Gözün unutmadığı isyan

Herkesin anlatmaya farklı bir yerinden başladığı, “ne gaz yedik arkadaş” diye bitirdiği, yıllar boyunca uzun uzun anlatılacak bir hikâyeydi Gezi. Takım elbiseleri, topuklu ayakkabıları ile oradan oraya koşturmak zorunda kalan yüzlerce arkadaş edindiğimiz günler geçirdik.

UYGAR GÜLTEKİN

Herkesin anlatmaya farklı bir yerinden başladığı, “ne gaz yedik arkadaş” diye bitirdiği, yıllar boyunca uzun uzun anlatılacak bir hikâyeydi Gezi. Takım elbiseleri, topuklu ayakkabıları ile oradan oraya koşturmak zorunda kalan yüzlerce arkadaş edindiğimiz günler geçirdik. Uzun yıllardır göremediğimiz arkadaşlarımızı gördüğümüz, sevgilimizin gözlerine ‘deniz gözlüklerinin’ altından bakabildiğimiz günlerdi. Kafalarımızda ki baretler ‘aynı takımdan’ olduğumuzu gösterdi, koca İstanbul’un ara sokaklarında. Evden kekleri aşırdığımız, annemizle direnişe gittiğimiz günlerdi.  ‘Park nasıl acaba?’ diye ofislerde trafik kameralarına baktığımız, bir ülkenin giderek büyüyen bir park haline geldiği günlerdi.

Park forumları da var

Atlas Dergisi Fotoğraf Editörü Sinan Çakmak’ın objektifi bu kez Gezi direnişinin üzerinde. Gezi Parkı’nda ilk ağaç söküldükten sonra fidanlar dikilmeye başlayınca fotoğraflamaya başlayan Çakmak, bunu direniş sonrasında devam eden park forumlarına kadar sürdürmüş. Şebnem İşigüzel, Ümit Alan, Ahmet Güntan ve Gökhan Tan’ın yazılarının eşlik ettiği fotoğraflar ‘Gözün İsyanı Gezi’ adıyla kitaplaştı. Çakmak, gözümüzün isyan ettiği günlerde çektiği fotoğraflar, bu ülkde uzun yıllar unutulmayacak.

Gözün İsyanı Gezi
Sinan Çakmak
Boyut Yayınları
128 sayfa.

 

Kategoriler

Kitap ԳԻՐՔ