Göz korkutmayan bir sanat tarihi kitabı

İngiliz yazar ve sanat tarihi araştırmacısı Susie Hodge tarafından kaleme alınan ‘gerçekten bilmeniz gereken 50 sanat fikri’, ana ve yan sanat akımları üzerine derinlemesine bilgi birikimine ulaşmak için aradığınız kitap değil. Bu kitap tabiri caizse; ‘Coffee Table Books’ olarak bilinen, afili bir kapağa ve kaliteli bir baskıya sahip oluşundan ötürü...

LORA SARI

İngiliz yazar ve sanat tarihi araştırmacısı Susie Hodge tarafından kaleme alınan ‘gerçekten bilmeniz gereken 50 sanat fikri’, ana ve yan sanat akımları üzerine derinlemesine bilgi birikimine ulaşmak için aradığınız kitap değil. Bu kitap tabiri caizse; ‘Coffee Table Books’ olarak bilinen, afili bir kapağa ve kaliteli bir baskıya sahip oluşundan ötürü dekoratif amaçlarla da kullanılan, can sıkıntısı veya doktor randevunuzdan önceki bekleyiş durumunda elinize alıp göz gezdirebileceğiniz ve kitabın değindiği konu hakkında üstün körü bilgiler edinebileceğiniz kitaplardan biri. Ancak yine de sahip olmaktan asla pişman olmayacağınız bir eser.

Beş bin yıllık sanat tarihi

Yazar Susie Hodge, sanatın sanat için yapılmadığı; işlevsel amaçları olduğu – ava çıkmadan önce mağara içine totem niyetine çizilen figürler gibi – M.Ö. 30000-2000 döneminden başlayarak, çağımızın en popüler araçları video, bilgisayar ve internet gibi medyalardan yararlanan ‘Yeni Medya Sanatı’na ulaşıyor. Hodge, kitapta üç-dört sayfa üzerinde bahsettiği sanat akımlarının ortaya çıktıkları dönemlerin tarihine, bir akımın oluşmasına zemin hazırlayan vukuatlara, o akımın içeriğine, başlıca sanatçılarına ve eserlerine de yer veriyor. Özellikle, her bir döneme dair, sayfanın altına iliştirdiği zaman çizelgesi, dönemin en önemli sanat olaylarına da ışık tutuyor.

Hodge, kitapta ağırlıklı olarak Batının ürettiği sanat akımlarına yer verse de Doğu’yu unutmuyor ve böylece anlamlı bir işe imza atmış oluyor. Eminim hepimiz öyle veya böyle Rokoko’dan, Kübizm’den, Sürrealizm’den haberdarız. Ancak kaçımız Ukiyo-e’yi veya Shin Hanga’yı biliyor? 1920’li ve 30’lı yıllarda Harlem’deki Afrika kökenli Amerikalıların ‘Harlem Rönesansı’ adı verilen aydınlanma sürecini de, 1910’da başlayan Meksika Devrimi sırasında, halkı bilgilendirip harekete geçirmek amacıyla duvarlara resimler yapmaya başlayan sanatçıların ‘Meksika Duvar Resmi Geleneği’ni nasıl başlattığını da bu kitaptan öğrenebilirsiniz.

İtiraf etmemiz gerekirse, hepimiz sanatı anlamak, sanat hakkında konuşabilmek istiyoruz, ancak bu çoğu zaman zor oluyor. Bu bağlamda, sanat tarihine hafifçe bir giriş yaparak, bir sanat müzesine gittiğinizde size neyle karşı karşıya olduğunuz hakkında kılavuz olabilecek kitapların bazen, bir konu hakkında yoğunlaşan, ‘otorite’ kabul edilen kitaplardan daha yararlı olduğunu düşünüyorum. Okuyucunun sanat ile ilişkisinin kendisininki kadar güçlü olmadığını bilerek yazan yazarlara ihtiyacımız var ve ‘Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Sanat Fikri’, kolay dili ve anlaşılabilir olmasıyla bu anlamda ‘korkutmayan’ bir kitap.