdüsü ve grup ilişkilerinin yapısı gibi olguları sorguluyor. Aynı zamanda, kişinin hayatını birleştirmek üzere olduğu insanı, hatta dostların dahi birbirini asla gerçekten tanıyamayacağı ve güven duygusunun ne kadar da performatif olabileceği oyuna dâhil edilen unsurlardan diğerleri.

Yeni dönem tiyatro furyası içinde ayakları yere en sağlam basan gruplardan olan Ekip Tiyatrosu, Parti ile, düzene ve insan doğasına dair derin sorgulamalara sahip ve politik unsurlar barındıran oyunların, sanatsal değerlerinden ödün vermeden ve politik çığırtkanlığa düşmeden de sağlam estetik bir dille anlatılabileceğini çok güzel şekilde örnekliyor.

Ekip’in Parti’nin ortaya çıkış sürecinden bahsettikleri tanıtım broşüründe dert edindikleri meseleleri ortaya koyuş biçimleri, ne yapmak istediklerini çok net ve yalın bir düzeyde ifade ediyor. Dolayısı ile, aynı ‘kendini bilme’ ve ‘nerede durduklarından emin olma’ hali oyuna da paralel şekilde yansımış.  

Oyun ara dâhil 160 dakika olmasına rağmen sürükleyici ve zekice kurgulanmış olay örgüsü; ama hepsinden de önemlisi sinematografik yapısı ile seyircide hem bir ekran ardında izliyormuşluk, hem de tam içindeymişlik duygusu uyandırıyor. Ayrıca, Türkiye’de olan biten şuursuzluklara dair içimizden attığımız sessiz çığlıkları hiç sakınmadan yüzümüze çarpmayı başarıyor. 

Oynayanlar

METEHAN: Ertürk Erkek
İSMAİL: Sercan Gülbahar
MÜGE: Elif Bilgiç
PINAR: Ayşegül Uraz
ZEYNO: Simel Aksünger
HAKAN: Cem Uslu
SEZİN: Duygu Yetiş
GENÇ KIZ: Tuğba Balcı

Oyun Tarihleri

29 Ocak 2013, SALI
5   Şubat 2013, SALI
12 Şubat 2013, SALI
19 Şubat 2013, SALI
26 Şubat 2013, SALI

 

 

Kategoriler

Şapgir