YETVART DANZİKYAN

Yetvart Danzikyan

KARDEŞÇESİNE

S-400 rüzgarı ile nereye kadar?

Şöyle bir durum var. Bu savunma sistemi hem çok pahalı, hem de Türkiye’ye gönderilen füze vs gibi saldırılar karşısında etkili olabilir. Şimdi mantıken sorulması gereken şu: Türkiye’ye kim füze atacak?

Haftalardır S-400 ile yatıp S-400 ile kalkıyoruz. Malum, Rusya’dan alınan kapsamlı bir hava savunma sistemi. Nereye konuşlanacağı henüz bilinmiyor. Bilinmediği gibi en kulağı kesik savunma analistleri bu konuda fikir bile yürütemiyor.  Çünkü şöyle bir durum var. Bu savunma sistemi hem çok pahalı, hem de Türkiye’ye gönderilen füze vs gibi saldırılar karşısında etkili olabilir. Şimdi mantıken sorulması gereken şu: Türkiye’ye kim füze atacak? Herhalde Rusya değil. Hem Erdoğan rejiminin Rusya ile arası son zamanlarda iyi hem de Rusya kalkıp da kendisine karşı konuşlanacak bir sistemi Türkiye’ye satacak değil. 
Suriye mi? O da pek mantıklı olmasa gerek. Esad rejimi şu sıralarda parçalanmış bir ülkeyi toparlamaya çalışmakla meşgul. Türkiye sınırında da zaten Türkiye’nin desteklediği İslamcı gruplar ve bazı bölgelerde Türk askerleri var. Sınır boyunun kalan kısmında da Kürt güçleri otonom bir yönetim kurmak istiyorlar ama öyle füze atacak durumda da değiller pek. 
Irak mı? Çok akla yakın görünmüyor. Kürdistan Türkiye ile zaman zaman limoni de olsa yakın bir ilişki yürütüyor. Merkezi Irak Hükümeti ile de ara ara yaşanan atışmalar dışında ciddi bir sorun yok bildiğimiz kadarıyla. 
Güney Kıbrıs mı? AB üyesi bir ülke nihayetinde, evet sıkıntılar var, ama herhalde tutup S-400 savunma sistemi alacak kadar değil.
İran desen, o da pek olmuyor. İki ülke zaman zaman gerilim yaşasa da yakın oldukları konular daha fazla. ABD ambargosuna karşı olmak gibi. 
Bakmaya devam ediyoruz. Ermenistan desen, yok artık derim. Evet Türkiye ilişki kurmuyor, sınırı kapalı tutuyor ama zaten Rusya’nın bir tür koruması altında olan Ermenistan ne diye füze atsın Türkiye’ye? Kaldı ki ne füzesi olacak ki Ermenistan’da.? Zaten Ermenistan’ın böyle bir politikası da yok. Ha Türkiye’den oraya füze atmak isteyen yok mu, var. Neyse ki o kadar etkili değiller. 
Geliyoruz Yunanistan’a. Eh ona da yok artık demem gerekir. Anladık Ege Denizi, Kıbrıs, Doğalgaz vs bunlar ne yazık ki gitgide sertleşen tonda konuşuluyor ama yakın tarih boyunca yaşanan bütün meselelere rağmen hem komşuluk ilişkileri hep baskın çıktı, hem de Yunanistan ve Türkiye’nin savaşmamasını sağlayacak stratejik açıdan çok sebep ve güç var. Peki Türkiye bu arada Yunanistan’ı gözüne  kestirmiş olabilir mi?  Bu belki birilerinin aklına geliyordur ama iş o kadar da uzun boylu değildir diye umuyorum.
Gerçi bunları konuşurken eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un geçenlerde bir televizyon kanalına verdiği röportajı hatırladım. “Ege’ye, Yunanistan’a dikkat” deyip durdu röportaj boyunca. Ona göre tehlike Ege’den gelebilirdi ve S-400’lerin oraya konuşlanması yanlış da olmazdı. Hatta iyi bile olurdu. 
Turumuzu tamamlamak üzereyiz. Bulgaristan ve Romanya’yı hiç saymayalım bence.  Türkiye ile bir alıp veremedikleri yok. Ukrayna,  Moldova filan zaten çok uzak ve yine oralarda da bir meselemiz yok. 
Peki niye alınıyor bu S-400’ler? İktidar çevrelerinden sızan bir bilgim yok. Zaten öyle bir yeteneğim de yok. Ancak manzaraya bakıp tahminlerimi söyleyebilirim. Suriye’deki Kürt bölgesi ile ilgili derin bir görüş ayrılığı yaşanan ABD’ye herhalde, nasıl diyelim, mesaj vermek için... “Kürt bölgesini korumaya devam edersen ben de Rusya ile yakınlaşırım, hem de silah almacasına” diyor Türkiye. 
Bu tabii Rusya’nın canına minnet. Hem Türkiye’yi silah ve savunma sistemi açısından kendisine bağlıyor hem de para kazanıyor, fena mı? Fakat bir yandan da buna karşılık ABD yaptırımı meselesi var. Onu da Erdoğan ABD’den uçak alarak hafifletmeyi amaçlıyor belli ki. Bir de Trump’ın gelişigüzel politikalarına bel bağlamış durumda. Sonuçta ikisi de dayandıkları seçmen kitlesi ve “tek adam rejimi” özlemleri açısından çok farklı yapıda siyasetçiler değil. 
Erdoğan açısından bunun bir olası getirisi de herhalde memleket içinde “Bize kimse bir şey diyemez istediğimiz yaparız” havası oluşturmak. Bundan oy faydası gelir mi, hayli şüpheli ama İstanbul mağlubiyetiyle moral bozukluğu yaşayan çekirdek AKP seçmeni belki biraz da bu meseleyle oyalanıp “moral” depolayabilir. 
Velhasıl çok büyük ihtimalle böylesi politikalar için alınıyor bu S-400’ler. Tabii bu işlere bu kadar para harcanıp ekonomi biraz daha bozulunca söylenecek söz de ”Bizi çekemiyorlar” olacak, orası belli.