Soy kodu uygulaması yine mahkemelik oldu

Milli Eğitim Bakanlığı’nın gayrimüslim okullarına öğrenci kaydı için esas aldığı soy kodu uygulaması bir kez daha mahkemelik oldu.

Geçtiğimiz ay bir Ermeni anaokuluna kayıt olan 5 yaşındaki bir öğrenci için İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü “Öğrenci hakkında yapılan araştırma sonucunda, soyunun Ermeni olmadığı anlaşıldığından, asli kaydının yapılmasının uygun görülmediği” gerekçesiyle kaydının silinmesini istemişti.  Öğrencinin velisi de kendisi de Ermeni Patrikhanesi tarafından vaftizli olmasına rağmen kayda izin verilmemesi tepki yaratmıştı. Bu gelişmenin adından öğrencinin velisi uygulamaya karşı mahkemeye başvurdu. 

Ailenin avukatı İsmail Cem Halavurt, İstanbul İdare Mahkemesi’ne başvuruda bulunarak işlemin yürütmesinin durdurulmasını istedi.  Avukat Halavurt dava dilekçesinde, söz konusu uygulamanın, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmeleri ve Anayasa’ya aykırı olduğuna dikkat çekerek, daha önce benzer bir uygulama için mahkemelerin verdiği kararlara dikkat çekti.  

Uygulamanın hukuki dayanağı yok

Dilekçede, “İdare verdiği kararı 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları kanunun 5. Maddesine dayandırmıştır. Bu kanuna göre azınlık mensubu olan şahısların azınlık vakıflarında okuyabileceği belirtilmiştir. Ancak 5580 sayılı kanun azınlıkların ne şekilde tespit edileceğine dair herhangi bir norm ihdas etmiş değildir.  Kişilerin soyunun belirlenmesinde soy kodunun esas alınmasına ilişkin uygulama, idarenin tek taraflı bir işlemi olup, herhangi bir hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Yasadışı bir uygulama ile oluşturulan kayıtlar esas alınarak insanların eğitim kurumlarından yararlanma haklarının kısıtlanması hukuken mümkün değildir ” ifadesine yer verildi.

Dilekçede, Bakanlığı uygulamasının hukuka aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği istendi.

Mahkeme dur demişti

Milli Eğitim Bakanlığı, 2013 yılında benzer durumda olan bir öğrencinin kaydına izin vermemişti.  Bakanlığın uygulamasında karşı İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014 Haziran ayında verdiği kararda,  İnsan Hakları Sözleşmesinin, Ek 1 Sayılı Protokolün 2. Maddesine atıf yaparak, “‘Kimse öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Devlet, eğitim ve öğretim alanında üstleneceği görevlerin yapılmasında, ana babaların bu eğitim ve öğretimi kendi dinsel ve felsefi inanç ve düşüncelerine göre sağlamak hakkına saygı gösterecektir’ hükmü getirilmiştir. Anayasa’nın 42. Maddesinde de kimsenin eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı belirtilmiştir” kararını vermişti.

İstanbul 7. İdare Mahkemesi de kararında, Türkiye Ermenileri Patrikliğinin vermiş olduğu vaftiz belgesinin Ermeni okullarına kayıt için yeterli olduğuna karar vermişti. 



Yazar Hakkında

1985 doğumlu. Güncel politika, insan hakları, azınlık mülkleri ve Kürt meselesi üzerine haberler yapıyor. Musa Anter Gazetecilik Ödülleri 2008 yılı en iyi haber ödülü sahibi.