Diyarbakır Barosu’ndan kamulaştırmaya dava

Acele kamulaştırma kararının iptaline ilişkin ilk dava Diyarbakır Barosu tarafından açıldı.

Konuya ilişkin açıklama yapan Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Sur ilçesinde 16, Yenişehir ilçesinde 2 mahalle olmak üzere 18 mahalle için acele kamulaştırma kararı alındığını mahallelerdeki nüfusun yaklaşık 50 bin civarında olduğuna dikkat çekildi.

Danıştay’a yürütmenin durdurulması ve kararın iptal için dava açıldığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Kamulaştırılan parseller arasında, üzerinde Kamu Kuruluşlarına, Yerel Yönetimlere, Baromuza ait yapılar bulunduğu gibi tarihi ve kültür mirası niteliğinde ibadethane ve meskenler de bulunmaktadır. Bu karar, mülkiyet hakkının ağır ihlali niteliğinde olup mülkiyet hakkını koruma altına alan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne açıkça aykırıdır. Herhangi bir makul sebep ve gerekçeye yer verilmeksizin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın istemi üzerine alındığı anlaşılan bu kararın Anayasal düzen içerisinde kabul edilebilir bir tarafı bulunmamaktadır”

Baro tarafından açılan dava dilekçesinde, “kamulaştırma kararı verilen ilçenin, kentin bütün tarihi dokusunu taşıyan ve yakın bir zamanda UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine alınarak korunması gereken bir alan olduğu da unutulmaması gerektiği” vurgulandı.  

İHD: Sur’da acele kamulaştırma kültürel soykırımdır

İHD Diyarbakır Şubesi de kamulaştırma kararıyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. 

Bakanlar Kurulu tarafından Sur ilçesinde yönelik alınan acele kamulaştırma kararına ilişkin düzenlediği basın toplantısında, alınan kararın, kültürel bir soykırımla kentin belleğinin silinmeye çalışıldığı ve tarihi dokularının tehdit altında bırakılmaya çalışıldığı kaydedildi.

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, “Bakanlar Kurulu’nun 21 Mart 2016 tarih ve 2016/8659 sayılı kararıyla, Sur ilçesinin neredeyse tamamı hakkında “acele kamulaştırma” kararı alınmıştır. Sokağa çıkma yasaklarına dayanak olarak nasıl ki 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11 maddesinin C bendi gösterilmişse, Sur İlçesinin tamamına yakınının “acele kamulaştırılmasının” dayanağı olarak da Kamulaştırma Kanunun 27. Maddesi gösterilmiştir. Ancak, söz konusu hukuksuz uygulamaların “yasallık” kılıfına uydurulması, uluslararası mevzuatın ve evrensel hukuk değerlerinin ayaklar altına alınması sonucunu değiştirmemektedir. Evrensel hukuk bir tarafa, ulusal mevzuat dahi, idareye temel hak ve hürriyetleri keyfi bir şekilde ihlal etmeyi yasaklamıştır. Sur’un kamulaştırılması kararı açık bir şekilde “mülkiyet hakkının” ve “ayrımcılık yasağının” ihlalidir” dedi. 

Kategoriler

Güncel Türkiye Gündem



Yazar Hakkında