TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Uludere raporu yazım çalışmalarının devam ettiğini belirterek 'Sanmayın bu örtülecek. İnanın böyle bir niyetimiz yok' dedi. Rapor yazımında yeni bilgilerin geldiğini anlatan Üstün, 'Dün akşam bir bilgi geldi. Onu yazmasak rapor eksik kalırdı. Biraz zaman alıyor. Kamuoyunun hassasiyetini anlıyoruz' ifadelerini kullandı.
Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDÜ) tarafından 'İnsan Hakları: Gelişmeler ve Beklentiler' konulu panel düzenlendi. SDÜ İç Politika ve Demokratikleşme Koordinatörü Dr. Murat Yılmaz moderatörlüğündeki panele, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, İnsan Hakları Komisyonu üyesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez ile insan hakları araştırmacısı Selve Çetin katıldı.
Vicdani ret konusunda 'Silah tutamayan gitsin hortum tutsun' dediğini ancak biraz alaya alındığını dile getiren Ayhan Sefer Üstün, ordunun yüzde 40'ının profesyonel askerliğe geçtiğini kaydetti. Üstün, 'Zorunlu askerlik kalkar Türkiye'de, yerine profesyonel askerlik gelir. Yavaş yavaş da geliyor' dedi. Türkiye'de bir zihin değişiminin kolay olmadığını vurgulayan Üstün, nefret suçuyla ilgili bir kanun olmasa da uygulanabileceğini ve bunun da örneğinin yaşandığını kaydetti.
Toplam 34 kişinin hayatını kaybettiği Uludere olayına ilişkin bir soruya Üstün, Uludere raporu konusunda çalışmanın devam ettiğini söyledi. Terör konusunda bir rapor hazırladıklarını belirten Üstün, son 30 yılda ne kadar insan hayatını kaybetti, asker, polis, vatandaş, dağdaki terörist, hepsinin bunun içinde var olduğunu ifade etti. Tarafların çözüm önerileri ve duygularının da bulunduğunu anlatan Üstün, ciddi bir çalışma olduğunu kaydetti.
Terör Komisyonu'nun Uludere'den önce kurulduğunu belirten Üstün, 'Uludere çalışmaları devam ediyor. Sanmayın bu örtülecek. İnanın böyle bir niyetimiz yok. Biz o bölgeye gittiğimizde tüm ihtiyaç duyduklarımızı çağırdık, davet ettik, herkes geldi, beyanatta bulundu, katkıda bulundu. Raporu yazıyoruz. Biraz ilerliyoruz yeni bilgi çıkıyor. Dün akşam bir bilgi geldi. Onu yazmasak rapor eksik kalırdı. Biraz zaman alıyor. Kamuoyunun hassasiyetini anlıyoruz. Biraz gecikiyor farkındayız. Bitince kamuoyuyla paylaşacağız. Okuyunca 'ha demek bu olay böyle olmuş' diyebilecekler. Ne aldıysak rapora yansıtıyoruz.' dedi.
