CHP Adalar’da iddialı

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Adalar Belediye Başkan adayı, geçen hafta netleşti ve Atilla Aytaç seçim çalışmalarına başladı. 1958 Trabzon Maçka doğumlu olan Aytaç’ın ailesi kendisi küçük yaşlardayken İstanbul’a yerleşmiş. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu Aytaç, bir tekstil firmasında 30 yıldır üst düzey yöneticilik yapıyor. Aytaç’la Adalar’ın sorunlarını, kendisinin vaatlerini sorduk.

 

EMRE ERTANİ
emreertani@agos.com.tr

  • Neden Adalar belediye başkanı adayısınız? Kaç yıldır Büyükada’da yaşıyorsunuz?

1991 yılından itibaren sadece yazı değil, yılın önemli bir kısmını Büyükada’da geçiriyorum. Adalı kimliğimle adayım. Zaten parti tabanında belli bir konsensüs sağlanması sonucunda aday adayı oldum. Yapılan kamuoyu yoklamasında da 11 aday arasında en çok ben teveccüh gördüm, yani partinin yetkili organlarında bir tartışma yaşanmadı adaylığım konusunda. Ada benim için çok özel bir yer, sorunlarını çözmek için bu yola koyuldum.

  • Peki, siz neden CHP’desiniz? Yenileşmeden bahsediyorsunuz, ‘Yeni CHP’ nedir?

Kitle siyaseti yapan partiler içinde Cumhuriyet Halk Partisi, benim için Türkiye’de siyaset yapılacak yegâne partidir. Hem dünyaya bakışım hem de Türkiye’nin sorunlarına getirdiği çözüm önerileriyle Cumhuriyet Halk Partisi siyaset yapabileceğim tek partidir. Yeni CHP konusuna gelecek olursak, hayatta hiçbir şey aynı kalmaz sürekli yenileşme gerektirir, benim anladığım odur. Statik olan hiçbir şey kalıcı olmaz. Örgüt, parti, dernek vs. ne olur olsun her kurum yenileşmek zorundadır.

  • Ekşi Sözlük’te Adalar Belediyesi için “HDP güçlü bir aday çıkardı, CHP de elitist olduğu için çok oy olamaz ve AKP kazanır” yorumu var. Bu yorum hakkında ne düşünüyorsunuz?

Benim sekiz aylık aday adaylığı sürecinde, adanın neredeyse tüm esnafıyla görüşmelerim oldu. Ben hiç böyle bir şey fark etmedim. İnsanlar, sorunlarını anlatmak istiyor. İktidar partisinin içinde bulunduğu yolsuzluk batağından, dış politikadaki fahiş hatalarından dolayı hiçbir şekilde Adalar’da şansının olmayacağı görüşündeyim. CHP’nin de elitist olduğu kanaatinde değilim. CHP’nin genel başkanı elit bir kökenden gelmiyor, CHP’nin merkez yönetim kurulunda hiç kimsenin elit bir kökeni yoktur.

  • Geçen sekiz ay boyunca adaları gezdiğinizden bahsettiniz. Adalıların sorunları ne?

Adalar’ın çok fazla sorunu var, bunları tek tek sıraladığınızda biri diğerinden daha önemsiz gibi düşünülmemeli, aslında sorunlar yumağıdır bu. En büyük sorun ilgisizliktir, bunun dışında ekonomiktir ama ulaşım ve sağlık konusundaki sıkıntılar günlük hayatı birebir etkiliyor. İşsizlik, üretimsizlik, eğitim de sıkıntılı konular arasında.

  • İlgisizlik derken neyi kastettiniz?

İlgisizlik iktidar partisinden kaynaklanıyor. Adaları rant alanına çevirmek dışında iktidarın Adalar’a bir ilgisi yok. Adayı tarihi, kültürel ve ekolojik değerleriyle düşünüp ona göre politikalar geliştirmek gerekiyor. İktidarın ‘çılgın proje’lerine adaları da dahil etmek istediği izlenimini alıyoruz. Özellikle Sivriada ve Yassıada bu anlamda örnektir. Adalar’a proje yaparken öncelikle akıl, bilim, hukuk ve her şeyden önce ada halkının isteklerini göz önünde bulundurmak gerekir. Çılgın projelerin Adalar’da yeri olmamalıdır.

Adalar’da yoğun bir azınlık nüfus yaşamakta. Onlarla yaptığınız görüşmelerde size hangi sorunları ilettiler?

Azınlıkların en yoğun yaşadığı ada Kınalıada. Bu ada diğer adalardan daha farklı bir yapıda, kışın 500’e yakın kişi yaşarken yazın nüfusu çok fazla oluyor. Kınalıada’nın sahillerinde problemler var. Sahiller işgal edilmiş bir vaziyette, ada insanı denize girecek yer bulamıyor. Düşünün denizin ortasında, adada yaşıyorsunuz, denize girecek yer bulamıyorsunuz. Denize girebilmesi için mutlaka şezlongculara ödeme yapması lazım. Bu çelişkidir, ada insanına denize gireceği noktalar tahsis edilmelidir, bu ücretsiz veya çok cüzi ücretler karşılığında olmalıdır. Kınalıada’daki yerleşim itibariyle bu şezlonglar büyük sorunlar yaratıyor. Dışarıdan gelen insanlar, tuvalet ihtiyacı için evleri zorlamaya başlıyorlar. Bunlar büyük sorunlar. Öte yandan temizlik de Adalar’da büyük sorun yaratıyor. Günümüz belediyeciliğinde böyle sorunların yaşanmaması lazım. Ada içi ulaşım Kınalıada’da sorun yaratıyor, malum orada hiç fayton da yok. Belediye tahsis ettiği bir araçla insanlar yukarılara çıkacaklar. Kıyıya dik inen yollar ve onları paralel kesen yollar var. Bunlarla ilgili projeler geliştiriyoruz tabii ama açıklamak için henüz erken.

  • Sizin projeleriniz ne? Adalılar neden size oy versin?

Adaların öncelikle nazım imar planına ihtiyacı var. Yapılan 5 binlik nazım imar planı var ve bu önemli ölçüde revize edilmeye muhtaç. Uygulama imar planının ardından bir bölü binlik çalışmaları var. Ne derece ona uygun tam bilemiyoruz henüz yapılmış değil. Adalar’ın ulaşım sorununu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle çözmek gerekiyor. Vapur seferlerinin artırılması ve adanın 12 ay yaşanır bir hale getirilmesi lazım. Adalar’da ekonominin canlandırılması gerekmekte. Bu anlamda sağlık tesislerinin iyileştirilmesi lazım. Sağlık sorunları nedeniyle adayı terk etmek zorunda kalan insanlar var. İstanbul’un nüfusu her geçen yıl artarken, Adalar’ın nüfusu azalıyor. Anakaraya 20 dakika uzaklıktaki bu adalar dizisi sadece bu sorunlardan dolayı nüfus kaybediyor. Bu büyük bir çelişki, bu çelişkinin nedeni bu tür problemlerdir.

  • Geçen yaz kaza sonucu kolu kesilen Ali Mert Baltacı, adada gece doktor olmadığı için kan kaybı nedeniyle yoğun bakımda yaşam savaşı verdi…

Evet, Heybeliada’da genç bir arkadaşımız geçen yaz yaralandı. İnsan kolu kesildi diye ölür mü veya komaya girer mi? Bu çok düşündürücü bir olay. Heybeliada’ya bir sağlık ocağı açılmıştı ama iktidar partisi oraya herhangi bir doktor ve sağlık personeli tahsis etmedi. Bu yaralanan arkadaşımız da anakaraya zamanında ulaştırılamaması nedeniyle böyle trajik bir durum yaşandı. Bu sağlık probleminin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.

  • Peki, siz belediye başkanı olursanız iktidarda yine aynı parti olacak. Siz nasıl bir çözüm öneriyorsunuz?

İktidarın sağlık politikası çok ilginç, performans kriteri getiriyor. Sağlık, serbest piyasasının tamamen uygulanacağı bir alan değil. Bu politikadan dolayı Adalar doktorsuz. “Adada nüfus az, hasta az, dolayısıyla doktorlar yeteri kadar performans gösteremez. Bunun için doktor göndermiyoruz” anlayışı olmaması gerekir. Ben seçilince de iktidar partisi görevde olacak ama bu politikaların da ortadan kaldırılması için biz belediyelerle işe başlayacağız. Acil çözüm elbette bulunabilir, Büyükşehir Belediyesi ile bunlara çözüm bulacağız. İstanbul’u da alacağız zaten, bunda çok iddialıyız. Hükümetin sağlık politikalarına rağmen birtakım çözümler bulacağız. Sağlık tesisleri kuracağız ve ada halkına bu hizmeti sağlayacağız.

  • Deniz ambulans filosu oluşturmak da bu çözümün parçası olabilir mi?

Elbette. Sağlık Bakanlığı’nın Adalar’a tesis ettiği bir deniz ambulansı var. Yazın yaşanan kazadan dolayı bir ambulans daha tahsis edildi. Her adaya ambulans tahsis etmek çözüm değil, yani birinin eli kesildiğinde tedavi için illa ki anakaraya mı gitmesi gerekecek? Büyükada’daki hastanede 30 yıl önce genel cerrahi anlamında birçok müdahale yapılabiliyordu, fıtık ve mide ameliyatı da yapılabiliyordu ama bugün bu hastane de kan tahlili dahi yapılamıyor. Hastanenin yenilenmesi konusunda ödenek çıkmış İl Özel İdaresi’nden ama “Durun! Biz belediyeyi alalım sonra ödeme yaparsınız” gibi bir yaklaşım var, bu insani bir yaklaşım değil.

  • Heybeliada Ruhban Okulu verilen tüm sözlere rağmen halen kapalı. Açılması için katkı sunar mısınız?

Ruhban Okulu sadece Hıristiyanlar için değil, dünya tarihi için çok önemli olduğunu düşünüyorum. İnsanlığın ortak mirası olan Ruhban Okulu için bazı girişimler var. Okul için hem büyükşehir hem de ilçe belediyesi olarak elimizden geleni yapacağız. Ruhban Okulu konusunda hükümetin ikircikli bir politikası var ama biz okulun koşulsuz bir şekilde hemen açılmasını istiyoruz. “İnsanlar inançlarını özgürce yaşasın” demek yetmiyor, bunun önünü açmak lazım.  

  • HDP’nin Adalar’da kazanma potansiyeli olan bir aday göstermesinin CHP’yi zorlayacağı ve AKP’nin de bu durumda kazanma ihtimalinin olduğu yorumları yapılıyor. Böyle bir şey mümkün mü sizce?

Adalar’da iddialı olan iki parti CHP ve AKP’dir. Ben AKP’nin Adalar’da seçim alabileceğini düşünmüyorum. Böyle dememin nedeni şu: 1984 yılında kurulan Adalar Belediyesi 25 yıl boyunca Anavatan Partisi çizgisinde yönetildi. Bunun nedeni kendine özgün koşullardandı. Şu an AKP’nin adayı olan Coşkun Özden de hiç AKP’den seçim kazanamadı, Anavatan Partisi’nden kazandı. Ada insanının AKP’ye seçim kazandıracağını düşünmüyorum.

Kategoriler

Güncel Gündem