Agos'un arşivinden: Sanasaryan Varjaran’ın gasp edilen ‘yetim hakkı’

Agos'un arşivinden köşesinde bugün Sanasaryan Han var. Tarihi yarımadada butik otellerin yapılmasına olanak sağlayacak imar değişikliğini vesile bilerek 11 Temmuz 2014 yılında yayımlanmış bir Agos dosyasını tekrar yayımlıyoruz. Zakarya Mildanoğlu, vakfın Erzurum'da bulunan aynı isimli mülkünü, yani bir zamanların prestijli okulunu ve ardında görmezden gelinen o hem onur, hem acı dolu tarihi hatırlatıyor.

Sanasaryan Varjaran’ın gasp edilen ‘yetim hakkı’*

Halk arasında yanlışlıkla ‘Sansaryan’ olarak da telaffuz edilen İstanbul'daki Sanasaryan Han ve Erzurum'daki tarihi Sanasaryan Okulu binası farklı güncel gelişmelerle gündemde. Türkiye Ermeni toplumunun devlet tarafından gasp edilen en önemli mülklerinden biri olan 1895’te Mıgırdiç Ağa Sanasaryan tarafından mimar Hovsep Aznavur’a yaptırılan Sirkeci’deki Sanasaryan Han’la ilgili olarak açılan iade davası İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildi. Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından Türkiye Ermenileri Patrikhanesi, mahkemenin kararına Yargıtay’da itiraz edecek.

Sanasaryan Vakfı’nın İstanbul dışındaki en önemli taşınmazları arasında yer alan Erzurum’daki okul binası, 23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi’nin toplandığı yer olarak da biliniyor. Burada iki yıl önce başlatılan restorasyon çalışmaları tamamlandı. 1960’ta Atatürk ve Erzurum Kongresi Müzesi olarak hizmete giren bina, Erzurum Kongresi'nin 95. yıl dönümünde Milli Mücadele ve Kongre Müzesi adıyla ziyarete açılacak.

Bu vesileyle bir zamanların prestijli okulunu ve ardında görmezden gelinen o hem onur, hem acı dolu tarihi hatırlamak ve hatırlatmak istedik.

1901 tarihli Ermeni Milli Nizamnamesi Tedrisat Komisyonu’nun yayınladığı rapora göre, Erzurum Ermeni ruhani önderliğine bağlı olarak eğitim veren, 5 adeti vilayet merkezinde olmak üzere toplam 27 Ermeni okulu bulunuyordu. 3.134 kız ve erkek öğrenciye sahip olan bu okullarda  85 kadın ve erkek öğretmen görevliydi. Sanasaryan Varjaran (Sanasaryan Okulu) ise eğitim kalitesi ile bu okullar arasında ilk sırada yer almaktaydı. Sanasaryan Okulu, öğrencilerinin önemli bir kısmını Divriği, Diyarbakır, Ankara, Kars, Van, Eğin, Bayburt, Tokat, Tirebolu, Giresun, Malatya, Merzifon, Mutki, Çarşamba, Kıği, Ordu, Eleşkirt, Trabzon, Muş, Arapgir, Amasya, Bandırma, Halep gibi pek çok yerleşimden gelen Ermeni yetim ve fakir gençler oluşturuyordu.

Bütün bu sahip çıkışta ve başarıda en büyük pay sahibi de hiç şüphesiz okulun kurucusu Mıgırdiç Sanasaryan'dı.

Cephede ve eğitimde bir nefer: Mıgırdiç Sanasaryan

Mıgırdiç Sanasaryan

Sanasaryan ailesinin hikâyesi, bir dönemin tarihine de tanıklık eder. Osmanlı İmparatorluğunun zalimane uygulamaları sonucu yurtlarını terk ederek daha güvenli bölgelere yerleşen Ermeni ailelerden biri de Van yerlisi Sarkis Sanasaryan ve Vanlı ünlü tüccar Kevork Seyran'ın kızkardeşi olan eşi Mariam'dır. Tiflis'e yerleşen Sanasaryan ailesinin oğlu Mıgırdiç, 1881'de gözlerini dünyaya açar.

Mıgırdiç Sanasaryan semt okulundaki ilk eğitiminden sonra Tiflis'teki ünlü Nersesyan Okulu'na devam ederek mezun olur. Venedik'te Surp Ğazar Manastırı’ndaki eğitim kalitesinden haberdar olan Mıgırdiç, eğitimine devam etmek üzere Venedik'e doğru yola çıkar. Ancak babasının ölümü üzerine Venedik'e gitmekten vazgeçerek  Erzurum yakınlarından geri döner.

Genç yaşta Rus ordusuna giren Mıgırdiç, 1845'e kadar orduya hizmet eder. Bir iki savaşta hafif, son katıldığı çatışmada ise ciddi şekilde yaralanır. Gösterdiği cesaret ve kahramanlık nedeniyle madalyalarla, ayrıca kendisini tehlikeye atarak Rus askerlerini kurtardığı için yüklü bir miktar parayla ödüllendirilir. Astsubay derecesine kadar yükseldikten sonra 1845'te askerlik hizmetini bırakır.

Rus hükümeti  tüm subaylarına gösterdiği kadirşinaslığı Sanasaryan'dan da esirgemedi. Böylelikle 23 yaşındaki Sanasaryan tam ve yüksek yetkilerle donatılmış, yüksek maaşlı bir devlet görevine getirildi.

Tiflis'ten göç ederek Petersburg'a yerleşen Mıgırdiç Sanasaryan, babasından devraldığı müteşebbis ruhla Rus kapitalizminin kapılarını araladı. Kafkas Mercury Gemi Şirketi'nin hisselerinin önemli bir kısmını satın aldı. Diğer hisse sahipleriyle girdiği insani ilişkiler onu şirketin yönetim kurulu başkanlığına kadar yükseltti. Şirket 1889'da Sanasaryan'ın 25. yıl jübilesini yaparak gemilerden birine Mıgırdiç Sanasaryan adını verdi.

Sanasaryan yaşamı boyunca ticari faaliyetleri ile önemli bir zenginliğe kavuştu ve varlığının önemli bir kısmını hayır işlerine vakfetti. Petersburg'daki evi, Ermeni ve Gürcü öğrenciler için bir sığınak oldu.

Gençliğinde eğitime susamış olan Mıgırdiç Sanasaryan, Ermeni toplumunun eğitim hayatını faaliyetlerinin ilk sırasına yerleştirdi ve maddi yardım talep eden hiçbir öğrenciyi geri çevirmedi.

Petersburg'da ilerici kişilerle temasa geçerek Rus eğitim sistemini ve Avrupa eğitim hayatındaki güncel gelişmeleri Batı Ermenistan'da yaygınlaştırmayı hedefledi. İstanbul gibi Avrupa'ya yakın Ermeni yerleşimlerinin tiyatro, edebiyat, müzik  gibi olanaklarını eğitim seviyesi düşük taşraya taşımayı istiyordu. Bu ve benzeri nedenlerle Batı Ermenistan'da  Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı bir merkezde okul açmak için çalıştı.

Sanasaryan Okulu 

Erzurum'da Ermeni eğitim hayatı

19. yüzyıl ilk çeyreğinde Erzurum'da yoğun bir aydınlanma dönemi başlamıştı. Katolik ve Protestan misyonerlik örgütlenmeleri yatılı, gündüzlü ve ücretsiz olan pek çok nitelikli okul açmıştı. Ermeniler de bu aydınlanma dönemine kayıtsız kalamadı.

Erzurum'da ilk Ermeni okulu, 1811'de ruhani önder Garabed Pakraduni döneminde Mayr Varjaran adıyla açıldı.

1860'da Erzurumlu büyük zengin Der-Azaryan'ın katkılarıyla Erzurum Çaykara Mahallesi’nde anaokulu da olan bir karma okul eğitime başladı.

1865'te ise şehrin ünlü hayırseveri Hagop Mısıryan, Mayr Varjaran'ı yıkarak yerine 8 odadan oluşan Ardzınyan Okulu’nu inşaa etti. Bu okulda 1882'ye kadar 600-650 öğrenci eğitim gördü.

1885'te hayırsever Ermeniler ve K. Zorapapelyan'ın çabalarıyla Mayr Varjaran'ın bitişiğinde Jarankavorats Okulu faaliyete geçti. 

Ermeni Milli Nizamnamesi'ne göre oluşan Erzurum Tedrisat Komisyonu, şehir halkının eğitim ve öğrenimdeki yüksek hevesini ve taleplerini görerek 6-7 yaşındaki çocukların da okula gitmeleri için bir girişimde bulunur. Şehrin ileri geleni ve büyük varlık sahibi Kevork Ağa Mısıryan'a müracaat edilir.  1889'da şehrin uç bölgesinde, bahçe içinde, çeşmeleri olan iki büyük odalı Mısıryan Okulu açılır. Okul ücretli ve ücretsiz öğrenci kabul eder. Okulda Ermenice, matematik, tarih, din,  coğrafya, resim, müzik dersleri verilir. 1898'de toplam 297 öğrenci eğitim görür.

Okulun öğretmen kadrosu 

Erzurum ruhani önderliği, şehrin ileri gelenlerini katkıda bulunmaları için ikna ederek, kızların eğitimi için şehrin Tarkhum Sokağı’nda Hripsimyants Kızlar Okulu'nu açar. Bu okulda 1870-71 ders yılında 291, 1882'de ise 400 kız öğrenci eğitim görür.

Aynı tarihlerde Mıgırdiç Efendi Ağabalyan tarafından 100 öğrencisi olan Ağabalyan semt okulu açılır.

1900-1901 tarihlerinde Erzurum merkezinde Ardzınyan, Mısıryan, Der-Azaryan, Ağabalyan ve Sanasaryan okullarında 71 öğretmen eşliğinde 1988 öğrenci eğitim görür. O dönemde misyoner ve devlet okullarında da 182 Ermeni öğrenci bulunur.

Sanasaryan'ın ana amacı, Batı Ermenistan'da Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı şehirlerin birinde bir ortaokul açarak, diğer şehirlerde hizmet verecek öğretmen, müdür ve okullarda mütevelli üyesi olacak, aynı zamanda ulusal bilinci korumak ve geliştirmek için çalışacak kişileri yetiştirmektir. Mıgırdiç Sanasaryan böyle bir okul açmadan önce kendi olanakları ile Kevork Apulyan, A. Simonyan, Hovsep Matadyan, Sarkis Soğigyan, Setrag Avedi Mantinyan, B. Telpyan, Apkar Hovhannisyan, V. Vartanyan gibi daha sonra Ermeni fikir hayatının temsilcileri olan bir grubu, geri dönmeleri koşuluyla Avrupa üniversitelerine gönderir.

Sanasaryan Okulu öğrencileri ve Mıgırdiç Sanasaryan tablosu önünde.

Okula özel vasiyetname

Sanasaryan açacağı okul için büyük bir parasal kaynak ayırdı, sürekliliği için de özel bir vasiyetname hazırladı. Ayrılan paranın bir kısmı açılacak okula gelir getirmesi için mülk alınması, diğer kısmını ise faizle Petersburg ya da Almanya'da bir bankaya yatırılması vasiyetnamenin temel taşını oluşturuyordu. Vasiyetname aynı zamanda okula bir kütüphane kurulması, önemli Ermeni edebi eserlerin satın alınması, Batı Ermenistan'a geri dönmeleri ve milletlerine hizmet etme koşuluyla başarılı öğrencilerin eğitimlerini Avrupa'da devam etmeleri için gelirlerin %10'unu, burs olarak verilmesini yer alır.

1880 sonlarında açılacak okulun yeri konusunda bir dizi öneri oluşur. Önce annesinin doğum yeri Van düşünülürken, orada Getronagan gibi önemli bir okulun varlığı dikkate alınarak Erzurum ruhani önderi Mağakya Ormanyan'ın da önerisi ile Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı Erzurum'da açılması kararlaştırılır.   

Eğitim için Avrupa'ya gönderilen gençler, sözlerine sadık kalarak geri döner ve taşradaki özellikle yetim ve fakir çocukları toplama işine girişirler.

Sanasaryan Okulu 1 Ekim 1881'de  İstanbul, Van ve Harput'tan pek çok temsilcinin katılımıyla Mağakya Ormanyan tarafından törenle açılır. Garabed Yezyan başkanlığında okulun idare heyeti, eğitim-öğretim ve ekonomik faaliyetleri yönetmek amacıyla, Ormanyan başkanlığında da bir tedrisat komisyonu oluşturulur. Tedrisat komisyonu üyeleri, aynı zamanda okulun müdürlük görevini de üstlenir ve eğitimden sorumlu olur.

Çağdaş ve farklı bir müfredat

Okulun ilk on yılında (1881-1891) eğitim süresi dokuz yıldır. Bu süreçte ilkokul eğitimi almayan çocuklar kabul edildiği için eğitime eşit düzeyde başlarlar.

Okul yatılı ve gündüzlü öğrenci kabul eder. Aynı zamanda önemli bir zanaat bölümü oluşturulur. Sanasaryan'ın vasiyeti üzerine, her yıl yatılı bölümde 30 kadar öğrenci ücretsiz eğitim görür. Eğitimin sevk ve idaresi için okulun içi tüzüğü hazırlanır.

Okulda din (kutsal tarih, Ermeni kilisesi tarihi), genel tarih, coğrafya (doğa, astronomi, ticaret), matematik (cebir, geometri, trigonometri, muhasebe), Ermenice (modern ve klasik), Osmanlıca, Osmanlı tarihi dersleri verilir. Ayrıca öğrencilerin güzel sanatlar, estetik alanda eğitimleri için de çizim, resim, nota bilgisi, uygulamalı müzik gibi dersler de verilir.

Eğitim alanında doğa bilimleri (biyoloji, botanik, madencilik) ve yabancı dil (Fransızca, Almanca) özel bir yer tutar.

Okulun ana ve yardımcı öğretmenleri vardı. Baş öğretmenleri Kevork Apulyan, H. Makatyan, Sarkis Soğigyan, B. Telpyan, Tavit Umigyan, Asdvadzadur Efendi Khaçadryan, Simon Ağabalyan gibi Avrupa'da yüksek eğitim almış, en az 2-3 yabancı dile hâkim, derin ve sağlam bilgiye sahip kişilerden oluşuyordu.

Mıgırdiç Sanasaryan eğitim kurumunun seviyesini yükseltmek için hiçbir fedakârlıktan kaçınmaz. Gerekli laboratuar ekipmanlarının, görsel ve örnek materyallerin alınmasını önemser. Bu sayede dersler daha ilgi çekici ve bütünsel olarak gerçekleşir.

Tüm bu gelişmelere rağmen okul henüz yeterli, eğitime uygun bir binaya sahip değildir. Kiralanan bir bina da eğitimin ikinci yılında yetersiz kalır ve 1882'de okul ruhani önderliğe taşınır. Ancak orası da yeterli olmaz.

Bu sorunu çözmek amacıyla 1883'te Sanasaryan, Erzurum'da geniş bir arazi satın alarak iki katlı okul inşaatı başlar. Ancak şehri hapishaneye çeviren hükümet, inşaatın yapılmasına izin vermez. Ormanyan ile mutabık kalan Mıgırdiç Sanasaryan, geniş bir araziye sahip olan Hripsimyan Okulu'nu yıllık 100 altın liraya kiralar ve hayırseverlerin yardımlarıyla okul inşaatı bu arazide gerçekleştirilir.         

İlerici zanaat eğitimi

Sanasaryan 1885'te  Tiflis Nersisyan Okulu müdürü ile birlikte Erzurum'a gelerek 15 gün boyunca verilen eğitimi, yıl sonu sınavlarını yerinde inceledi. Ertesi yıl ise Sanasaryan'ın Rus Ermenisi danışmanı Garabed Yezyan, Erzurum'a gelerek 20 gün boyunca pedagojik alandaki çalışmaları yerinde izledi. Bu ziyaretlerin her biri Sanasaryan Okulu’ndaki eğitim seviyesinin yükselmesine önemli katkılar sağladı.

Sanasaryan Okulu 1891-1892 
ve 1892-1893 Eğitim yılı raporu

Sanasaryan Okulu'ndaki zanaat bölümü henüz yeterli bir binaya sahip olmadıkları 1883'te gönüllü olarak eğitime başlamıştı. 1886'da demircilik (kilit yapımı) ve marangozluk (mobilya yapımı) bölümleri de faaliyete geçti. Zanaat bölümünü seçen öğrenciler Avrupa'dan satın alınan motor ve aletlerle günde bir iki saat, uzman öğretmeler eşliğinde eğitim görerek altı senede mezun olmak zorundaydı. Ancak ilk altı sene zarfında bu programla başarılı sonuçlar alınamayacağı görüldü. 1892-1893 ders yılında, zanaat bölümünün ana amacının gençlere bir zanaat öğretmek olduğu düşüncesinden yola çıkarak, bu bölüm temel eğitim bölümünden ayrıldı ve dört yılla sınırlandırıldı. Zanaat eğitimini teşvik etmek amacıyla eğitim süresince üretilen malların satışından elde edilen gelirin %25'inin mezun olduktan sonra öğrencilere verilmesi kararlaştırıldı.

1890-91'de Sanasaryan Okulu, 21 kişiden oluşan ilk mezunlarını verdi. 

Sanasaryan'ın 1890'da ölümünden sonra vâsi olarak görevlendirdiği Garabed Yezyan, 1892'de okulun ana tüzüğünü hazırlayarak İstanbul Ermeni Milli Yönetimi'ne teslim etti. Bu tüzüğe göre Sanasaryan Okulu İstanbul'da Ermeni Patriği başkanlığında oluşturulan mütevelli, Ermeni Milli Nizamnamesi'ne göre oluşan ve Erzurum ruhani önderi başkanlığında yerel mütevelli, üç kişiden oluşan okul müdürlüğü ve öğretmenler kurulu temsilcisinden oluşan bir heyet tarafından yönetilecekti.

Sanasaryan Okulu mezunlarının İstanbul'daki yüksek eğitim kurumlarına sınavsız, Avrupa üniversitelerine ise okul müdürlüğünün referansı ile yine sınavsız girme hakları vardı.

Sanasaryan Okulu ikinci on yılında (1891-1901) Alman orta öğretim sistemine ve programına uygun olarak faaliyette bulundu. Bu program çerçevesinde ilkokulu başka yerde tamamlayan öğrenciler de okula kabul edildi ve eğitim süresi dokuz yıldan yedi yıla çekildi.  

1894-1895 ders yılında ünlü Ermeni dil uzmanı Hraçya Acaryan, Sanasaryan Okulu'nda görev alarak okul kütüphanesinde yer alan el yazmalarının katalogunu hazırladı.

Valinin vicdanlı olması yetmedi

1890'lı yıllarda Anadolu'da gerçekleşen Ermeni katliamları, Erzurum'a sıçradı. Ancak okulda toplanan 750 kadar Ermeni bu katliam girişimini engelledi. Bu karşı koyuştan sonra Sanasaryan Okulu, hükümetin hışmından kurtulamadı. Baskı üzerine baskı görmeye başladı.

18 Haziran 1890’da Erzurum Vilayetinin yetkilileri, kentin Ermeni Katedrali ve Sanasaryan Okulu'nda silah üretildiği gerekçesiyle bir arama gerçekleştirmek istediler. Bu yaptırımın sonuçlarından endişe eden Erzurum’un on yıllık valisi Samih Paşa, Bâb-ı Âli’nin emirlerini uygulamayı reddetti. Ancak Yıldız Sarayı’ndan aldığı acil bir telgrafla boyun eğmek zorunda kaldı. İstanbul’dan gelen emrin uygulanışı esnasında, polis ve askerlerle birlikte olay yerinde olmayı şart koştu.

Aramalarda herhangi bir silah ya da mühimmata rastlanmadı. Ancak okulun pek çok eşyası tarumar edildi, kullanılmaz hale geldi. Dönemin Dışişleri Bakanı Said Paşa, batıda görevli bulunan Osmanlı büyükelçilerine bir telgraf yollayarak bu uygulamayı kınadı ve devlet yetkililerinin bu girişimi “yalan bir ihbar” üzerine bu girişimi gerekçelendirdiklerini ifade etti. Ancak olan olmuştu bir kere.

Sanasaryan öğrencileri yüzmede

Sanasaryan’ın kara yılları      

Sanasaryan Okulu, benzeri uygulamalardan bir daha uzak kalamaz. Eğitim için yurt dışından getirilen laboratuar aletlerinin gümrükten çekilmesinde zorluk üstüne zorluk yaşar. Sonunda baskıların artması karşısında tarihi okul, İstanbul Patrikliği Mütevelli Heyeti kararı ile 1912 yılında Sivas'a taşınır. Gel gör ki, kötü kaderden kaçmak mümkün olmaz. 1915'te okulun tüm öğrenci ve öğretmenleri katledilir. Sanasaryan Okulu tüm maddi varlığı ile yağmalanır. Okul binasına, kira getiren tarla, han, dükkân, değirmen, orman gibi akarlarına el konulur.

Resmi tarihçilerimiz 1919'da yapılan Erzurum Kongresi’nin Kavaf Mahallesi’nde “eski bir idadiye okulunda” yapıldığını açıklarlar. Bu binanın bir Ermeni okulu ya da Sanasaryan Okulu olduğu bilgisini ise nedense ağızlarına almazlar. Çünkü fakir ve yetim Ermeni öğrenciler için inşa edilmiş bu okulla yüzleşmekten korkarlar. Aslında olan şudur; “Yetim hakkı”nı kutsal belleyenler iki yüzlü davranarak bu hakkı gasp etmiş ve bu gasp üzerinden kurtuluş mücadelesini başlatmıştır.

Sanasaryan 1920-1921 döneminde Sanat Okulu, 1922-1923'te Sultani (lise), 1924 yılında da ilkokul olarak kullanıldı. Aynı yılın sonunda, çıkan bir yangınla ahşap bölümleri tamamen yandı. Erzurum ili özel idaresi, yanan okulun yerine, yeni bir okul yaptırarak 1926-1927 ders yılı başında Gazi İlkokulu adıyla hizmete açtı. Sanasaryan 1940'ta ise Atatürk Yapı Sanat Okulu olarak kullanılmaya başlandı.

Ama saklı tutulan tarihi hep uğuldadı durdu. O Ermeni yetimler bugün hâlâ gasp edilmiş haklarını bekler...


Sanasaryan’ın  kültür hazineleri

Sanasaryan Okulu müzik grubu

Sanasaryan Okulu sahip çıktığı kültür değerleri ve düzenlediği sosyal etkinliklerle de nam salmıştı. Okulun, bağışlardan oluşan 4.806 edebi eser yanında kendine ait 4.348 el yazması ve matbu kitaptan oluşan önemli bir kütüphanesi vardı. Günümüzde Ermenistan Mesrob Maşdots el yazmaları kütüphanesinde yer alan 986 tarihli, deri üzerine yazılı 234 sayfalık Sanasaryan İncili bu okuldan yola çıkarak Ermenistan'a ulaştı.

İnsan ve hayvan iskeletlerinden oluşan bölümün yanında kurutulmuş bitkiler, Erzurum Ovası'ndan yakalanan vahşi hayvan ve kuş türleri, Japon ve Çin el sanatlarına ait örnekler ve eski paralar, okul müzesinin ana bölümlerini oluşturuyordu.

Sanasaryan Okulu’na farklı şehirlerden gelen öğrencilerin kendilerine ait eğitim, tiyatro, müzik dernekleri vardı.

Ünlü şarkıcı Armenag Şahmuratyan, Sanasaryan Okulu'nda müzik öğretmenliği yaparak çoksesli bir koro oluşturdu. Öğrencilerden oluşan ve tüm vilayette ünlenen tiyatro grubu ise 1900'da Hagop Baronyan'ın ünlü eseri 'Kibarlığın Zararları'nı 800 kişi önünde sergiledi.

Okul öğrencileri 1910-1911 arasında Sird (Yürek) adlı bir de dergi yayınladılar.

Sanasaryan’ın ünlü mezunları

Vartkes Serengülyan

Vartkes Serengülyan

Hovannes veya Gisak olarak da adlandırılan Vartkes Serengülyan, 1871'de Erzurum’da  doğdu. Ardzınyan ve Sanasaryan okullarında öğrenim gördü. 1880 yılı sonlarında Erzurum'da  düzenlediği bir gösteri esnasında yakalanıp tutuklandı. 1892’de serbest bırakıldıktan sonra İstanbul, Bulgaristan, Rusya, Tiflis, Aleksandropol ve Kars’ta devrimci faaliyetlerde bulundu. Armenagan ve Taşnaktsutyun partisi ile işbirliği içinde siyaset yaptı.

1901'de tekrar tutuklanıp 101 yıla mahkûm oldu, 1908’de II. Meşrutiyet'in ilanı ile serbest bırakıldı ve ardından Osmanlı Meclisi'ne Erzurum mebusu seçildi.

1915'te sürüldüğü Urfa’nın Karaköprü semtinde, Krikor Zohrab ile birlikte işkence edilerek öldürüldü.

Aram Aramyan (Tatul)

1870'te Erzurum'da doğdu. Ardzınyan ve Sanasaryan okullarında eğitim gördü. Sasun bölgesinin ilk Taşnaksutyun lideri oldu. 1899'da devrimci faaliyetlerinden dolayı tutuklanarak 29 yaşında Erzurum'da idam sehpasına çıkarıldı.

 Armen Garo (Karekin Pastırmacıyan)

Armen Garo

1872'de Erzurum'da doğdu. 1891'de Sanasaryan Okulu'ndan mezun oldu. 1894'te tarımla ilgili eğitim almak üzere Fransa'ya gitti. Mezun olduktan sonra Erzurum'a  döndü.

1908 ve 1912'de, Erzurum'dan Osmanlı Meclisi'ne mebus seçildi; İttihat ve Terakki Cemiyeti'yle işbirliği yaptı. Ermeni Devrimci Federasyonu'nun liderlerinden biri oldu. 1896'da Osmanlı Bankası'nın işgalini yönetti.

1918'de yeni kurulan Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti'nin ABD elçiliğini yaptı. 1923'te Cenevre'de öldü.

Sarkis Khaçaduryan

1886'da Malatya'da doğdu. 1911'de Sanasaryan Okulu'nda öğrenimini tamamlayarak 1914’te Roma Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun oldu. 1915 kırımından kurtularak Ermenistan'a yerleşti. Doğa resimleriyle ünlendi. 'Ararat Dağı' tanınmış eserleri arasında yer almaktadır. 1947'de Paris'te öldü.

Vartan Makhokhyan

1869'da Trabzon'da doğdu. Buradaki ilköğreniminden sonra Sanasaryan Okuluna devam ederek mezun oldu. 1891'de Berlin Güzel Sanatlar Akademisi'nde dönemin tanınmış ressamları ile çalıştı ve deniz resimleri ile ünlendi. 1937'de Erivan'da öldü.

Kaynakça:

1. Sanasaryan Okulu 1891-1892 ve 1892-1893 Eğitim Yılı Raporu. 1894 İstanbul.Ü
2. Sanasaryan Okulu Dört Yıllık Raporu (1906-1910). 1911 İstanbul
3. Miroğlu, Armaveni İstanbul Sanasaryan Hanı. Hantes Amsorya (Aylık Mecmua) dergisi. Viyana, 2011, s. 551-560
4. Boğosyan S.V. Erzurum Okullar Tarihi. Sosyal Bilimler Habercisi dergisi. Erivan 1992, s. 67-74

* 11 Temmuz 2014 yılında Agos Gazetesi'nden yayımlanmıştır. 



Yazar Hakkında