Adli tıp Aktar'ı haklı çıkardı: Diyarbakır'daki kemikler 100 yıllık

Diyarbakır İçkale'de restorasyon çalışmaları sırasında kemiklere rastlanılmış ve 12 Ocak'ta kemiklerin bulunduğu bölgede faili meçhul mağdurlarının bulunabileceği düşünülerek adli araştırmalar başlatılmıştı. Adli Tıp Kurumu'ndan bugün yapılan açıklamada bulunan kemiklerin 100 yıl öncesine ait olabileceği belirtildi. Bu gelişme Ayhan Aktar'ın 7 Şubat'ta Taraf gazetesinde kaleme aldığı yazısını akıllara getirdi.

Diyarbakır İçkale'de, 90'lı yıllarda JİTEM'in kullandığı eski cezaevinde yapılan restorasyon çalışması sırasında kemiklere rastlanılması sonucunda Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı olaya el koymuş ve 90'ların faili meçhul kurbanlarına ait olduğu düşünülen kemikler toprak örnekleri ile birlikte açılan soruşturma kapsamında Adli Tıp Kurumu'na gönderilmişti. Adli Tıp Kurumu'nda yapılan inceleme sonucunda; kemiklerde ölüm sebebini açıklayabilecek herhangi bir bulgu saptanmadığı, bazı kemiklerin en az 100 yıllık olduğu, kemik parçaları içinde farklı hayvanlara ait çok sayıda kemik ve diş örneği de bulunduğu tespit edildi.

Ayhan Aktar'ın 7 Şubat'ta Taraf gazetesinde kaleme aldığı yazısını akıllara getiren bu gelişme Fransa'da soykırımları inkarı suç sayan yasasının Anayasa Konseyi'nde iptal etmesinin hemen öncesinde belli oldu.

Aktar'ın '1915: Kötülüğün arkeolojisi' başlıklı yazısında Diyarbakır İçkale’de yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkan kafatası ve kemiklerin, 1915 yılı bahar aylarında İçkale’deki hapishaneye tıkılan ve “ihtilal planlarını” itiraf etsinler diye işkencede can veren Ermenilere ait olabileceğini belirtilmişti. Adli Tıp Kurumu tarafından bir anlamda onaylanan ve tarihi verilerle zenginleştirilmiş Ayhan Aktar'ın ilgili makalesini linke tıklayarak okuyabilirsiniz.  

Kemikler 100 yıldır toprak altında

Ntvmsnbc'de yer alan habere göre kurumdan yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi:

'Minerolojik incelemede; kazı yapılan bölgeden alınan toprak örneklerinde mineral parajenez belirlenmiş olup, örneklerde kil oranlarının az olduğu, bölge litolojisi incelendiğinde temelde bulunan ofiolit kayaç kütlelerinin ayrışması ile toprak malzemesinin oluştuğunun belirlendiği, kemiklerde ölüm sebebini açıklayabilecek herhangi bir bulgu saptanmadığı, bütünlüğü bozulmamış kemik dokuları üzerinde herhangi bir ateşli silah, kesici delici/kesici ezici alet veya herhangi bir patlayıcı ile oluşması muhtemel lezyon görülmediği, mevcut kemiklerde en az 100 yıl toprak altında gömülü kalmaya bağlı morfolojik değişimler tespit edildiği, kemikler çok uzun süre gömülü kalmaya bağlı olarak bütünlüğünü kaybetmiş, küçük kemik parçaları halinde olduklarından, kaç kişiye ait oldukları ve ölenlerin cinsiyeti, yaşı vb. kimlik özelliklerinin morfolojik olarak tespit edilemediği, gönderilen kemik parçaları içinde farklı hayvanlara ait çok sayıda kemik ve diş örneği de bulunduğu, alınan diş örnekleri üzerinde moleküler genetik incelemenin devam ettiği, yapılan incelemenin tamamlanmasının ardından ek rapor şeklinde gönderileceği, kanaati raporlanarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.'