Sanasaryan’da sona doğru

Türkiye Ermeni toplumunun devlet tarafından gasp edilen en önemli mülklerinden biri olan Sanasaryan Han’la ilgili hukuk mücadelesinde sona yaklaşıldı. Türkiye Ermenileri Patrikliği’nin Sanasaryan Han’ın iadesi için yaklaşık iki yıl önce açtığı davada, mahkeme, tarafların esas hakkındaki mütalaalarını hazırlamalarını istedi.

 

UYGAR GÜLTEKİN
uygargultekin@agos.com.tr

Türkiye Ermeni toplumunun devlet tarafından gasp edilen en önemli mülklerinden biri olan Sanasaryan Han’la ilgili hukuk mücadelesinde sona yaklaşıldı. Türkiye Ermenileri Patrikliği’nin Sanasaryan Han’ın iadesi için yaklaşık iki yıl önce açtığı davada, mahkeme, tarafların esas hakkındaki mütalaalarını hazırlamalarını istedi.

22 Nisan Salı günü İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davaya Patriklik avukatlarından Ferhat Polat ile Hazine ve Vakıflar Genel Müdürlüğü avukatları katıldı. Sanasaryan Han, büyükşehirlerdeki il özel idarelerinin kapatılmasının ardından Hazine’ye devredildiği için, davaya Hazine avukatları katıldı.

Duruşmada, Hazine avukatları, mahkemeye gönderilen bilirkişi raporu hakkında görüş bildirdi. Hazine avukatlarının mahkemeye yazılı olarak sunduğu görüşte, Sanasaryan Vakfı’nın mazbut bir vakıf olduğu ve idareye tescilli olduğu belirtilerek, Türkiye Ermenileri Patrikliği’nin dava açma yetkisi olmadığı iddia edildi.

Hazine avukatları, Sanasaryan Han’la ilgili işlemler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yargı yetkisi tanınmadan önce kesinleştiği için, bu konuda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına dayanılarak hak talep edilemeyeceğini savundu ve mahkemeden yeniden Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne bağlı bilirkişi tayin edilmesini istedi. Hazine avukatları, ayrıca, bilirkişi raporu dikkate alınmaksızın davanın reddedilmesini talep etti.

Mahkeme, yeni bilirkişi atanması yönündeki talebi reddederek, tarafların esas hakkındaki mütalaalarını hazırlamaları için davayı Temmuz ayına erteledi.

‘Sanasaryan tartışmasız olarak Patrikhane’nindir’

Türkiye Ermenileri Patrikliği, davada esas hakkındaki görüşlerini mahkemeye iletti. Patrikhane avukatları tarafından verilen dilekçede, Sansaryan Vakfı’nın mütevellisinin Ermeni Patrikhanesi olduğu, tasarrufta bulunma yetkisinin de Patrikhane’de olduğu belirtildi.

Patrikhane’nin savunmasında şu noktalar vurgulandı:

* Sanasaryan Vakfı’nın vakfiyesine göre, Ermeni Patriği, vakfın mütevellisidir. Ermeni Patriği’nin, vakfın mütevellisi olduğu hususunda tartışma yoktur. Sanasaryan Vakfı, özellikle vakfiyesi olması hasebiyle, tüzel kişiliğe sahiptir.

* Danıştay, emsal kararlarında, cemaat vakıflarının mazbut vakıf olduğu yönündeki kararın hukuka aykırı olduğuna hükmetmiştir. Dolayısıyla, Sanasaryan Vakfı’nın mazbut vakıf sayılmasına ilişkin bu gerekçenin hukuka uygun olmadığı tartışmasızdır. Bilirkişi raporunda da vakfın mazbut vakıf sayılmasının yerinde olmadığı belirtilmiştir.

* Sanasaryan Vakfı’nı mazbut vakıf olarak gösteren kararlar, kanuna açıkça aykırıdır.

* Sebeple Tapu Komisyonu’nun 15.08.1951 tarihli kararı sonucunda taşınmazın davalı İl Özel İdaresi adına yapılan tescili, haksız bir karardır.

Hukuki mücadele sürerken ihaleye çıktı

Sanasaryan Han, 1895’te Mıgırdiç Ağa Sanasaryan tarafından mimar Hovsep Aznavur’a yaptırıldı. Vakfın tapu kaydında “Vakıf olarak mütevellisi Ermeni Patrikhanesi tasarrufundadır” deniyor. 1915’te Osmanlı Devleti tarafından gasp edilen mülkün bu durumu 1920’ye kadar sürdü. Aynı yıl yapılan düzenlemeyle, Patikhane’ye hanın gelirlerini kullanma yetkisi verildi. 1928’de, İstanbul Valiliği tarafından, bu kez de hanın gelirlerine el kondu. Dönemin patriği Naroyan, haksızlığa karşı dava açtı ve davayı kazandı. Ancak 1935’te İstanbul Valiliği yeniden dava açarak Sanasaryan Han’a el koydu. Vakfılar Genel Müdürlüğü’nün himayesinde olan han, uzun yıllar İstanbul Emniyet Müdürlüğü olarak, darbe döneminde de işkencehane olarak kullanıldı. Odalarının küçüklüğü nedeniyle ‘tabutluk’ olarak adlandırıldı. Aralarında Nâzım Hikmet, Ece Ayhan, Aziz Nesin, TKP üyesi Dr. Hayk Açıkgöz, Jak ve Vartan İhmalyan, Aram Pehlivanyan, Abdullah Türkeş ve Nihal Atsız’ın da olduğu pek çok kişi, Sanasaryan tabutluklarında işkenceden geçirildi. Sanasaryan Han daha sonra bir dönem adliye binası olarak kullanıldı.

Türkiye Ermenileri Patrikliği, Sanasaryan Han için yaklaşık iki yıl önce mahkemeye başvurdu. Dava süreci devam ederken, Vakıflar Genel Müdürlüğü, 18 Temmuz 2013’te hanı ihaleye çıkararak kiraya verdi.