Baskın Oran’dan adalet dersleri

Baskın Oran’ın yeni kitabı ‘Türk Yargısı ve Adaleti Üzerine Yazılar’, Oran’ın 1995’ten bu yana Türkiye hukuk sistemi üzerine Aydınlık, Agos ve Radikal İki’de yazdığı yazıların bir araya getirildiği bir çalışma.

SEVAG BEŞİKTAŞLIYAN

Baskın Oran’ın yeni kitabı ‘Türk Yargısı ve Adaleti Üzerine Yazılar’, Oran’ın 1995’ten bu yana Türkiye hukuk sistemi üzerine Aydınlık, Agos ve Radikal İki’de yazdığı yazıların bir araya getirildiği bir çalışma. Ülkü Özen’in yayına hazırladığı kitapta yer alan yazıların içeriğine dair güncel gelişmeleri ise Oran, ilgili yazıların sonunda ‘2013’te not’ başlığıyla okuyucuya sunuyor. Kitapta bu yazıların yanı sıra, Oran’ın 2004 yılında Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu için yazdığı ‘Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar’ raporu, bu rapora yapılan itirazlar ve bu rapor hakkında açılan davalar üzerine görüşlerini içeren uzunca bir makalesi de yer alıyor.

Uluslararası taahhütler yok sayılıyor

Oran, kitaba yazdığı ‘Sunuş’ yazısında, ‘Türk yargısı’nın tutumunu ‘cinselliğe ilişkin davalar’ ve ‘Ulus-devlet’e ilişkin davalar’ üzerinden inceliyor. Kadın ve çocuğa karşı işlenen suçlarda yargının sanığa karşı son derece hoşgörülü olduğunu örnekleriyle sunan Oran, aynı yargının devletin makbul saymadığı kişilere (solcu, liberal, gayrimüslim, Kürt, LGBT…) karşı ‘egemen etno-dinsel kimlik dışındaki kimlikleri yasaklayan devlet’ ideolojisine sıkı sıkıya sarıldığını ve çok sert davrandığını belirtiyor. Oran’a göre bu iki durumun ortak noktası, ‘Her ikisinde de Birey’in sıfırlanması’ ve ‘Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Lozan gibi uluslararası taahhütlerinin tamamen yok sayılması’. Oran, ‘Yargı’nın olmazsa olmaz iki niteliği’ olarak tarif ettiği tarafsızlık ve bağımsızlık ilkelerinin Türkiye’deki hukuk sistemi için geçerli olmadığını savunuyor. ‘Tarafsız olmayan yargının hiçbir zaman bağımsız olamayacağını’ belirten Oran, Türk yargısının işin başından beri devletten kopamaması ve savcı ve yargıçların geldikleri ‘taşra kültürü’ sebebiyle yargının ‘iktidar her neyse onun peşinden bir uçtan ötekine savrulduğunu’ ama ‘Birey’i Devlet’in kulu sayan ve ‘farklı’ kimlikleri inkâr eden zihniyet’ten hiç kopmadığını vurguluyor.

‘Türkiye’ değil ‘Türk’ yargısı

Oran’ın İletişim Yayınları’ndan daha önce çıkan ‘Türkiyeli Gayrimüslimler Üzerine Yazılar’ ve ‘Türkiyeli Kürtler Üzerine Yazılar’ kitaplarının devamı niteliğindeki bu kitabın isminde ise yargı için ‘Türkiye’ sıfatı yerine özellikle ‘Türk’ vurgusu yapılmış. Oran, Türkiye’deki hukuk sistemi için özellikle “devlet”e bağımlılığından dolayı ‘Türkiye’ sıfatı yerine ‘Türk’ü kullandığını belirtiyor.

Baskın Oran, Türk Yargısı ve Adaleti Üzerine Yazılar’ı, 12 Mart 1971 cuntası günlerinde hak ve adalet duygusunu sapasağlam korumuş bir hukuk adamına, Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin artık aramızda bulunmayan muhterem savcısı Fahrettin Uluç’a ithaf ediyor.

Türk Yargısı ve Adaleti Üzerine Yazılar
Baskın Oran
Yayına Hazırlayan: Ülkü Özen
İletişim Yayınları
504 sayfa.

Kategoriler

Kitap ԳԻՐՔ