Recai Birgün: 'Bugünlerin yaşanacağını bilseydim elimde kamerayla gezerdim'

Ergenekon davasının bugün görülen duruşmasında, Bülent Ecevit'in koruma amiri Recai Birgün'ün dinlenmesine devam edildi. Mehmet Haberal'ın, 'tanığın sürekli duyumları aktardığı'na dikkat çekmesi üzerine Birgün, 'Bugünlerin yaşanacağını bilseydim elimde kamerayla gezer bütün süreci kameraya alırdım' diye cevap verdi.

İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen 61'i tutuklu 256 sanıklı Ergenekon Davası'nın 186.duruşması başladı.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan, emekli Tuğgeneral Veli Küçük,emekli Albay Dursun Çiçek, İbrahim Şahin, İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Danıştay Saldırısı dosyası sanığı Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 37 tutuklu sanık hazır bulundu.

Başbuğ duruşmaya katılmadı

Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hasan Iğsız ve emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün de aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanık ile duruşmalardan men cezası verilen tutuklu sanıklar Hikmet Çiçek, Osman Yıldırım, Mehmet Zekeriya Öztürk duruşmaya katılmadı.

Duruşmada, Odatv Davası'nın tutuklu bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük de hazır bulundu.

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanık Recai Birgün'ün dinlenmesine devam edeceğini belirtti. Dün dava kapsamında tanık olarak ifade veren Başbakan Bülent Ecevit'in eski koruma amiri ve eski DSP Milletvekili Recai Birgün avukatların sorularını yanıtladı. 

'Tanığı yargılamıyoruz'

Tutuklu sanık Mehmet Haberal'ın avukatı Dilek Helvacı'nın, 'Rahşan hanım, sizin için Bülent Ecevit'in ilkeli siyaset anlaşına aykırı davrandığınızı söylüyor' ifadesi üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, 'Başkalarının görüşlerinden soru soramazsınız. Tanığı yargılamıyoruz. Bu kabul edilemez. Sorularınız tanığın düşüncelerini sorgular vaziyette' diyerek avukatı uyardı. Mahkeme Başkanı Özese, avukat Helvacı'nın bazı sorularını görüş ve kanaate dayandığı gerekçesiyle sorulmasına izin vermedi.

'Haberal beni telefonla aradı'

Avukat Helvacı tanığın yaptığı açıklamalarda çelişkiler olduğunu söyledi.

Tanık Birgün, 'Bende bir çelişki yok. Gördüklerimi anlatıyorum. Neyi gördüm, neyi duydum anlatmaya çalışıyorum. Bunların gerçek olduğuna inanıyorum' diye konuştu.

Sanıkları suçlamadığını söyleyen tanık Birgün, 'O dönemde bir yapılanma olduğunu düşünüyorum. O yapılanma bu mu bilmiyorum' dedi. Avukat Helvacı'nın, 'Bülent Ecevit hakkında işgörümezlik raporu verileceği bir duyum mu, yoksa size hastaneden arayarak kati raporu için çağırdılar mı?' diye sordu. Tanık Birgün, 'Haberal beni telefonla aradı. Son bir kontrole gelmemizi istedi. 'Kati rapor tabirini kullandı mı' tam olarak hatırlamıyorum' diye cevap verdi.

'Bilseydim bütün süreci kameraya alırdım'

Avukatlarının ardından tutuklu sanık Mehmet Habaral'a söz verildi. Haberal, 'Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı Bülent Ecevit'i tedavi etmemizin ardından sağlığına kavuştu. Bunun için gurur duydum. Hala da duyuyorum' diyerek sözlerine başladı. Bülent Ecevit'in rahatsız olduğu dönemde muhatabının tanık Recai Birgün olmadığını söyleyen Haberal, 'Ben o dönemde Rahşan ve Bülent Ecevit ile muhatap oluyordum. Tanık benim kendisini cep telefonundan aradığımı söyledi. Telefonda benim 'Sayın Başbakan, Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne gelmeli' dediğimi iddia etti. Acaba ne zaman aradım tarih verebilir mi, elinde belgesi var mı?' diye sordu. Tanık Recai Birgün ise tarihi hatırlamadığını elinde ise belgesi olmadığını dile getirdi. Haberal'ın 'Bülent Ecevit'in hastanede 8 ay tedavi edilmesi gerektiğini size kim söyledi? Elinizde belgeniz var mı?' sorusuna tanık Recai Birgün, 'Sohbet arasında bize söylendi. Benim, Rahşan Hanım, Turgut Zileli ve sizin de bulunduğunuz ortamda konuşuldu. Rahşan Hanım hastanede kalmayı kabul etmedi. Konuya ilişkin elimde bir belge yok. Söylenenlerden başka. Bugünlerin yaşanacağını bilseydim elimde kamerayla gezer bütün süreci kameraya alırdım' diye cevap verdi.

'Ecevit'i tedavi ederek görevinin başına gönderdik'

Haberal, tanığın sürekli duyumlarını anlattığına dikkat çekerek, bu durumu mahkemenin takdirine bıraktığını dile getirdi. Sağlık sorunları nedeniyle duruşmalara katılamadığını söyleyen Haberal, 'Mahkemenizin beni çağırması üzerine 'Gitmeliyim' diyerek hemen geldim' dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Özese 'Bakın tanığa rahat rahat soru sorabiliyorsunuz' dedi. Haberal, 'Tanık benim Bülent Ecevit'i sık sık ziyaret ettiğimi söylüyor. Başbakanı ziyaret ederek tedavi etmek benim görevim. Bunu yapmak hata mı?' diye sorması üzerine tanık Birgün, 'Bu hata değil bir görev. Ben yanlış bir şey olmuş gibi arz etmedim' diye cevap verdi. Haberal, Başbakan Ecevit'i tedavi ederek görevinin başına gönderdiklerini söyledi.

Birgün: 'Ecevit'e karşı sevgi besleyen herkesi bildiklerini anlatmaya davet ediyorum'

Tanık Recai Birgün, bildiklerini ve tanık olduklarını anlattığını söyleyerek, 'Ben sizi ve Başkent Üniversitesi'ni töhmet altında bırakacak ifade söylemiyorum. Sadece yaşananları anlatıyorum. Ben artniyet aramıyorum' dedi.

Mahkeme Başkanı Özese'nin sorularını da yanıtlayan Birgün, 2001-2002 yılındaki gelişmelere ilişkin DSP'nin yöneticileri ve Rahşan Ecevit'in de aynı şeyleri söylediğini belirterek, 'Ama artık bunları benden başka kimse söylemiyor' dedi. Birgün, 2001 yılında bu olaylarla alakalı bilgisi, görgüsü olan, kalbinde Ecevit'e karşı sevgi besleyen herkesi, bildiklerini anlatmaya davet ederek sözlerini tamamladı. Duruşmaya öğle arası verildi.

Mahkeme'nin Eruygur'u çağırması bekleniyor

Bu arada, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nca tutuksuz sanıklardan emekli Orgeneral Şener Eruygur hakkında düzenlenen rapor da mahkemeye gönderildi. Mahkemenin isteği üzerine Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı 2 Nisan 2012 tarihli raporda, Eruygur'un sağlık açısından duruşmalara katılmasında bir engel olmadığını belirtildi.

Mahkemenin bu rapor üzerine Eruygur'u ifadesinin alınması için duruşmaya çağırması bekleniyor. Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu'na yazı yazarak, Eruygur'un nöroloji ve psikiyatri bölümlerinde muayenesinin yapılıp, geçirdiği kafa travmasının beyin fonksiyonlarında bozukluk ve kalıcı etkiye neden olup olmadığının tespit edilmesine karar vermişti.

Eruygur 21 Eylül 2008'de tahliye edilmişti

2008 yılının Eylül ayında İkinci Ergenekon Davası'nın tutuklu sanığı emekli Orgeneral Şener Eruygur, tutuklu bulunduğu Kocaeli F Tipi Cezaevi'nde yüksek tansiyon nedeniyle düşerek beyin kanaması geçirmişti. Eruygur bu olayın ardından tahliye edilmişti. Ergenekon soruşturması kapsamında Eruygur 6 Temmuz 2008 tarihinde tutuklanmış, 21 Eylül 2008 tarihinde ise tahliye edilmişti.

Şile kazıları davası sanıkları da duruşmada

Şile'de yapılan kazılara ilişkin 4 kişinin yargılandığı dava Ergenekon Davası ile birleştirilmişti. Şile kazılarına ilişkin dosyanın tutuklu sanıkları Ulaş Özel, Hüseyin Yanç, Okan İşgör de ilk kez duruşmaya katıldı. Toplam 256 sanıklı Ergenekon Davası'na yeni dosyanın birleştirilmesiyle sanık sayısı 260'a, tutuklu sanık sayısı ise 64'e yükseldi.

İlgili haberler:

 

 

Kategoriler

Güncel Türkiye Gündem