Rum toplumu AB desteğiyle kabuğunu kırıyor

Rum toplumu, ‘Azınlık Vatandaşları - Eşit Vatandaşlar’ başlıklı bir AB programına başlıyor. RUMVADER ve İstanbul Rumları Evrensel Federasyonu ortaklığıyla gerçekleşecek çalışmayı proje koordinatörü Marina Drymalitou anlattı.

YORGO DEMİR
geodem2000@gmail.com

Son dönemde siyasi koşulların elverişli hale gelmesiyle birlikte, azınlık toplumları da içe kapalı yapılarından sıyrılıp, kabuklarını kırarak sivil topluma entegre olma yolunda çeşitli projeleri hayata geçiriyor. Bu çerçevede önemli bir adım atan Rum toplumu, ‘Azınlık Vatandaşları - Eşit Vatandaşlar’ başlıklı bir AB programının çalışmalarını yürütecek.

Ankara’daki AB Delegasyonu’nun Demokrasi ve İnsan Hakları Οfisi’nin Türkiye çalışmaları çerçevesinde hayata geçirilecek olan proje, Türkiye’de gayrimüslim toplumlar tarafından insan hakları konusunda hazırlanan ilk program olacak ve 90 bin Euro’luk bir bütçeyle yürütülecek. RUMVADER ve İstanbul Rumları Evrensel Federasyonu ortaklığıyla, 20 ayda tamamlanması öngörülen projenin bütçesinin yüzde 8’ini RUMVADER karşılayacak.

Projenin geçen hafta yapılan ilk bilgilendirme toplantısına, TESEV Demokratikleşme Programı Başkanı Etyen Mahçupyan, Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Osman Kavala, Hrant Dink Vakfı’ndan Nora Mildanoğlu, Bianet’ten gazeteci Nadire Mater, Alevi Federasyonu Başkanı Doğan Bernek, TÜSEV Genel Sekreteri Başak Ersen ile Winpeace, Helsinki Yurttaşlar Derneği, Toplum Gönüllüleri Vakfı ve çeşitli etnik gruplardan temsilciler katıldı.

2014 yılının sonunda tamamlanacak olan projede, Zoğrafyon Lisesi Mezunları Derneği, Amatör Tiyatro Topluluğu ERTHO, Kınalıada Fakir ve Hasta Çocuklar Veliler Yaz Kampı Derneği, Yunanistan’daki Gökçeadalılar Derneği, Azınlık Grupları Araştırma Merkezi ve İnsan Hakları Birliği gibi dernekler de programa katkıda bulunacak. Bu kuruluşların sayısının ileride artması mümkün. Proje etkinlikleri, başta İstanbul olmak üzere, Rum toplumunun yoğun olarak yaşadığı Gökçeada, Bozcaada ve Hatay’da yapılacak.

Marina Drymalitou 1982’de Atina’da doğdu. Atina’daki Panteon Üniversitesi’nde Uluslararası Araştırmalar Bölümü’nde lisans, School of Oriental and African Studies’te (Londra) Türk Araştırmaları Bölümü’nde yüksek lisans eğitimi aldı. 2007’den beri İstanbul’da yaşıyor. Proje koordinatörü ve danışman olarak azınlık hakları alanında görev aldı. Şu sıralar RUMVADER adına ‘Azınlık Vatandaşları - Eşit Vatandaşlar’ başlıklı AB projesinin koordinasyonunu yürütüyor.

Tertip Kurulu üyelerinden, projenin koordinatörlüğünü üstlenen Marina Drymalitou, programın amaçlarını ve işleyişini Agos’a anlattı.

•          Bu fikir nasıl ortaya çıktı?

Rum toplumu olarak, AB ile ortak bir proje yürütmeyi uzun zamandır düşünüyorduk. İstanbul’daki Rum toplumu uzun zamandır içe dönük yaşıyordu. Ama artık, yavaş yavaş kabuğundan dışarı çıkmaya başlayan bir Rum toplumu var. Hem bu anlamda topluma biraz daha yön vermek istedik, hem de AB ile yürütülecek ortak bir çalışmanın Rum toplumunun itibarına katkıda bulunacağını düşündük. Nihayetinde bu düşüncemizi AB’ye taşımaya karar verdik ve başvuruda bulunduk.

•          Ne zaman başvurdunuz?

Kasım 2011’de ‘Azınlık Vatandaşları - Eşit Vatandaşlar’ başlıklı bir AB projesi için başvurumuzu yaptık. İlk değerlendirmeyi başarıyla geçen proje için 28 Mayıs 2012’de ikinci ve son başvuru yapıldı ve program, Eylül 2012’de kabul edildi.

•          Program ne zaman uygulamaya konacak? Bu projeyle amaçlanan nedir?

Uygulamalara Mart ayı başında başlanacak. Projenin ana amacı, Türk toplumunun Türkiye’de yaşayan azınlıkları daha iyi tanımasına katkıda bulunmak ve Rum toplumunun kurum ve kuruluşlarının ülkenin sosyal hayatına katılımını artırmak. Bunu gerçekleştirmek için, toplum mensuplarının sahip oldukları hakları özümsemelerini ve bu hakları savunmak için gerekli bilgi ve beceriye sahip olmalarını sağlamak gerekiyor.

•          Ne gibi çalışmalar yapılması öngörülüyor?

Proje için öngörülen etkinlikler iki ana grup altında toplanabilir: ‘Cemaat için bilgilendirme ve kapasite oluşum faaliyetleri’ ve ‘raporlama ve network faaliyetleri’. İlk başlık altında azınlık hakları eğitimi, çalışma gezileri, organizasyon yönetimi eğitimi ve ortak zemin ve strateji geliştirmeye dönük çalıştaylar var. İkinci başlık altında ise cemaat buluşmaları/toplantıları, basın çalıştayları, raporların takibi, azınlık haklarıyla ilgilenen STK’larla ve benzeri kuruluşlarla buluşmalar yer alıyor.

•          Çalıştayların içeriğinden söz edebilir misiniz?

Rum toplumunun insan hakları ve azınlık hakları ile ilgili konularda bilgilendirilmesi amacıyla seminerler düzenlenecek ve eğitim ziyaretleri yapılacak. Bu programlara İstanbul, Bozcaada, Gökçeada ve Hatay’dan 60 kişinin katılmasını hedefliyoruz.

İkinci olarak, kurumların daha iyi yönetilmesini, toplumsal dayanışmayı artırmayı hedefleyen bir dizi seminer ve atölye hayata geçirilecek. Organizasyon yönetimi, ortak strateji geliştirme gibi konuların ele alınacağı bu atölyelere 100 kadar cemaat üyesinin katılmasını öngörüyoruz. Seminerlerden ikisi mutlaka Bozcaada-Gökçeada ve Hatay’da düzenlenecek.

Üçüncü olarak, ‘ayrımcılıkla savaş’ etkinliklerimiz olacak. Bu çerçevede, özellikle azınlık kurumlarının yönetim kurulu üyelerinin katılımı ile beş toplantı düzenlenecek ve medya kuruluşlarının temsilcileri cemaatin karşılaştığı sorunlar hakkında bilgilendirilecek.

Ayrıca tüm azınlık gruplarının katılımına açık bir kongre düzenlemeyi hedefliyoruz. Program etkinliklerinin çağdaş yöntemlerle, verimli bir şekilde yürütülebilmesi amacıyla 10-15 kişinin yer alacağı bir danışma kurulu oluşturulacak. Bu kurulun üyeleri sivil toplum örgütleri mensupları ve alanında uzman kişiler arasından seçilecek. Programı gerçekleştirmeyi üstlenecek olan kurulumuzun tamamı, Rum toplumunun üyelerinden oluşacak.

•          Hedef kitleniz kimlerden oluşuyor?

Cemaat kurumlarının yönetim kurulu üyeleri, cemaat mensubu gençler, İstanbul’a son yıllarda gelip yerleşen Yunanistan vatandaşları, özellikle İstanbul, Bozcaada, Gökçeada ve Hatay’da yaşayan tüm Türkiye vatandaşları. Ayrıca, Türkiye’deki tüm resmi ve idari kurumlara ve medya kuruluşlarına ulaşmayı da istiyoruz.

•          Program tamamlandığında ne tür etkileri olacağını düşünüyorsunuz?

Hedefimiz, azınlık vatandaşlarının, mevcut hakları konusunda bilgilendirilmeleri, bu hakları talep etme ve savunma konusunda bilinçlendirilmeleri, hakları ihlal edildiği takdirde, bunları savunmak ve uygun tepkiyi göstermek için gerekli bilgiye sahip olmalarını sağlamak ve cemaat kurumlarının karşılaştıkları sorunları medya kuruluşları ve kamuoyu ile paylaşabilme, resmi kurumlar ve insan hakları örgütleriyle işbirliği yapabilme becerisini kazanmaları.

 

Kategoriler

Güncel Azınlıklar