"Bu mesleği Ermeni ustalardan öğrendik"

Hatay'da çağlar boyunca üretilen ipek, bugün bu geleneğini yaşatmaya çalışan ustaların çabasıyla ayakta duruyor. Bu geleneğin üreten ustalarından Yılmaz Büyükaşık anlatıyor.

Beş kuşaktır ipek işinde olan, yumurtadan kozasına, iplikten kumaşa kadar her sürece katkı veren Büyükaşık Ailesi, şimdilerde sadece ‘gelenek’ olarak kalan mesleği hayata yeniden eklemenin ve yaygınlaştırmanın çabasında. Bu çabaya dair konuşan ve Hatay’ın köylerinde ipek üretimini teşvik edebilme adına isteyenlere ipek böceği yumurtası temin ettiklerini anlatan Yılmaz Büyükaşık, bu çabanın hikâyesini anlattı.

1900’lerin başından beri koza yetiştiriciliği ve koza ipeği üretimi yapan ailesi adına konuşurken, hikâyenin başlangıç kısmına dönen Büyükaşık, bugüne kadar devam ettirdikleri dokumacılığı Halep Ermenilerinden öğrendiklerini ve 1936’dan bu yana da ipek üretimiyle birlikte el dokumacılığını sürdürdüklerini anlattı. 

Yurtiçi ve yurtdışında gerçekleştirilen birçok sergiye Antakya’da yapılan bu el sanatını tanıtmak amacıyla katılan ve bu anlamda ciddi bir misyon yüklenen Büyükaşık ailesinin ipekle başlayan yolculuğunu anlatan Yılmaz Büyükaşık şöyle diyor: “Tam beş kuşaktır bu işi yapıyoruz. Ancak bu işi Ermeni ustalardan öğrendik. Bu işin asıl ehli onlardı, ki bunu her zaman söyleriz, minnettarız. Çünkü bu işi tam 5 kuşaktır devam ettirebildiysek, bu, Ermeni ustalarımızdan aldığımız ve edindiğimiz bilgilerle oldu. Açıkçası bize emanet kalan, bırakılan bu meslekten fazlasıyla memnunuz.”   

‘Hatay sarısı’

 “Hatay’da, eski dönemlerde Sarı İpekböceği Kozası vardı” diyen ve şimdilerde bu kozayı yeniden üretmenin ve yaygınlaştırmanın peşinde olduklarını anlatan Yılmaz Büyükaşık, şunları söyledi:

“Buna eskiden Hatay Sarısı denirdi. Çünkü sadece Hatay’da olan bir türdü. Ancak bazı nedenlerle bu koza kaybedildi ama, zamanında bu kozayı bizlerden alan İstanbul’daki bir üniversite Hocası bize bu türden yaklaşık 500 yumurta gönderdi. Şimdi bu yumurtalardan çıkan ipek böceklerini özenle besleyip, kaybolan Hatay Sarısı’nı yeniden hayata geçirme hedefindeyim.  Hatay Sarısı neden önemli? Bursa Koza Birlik tarafından üretilen en kaliteli Japon Kozası’nda, ipekböceği, kesintisiz 1500 metrelik bir üretim yapabiliyor. Sonunda da çok kaliteli bir ipek çıkartıyor. İşte Hatay Sarısı da aynen bu kalitede bir Koza. Ama özelliği, ‘sarı’ olması, beyaz değil…Ancak Hatay Sarısını henüz tescillemedik, bu konuda adım atacağız.”

Yılmaz Büyükaşık, kendilerine Bursa Koza Birlik tarafından gönderilen ipekböceği tohumlarını, üretime dönük projeleri olan ailelerle paylaşmak istediklerini belirtiyor; “Bu tohumlar bize Koza Birlik’ten geliyor. Onlar bölgeyi tam bilmedikleri için, üretimle ilgilenenlere bu tohumların ulaşımında kendilerine yardımcı oluyoruz, ki şu ana kadar Samandağ’dan Arsuz ve İskenderun’a birçok yere dağıttık diyebilirim.”  

İpek nasıl oluşur? 

“İpek böceğinin bıraktığı yumurtalar, bir bez içinde saklanır. Bir yıl serin yerde muhafaza edilen tırtıllar, bahara doğru havaların ısınması ile yumurtadan çıkar. İlk etapta koyu renkli ve hafif tüylü olan böceklerin tüyleri kısa sürede dökülür ve gün geçtikçe tırtıllar beyazlaşır. Çok küçük olan tırtıllar, ortalama 40 gün yaşar. İpek böceğinin ipek oluşturma sürecinde dört evresi vardır: Yeşillenme evresi, bu evrelerin ilkidir. Bu evrede tırtıla çok ince kıyılmış dut yaprakları verilir. Gelişme evresinde tırtıllar büyümeye başlar ve ortalama 7 cm'ye ulaşır. Örme evresinde tırtıllar o muhteşem kozalarını örmeye ve kendilerini içine hapsetmeye başlar. Gelişme evresinde ikiye bölünmüş dut yapraklarıyla beslenen tırtıllara, kozaların üstüne örsün diye çalı çırpı verilir. Böcekler çok fazla dut yaprağı tüketirler ve bu dönemde hane halkı, böceklerin beslenmesi için çok çalışmak zorundadır. Koza içindeki böcek, iki haftalık süre içerisinde kelebeğe dönüşür ve kozayı delerek dışarı çıkar. Kaliteli ipek üretmek için böcek, kozadayken güneşin altında bekletilerek ya da sıcak suya atılarak öldürülür. Kozanın sağlam kalması bu dramatik işlemle sağlanır. Kozalar, kaynar su dolu büyük kazanlara atılır. Kozayı oluşturan incecik ipek ağlar, sıcak suyun etkisiyle tel tel açılır. Bir süpürge yardımıyla kozaların uçları belirlenip çıkrığa bağlanır, 25–30 civarı koza aynı işlemle sarılıp ve çıkrık döndükçe ham ipek kendini göstermeye başlar. Bu incecik ipekler, ilkel, geleneksel yöntemle, el gücüyle döndürülen bir düzenek sayesinde sarılır. İşlem, kozanın içindeki ölü böcek açığa çıkıncaya kadar devam eder. Bir kozadan 1500 metre uzunluğunda incecik ip elde edilebilir. Hayli emek isteyen bu iş neticesinde, saatler sonra ancak iki kilogram ipek elde edilir. Ham ipek iplikler sarıldıktan sonra kuruması için bekletilir.” 

Kategoriler

Güncel Yaşam



Yazar Hakkında